Maliye Postası Dergisi
PERSONELE VERİLEN AYINLARIN MAHİYETİ VE ÜCRET İSTİSNASI
Altar Ömer ARPACI
1. GİRİŞ
Ücretin tarifi Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde aşağıdaki şekilde yapılmıştır.
“Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.(1)
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.
Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:
1. 23 üncü maddenin 11 numaralı bendine göre istisna dışında kalan emeklilik, maluliyet, dul ve yetim aylıkları;
2. Evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler;
3. Türkiye Büyük Millet Meclisi, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri ile özel kanunlarına veya idari kararlara göre kurulan daimi veya geçici bütün komisyonların üyelerine ve yukarıda sayılanlara benzeyen diğer kimselere bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;
4. Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısiyle ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler(2);
5. Bilirkişilere, resmi arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine(3) ve her türlü yarışma jürisi üyelerine ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;
6. Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler.”
7. Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar.
Uygulamada bazı ticaret ve sanat işlerinin yapılması karşılığında elde edilen kazançlar da ücret olarak nitelendirilebilmekte ve imal ücreti, nakliye ücreti, vizite ücreti, avukatlık ücreti, danışmanlık ücreti, aracılık ücreti gibi çeşitli adlarla anılmaktadır. Ücret adı verilen bu tip kazançların, emeğin karşılığı olarak ödenen ücret ile ilgisi bulunmamaktadır. Çünkü bu tip kazançlarda, Gelir Vergisi Kanunu’nun ücretler için saymış olduğu şartlar tam olarak yer almamaktadır.
Konuyu örneklendirirsek bir doktor kendi muayenehanesinde hasta muayene ederse sağladığı kazanç serbest meslek kazancıdır. Fakat bir hastanede çalışıyorsa aldığı para ücrettir. Yine bir muhasebeci kendi hesabına büro açarak defter tutuyorsa kazancı serbest meslek kazancıdır. Herhangi bir kurum yada kişiye bağlı olarak defter tutuyorsa aldığı para ücrettir.
Ülkemizde işçi ve işverenler genellikle net ücret üzerinden iş akdi yapmakta, anlaşılan net ücret personele ödenmekte, yasal kesintiler ilave edildiğinde brüt ücret ortaya çıkmaktadır. İşletmelerin gider kaydetmesi gereken ücret gideri brüt ücret tutarıdır. Net ücret ödenmesi halinde ücretin brüt tutarının hesaplanıp gider kaydedilmesi gerekmektedir.
2. PERSONELE VERİLEN AYINLARIN MAHİYETİ
GVK’nın 61. maddesinde ücret; “İşverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir” şeklinde tanımlanmıştır. Ücretin tanımından nakit ödeme dışında “ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler” de ücret olarak kabul edilmektedir. GVK’nın 63. maddesi ise şu şekildedir. “Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.
1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 190’ıncı maddesi uyarınca yapılan kesintilerle, Ordu Yardımlaşma Kurumu ve benzeri kamu kurumları için yapılan kanuni kesintiler;
2. Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primler;
3.Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Cumhurbaşkanı bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.)
4. Çalışanlar tarafından ilgili kanunlarına göre, sendikalara ödenen aidatlar (Şu kadar ki, aidatın ödendiğinin tevsik edilmesi şarttır.),
Ücretin gerçek değerinin tayininde, Gelir Vergisi gibi şahsi vergiler ücretten indirilmez.
Yabancı parasiyle ödenen ücretler ödeme gününün borsa rayiciyle Türk parasına çevrilir.
Hizmet erbabına verilen ayınlar, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre; konut tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerlenir.
Sözkonusu ayni yardımlar yukarıdaki madde hükümlerinden anlaşılacağı üzere personele ödenen nakit ücretleri dışında net olarak sağlanmış bir menfaat olarak kabul edilmesi ve söz konusu ayni ödemelerin ortalama perakende fiyatları hesaplanarak ücret olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.