Maliye Postası Dergisi
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ TÜZEL KİŞİLİĞİNİN ALDIĞI İHALE KARARININ DAMGA VERGİSİNE TABİ OLUP OLMADIĞI SORUNU
Gürkan GÜVEN
GİRİŞ
Yapım işi ihaleleri ülkemizdeki yol, köprü, kamu kurumu inşaatları, şehir hastaneleri gibi devasa projeler çerçevesinde düşünüldüğünde kamu ihaleleri içersinde belki de en fazla ehemmiyet verilen bir alandır. İhale sürecinde kamu idareleri ile özel sektör arasındaki süreçte doğan kağıtlar nedeniyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uygulamaları çoğunlukla vergi mükelleflerini vergi idaresi ile karşı karşıya getirmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1 inci maddesinde; “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisine tabidir.
Bu Kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalanmak ya da imza yerine geçen bir işaret konulmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder…” denilmektedir.
Damga Vergisi Kanunu’nun 14 üncü maddesindeki düzenlemeye göre kağıtların damga vergisi Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) Sayılı Tablo’da yazılı nispet ve oranlarda alınacaktır. Bu makalemizde organize sanayi bölgesinde (OSB) gerçekleştirilen inşaatlara ilişkin olarak ihale kararının damga vergisine tabi olup olmadığı hususu incelenmeye çalışılacaktır.
2.ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN HUKUKİ DURUMU
2000’li yılların başında, ülkemizde Avrupa Birliği kriterleri doğrultusunda gerçekleştirilen hukuki yapılanma süreçlerinden bir tanesi de 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun kabulü olmuştur.
2.1. Hukuki Yapılanmasının Değerlendirilmesi
15.04.2000 tarihli ve 24021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4562 sayılı KanundaOrganize Sanayi Bölgesi (OSB) aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır;
“Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla, sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dâhilinde gerekli ortak kullanım alanları, hizmet ve destek alanları ve teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre kurulan, planlanan ve işletilen, kaynak kullanımında verimliliği hedefleyen mal ve hizmet üretim bölgelerini”
4562 sayılı Kanun’un 7’nci maddesinde de il valisi, il özel idaresi, il özel idaresi bulunmayan illerde Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ve belediye temsilcilerinin Organize Sanayi Bölgelerinin en üst idari yapısı olan müteşebbis heyette görev alacağı belirtilmektedir.
Yine aynı Kanun’un “Muafiyet ve destekler “ başlıklı 21’nci maddesinde de
“OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
OSB katılımcılarının enerji giderlerine dair düzenlemeler, serbest piyasa koşulları ile oluşmuş fiyatlara müdahale edilmeksizin, Cumhurbaşkanı tarafından yapılır.
Atık su arıtma tesisi işleten bölgelerden, belediyelerce atık su bedeli alınmaz.” hükmü yer almaktadır.
Özet olarak Organize Sanayi Bölgeleri başlı başına özel sektör tarafından kurulan ve yönetilen bölgeler olmayıp, gerek yönetiminde gerek gelirlerinde ve giderlerinde kamunun etkisinin bir hayli fazla olduğu bir yapılanmadır.
2.2. Organize Sanayi Bölgeleri 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi midir?