Maliye Postası Dergisi
ÖZELGE VE YARGI KARARLARI ÇERÇEVESİNDE ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAK
Sami PINARBAŞI
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 322. maddesi “ Değersiz Alacaklar”, 323. maddesi “Şüpheli Alacaklar” ve 324. maddesi “Vazgeçilen Alacaklar” müesseseleri ile belirli şartların oluşması durumunda, tahsil edilememesine rağmen tahakkuk etmesi nedeniyle gelir olarak kaydedilen ve karın oluşumunu etkileyen alacaklar, tahsilinin imkansız ya da şüpheli hale gelmesi halinde, kaydedilen gelir kayıtları zarar ve gider yazılabilmektedir.
Yazımız, şüpheli ticari alacaklar ile ilgili olup, şüpheli alacakları ve karşılık ayrılması konularının verilen özelgeler ve yargı kararları çerçevesinde açıklanmasını kapsamaktadır.
ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAK ve TEMEL UNSURLARI NELERDİR ?
Şüpheli ticari alacaklar, Vergi Usul Kanunu’nun 323. maddesinde “ Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar,
2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar,
şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.”şeklinde tanımlanır.
İlgili vergi mevzuatı ve genel kanı görmüş hukuki görüşler çerçevesinde şüpheli ticari alacağın temel unsurları şunlardır:
Şüpheli Alacak, Ticari -Zirai Kazancın Elde Edilmesi ve İdame Ettirilmesi İle İlgili Olmalıdır.