Maliye Postası Dergisi
PEŞİN FİYATLANDIRMA ANLAŞMALARININ GENEL ÇERÇEVESİ
Şerife DOĞAN
GİRİŞ
Peşin fiyatlandırma anlaşması olarak adlandırılan uluslararası literatürdeki adıyla “advance pricing arrangements” – (APA) kısaltmasıyla anılan bu anlaşmalar, Kurumlar Vergisi Kanununun “transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı” başlıklı 13 üncü madde hükmünün beşinci fıkrasında yer almaktadır.
Kapsamına aldığı işlemlerin niteliği ve daha ziyade ana merkezi yurt dışında bulunan çok uluslu şirketler tarafından bilinir olması ayrıca ilgili fıkra hükmünün uygulamaya girdiği yıldan bu yana sadece bir kez değişikliğe uğraması nedeniyle çok bilinmeyen bu anlaşmalar aslında anlaşmayı yapan taraflara sağladığı faydalar açısından oldukça önemlidir.
Söz konusu anlaşmaların temel amacı, mükelleflerin ilişkili kişilerle yapacakları mal veya hizmet alım ya da satımında uygulayacakları transfer fiyatlandırmasına ilişkin olarak karşılaşılabilecek olası vergi ihtilaflarının önüne geçmektir. Aslında, mükellefler ile İdare arasında yapılan bu anlaşmaların her iki tarafa da katkısı bulunmaktadır. Şöyle ki; bu anlaşmalar, mükellef ve İdare yönünden hukuki belirlilik oluşturarak yatırım iklimine, vergi alacağının güvence altına alınmasına, uyuşmazlıkların oluşmadan önlenmesine ve mali idarenin denetim gücünün daha etkin kullanılmasına katkı sağlamaktadır.
Bu makale ile peşin fiyatlandırma anlaşması nedir, Türkiye’de bu anlaşmayı yapmak isteyen şirketler nereye başvuru yapmalıdır, hangi işlemler için başvurma imkânı getirilmiştir, anlaşma süreci nasıl yürütülür vb. sorulara kısa ve öz bir şekilde cevap vermek amaçlanmıştır.
Peşin Fiyatlandırma Anlaşması Nedir?
Bu anlaşmalar, ilişkili kişilerle yapılan işlemlere ilişkin transfer fiyatının tespit edilmesinde belli bir süre için uygulanacak yöntemin mükellef ile Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (Bundan böyle İdare olarak anılacaktır.) arasında anlaşılarak belirlenmesini ifade etmektedir.
Bu cümlede yer alan spesifik kavramlara tek tek bakacak olursak; ilişkili kişi dediğimiz kavram oldukça geniş olup ortakları, ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımlarını, kurumun çalışanlarını, denetçilerini, kurumun kendisinin ortaklığının bulunduğu bir başka kurumu yani iştiraklerini veya ortaklık ilişkisi olmaksızın kurumun kararlarında doğrudan veya dolaylı olarak etkide bulunabilecek herhangi bir gerçek kişi veya kurumu ifade etmektedir. Başlangıçta da ifade edildiği üzere ilişkili kişiler sadece bu sayılanlarla sınırlı değildir.
Uygulanacak yöntem kavramından kastedilen konuyla ilgili yasal düzenlemede sayılan piyasa fiyatını veya kârlılığa dayanan bir takım yöntemleri ifade etmektedir.
Transfer fiyatı dediğimiz ifade ise, kısaca, kurumların ilişkili kişiler ile mal veya hizmet alım ya da satımında uyguladıkları fiyat veya bedeli ifade eden bir kavramdır. Transfer fiyatı salt fiyat değildir, uygulanan faiz oranı, brüt kâr marjı, faaliyet kâr marjı, vergi öncesi kâr marjı veya fiyat ya da bedeldir.
Bu tanımlarla anlaşmaya geri döndüğümüzde, bu anlaşmalar ile taraflar arasında anlaşmaya varılan transfer fiyatlandırması yöntemi kapsamında; ilişkili kişiler ve işlemler, anlaşmanın süresi, transfer fiyatı ve kritik varsayımlar gibi hususlar belirlenir. Bu anlaşmalar belli bir dönem için ve geleceğe dönük olarak yapılır.
Peşin Fiyatlandırma Anlaşması İçin Kimler İdareye Başvurabilir?
İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerinde uygulayacağı yöntem konusunda tereddüdü bulunan mükellef, gerekli bilgi ve belgelerle birlikte İdareye başvurur ve belli bir dönem için yöntem tespiti talep eder. Bu talep/başvuru, tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır.
Peşin fiyatlandırma anlaşması yapmak için sadece kurumlar vergisi mükellefleri başvurabilir. Kurumlar vergisi mükellefleri ise sadece yurt dışı işlemleri ile ilgili olarak belirlenecek yöntem konusunda İdareye başvurabilir. Ayrıca başvuru yapan mükellef tek bir yurt dışı ilişkili kişi işlemi için başvuru yapabileceği gibi bütün ilişkili kişi işlemleri için de başvuru yapabilir.
Özetle; kurumlar vergisi mükellefleri sadece yurt dışı işlemleri için ve konuyla ilgili ikincil mevzuatta belirtildiği üzere serbest bölgelerdeki işlemleri için peşin fiyatlandırma anlaşması yapmak üzere başvurabilir, bunun dışındaki işlemler için başvuru yapılamaz.
Peşin fiyatlandırma anlaşmasına ilişkin İdareye başvuruda bulunan mükellef, tek taraflı, iki taraflı veya çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşması talep edebilir. Anlaşmaya ilişkin sürecin, diğer ülke vergi idaresinin katılımı olmaksızın, başvuruda bulunan mükellef ile İdare arasında gerçekleşmesi halinde tek taraflı; iki ayrı ülkede bulunan vergi idaresi ile bu idarelerin yetki alanlarında bulunan ilişkili iki mükellef arasında gerçekleşmesi halinde iki taraflı; ikiden fazla ülke vergi idaresi ile bu idarelerin yetki alanlarında bulunan ilişkili ikiden fazla mükellef arasında gerçekleşmesi halinde ise çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşması söz konusudur. Bu hususun yazılı başvuruda belirtilmesi gereklidir, çünkü iki veya çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşma başvurusu, ilgili ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunması şartıyla, bu anlaşmalar çerçevesinde değerlendirilir.
Peşin Fiyatlandırma Anlaşmalarında İzlenen Süreçler Nelerdir?