Maliye Postası Dergisi
MENKUL KIYMETLERDE DEĞERLEME
Vergi Usul Kanunu’nda ve diğer vergi kanunlarında menkul kıymetlerin tanımı yapılmamıştır. 1 Seri No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nde menkul kıymetler “Faiz geliri veya kâr payı sağlamak veya fiyat değişmelerinden yararlanarak kârlar elde etmek amacı ile geçici bir süre elde tutulmak üzere alınan hisse senedi, tahvil, hazine bonosu, finansman bonosu, yatırım fonu katılma belgesi, kâr-zarar ortaklığı belgesi, gelir ortaklığı senedi gibi kıymetler” şeklinde tarif edilmiştir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere menkul kıymetler faiz, kâr payı gibi gelirler elde etmek amacıyla geçici bir süreliğine elde tutulan iktisadi kıymetlerdir. Menkul kıymetlerin değerlemesine ilişkin yasal düzenlemele Vergi Usul Kanunu’nun 279’uncu maddesinde yer almaktadır. Bu düzenleme “Hisse senetleri ile fon portföyünün en az yüzde 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, alış bedeli ile değerlenir.” şeklindedir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menkul kıymetler türlerine göre üç ayrı yöntemle değerlenmektedir. Bu yöntemler ise alış bedeli ile değerleme, borsa rayici ile değerleme ve kıst getiri yöntemine göre değerlemedir. Hangi tür menkul kıymetlerin hangi değerleme ölçüsüne göre değerleneceği hususu başlıklar altında açıklanacaktır.
MENKUL KIYMETLERDE DEĞERLEME YÖNTEMLERİ