Maliye Postası Dergisi
KURUMLARIN EUROBOND İHRACI DOLAYISIYLA YAPACAĞI FAİZ ÖDEMELERİNDE TEVKİFAT YAPILIP YAPILMAYACAĞI
Kasım TOSUN
Eurobond ; devlet ya da şirketlerin ülke dışından kaynak sağlamak için Uluslar arası piyasalardayabancı para birimleri üzerinden satışa sundukları genellikle uzun vadeli borçlanma aracıdır. Ülke içerisinde mevduat sıkıntısı yaşanan dönemlerde firmalar yurt dışından finansman ihtiyacını karşılama alternatifine yönelebilirler.
Bu makalemizin konusu kurumlarınyurt dışına 5 yıl veya daha uzun vadeli tahvil (eurobond) ihracı dolayısıyla yapacağı faiz ödemeleri üzerinden gelir / kurumlar vergisi tevkifatı ile katma değer vergisi tevkifatı yapmakla yükümlü olup olmadığını değerlendirmeye yöneliktir.
KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde iktisadi kamu kuruluşları,kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup anılan maddenin üçüncü fıkrasında,Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında da iktisadi kamu kuruluşlarının kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları ile sosyal güvenlik kurumlarının kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamaları içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;
-(2.3.1.) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşlarının ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, Tebliğin (2.4.) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği,
-(2.4.) bölümünde, iktisadi işletmelerin belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı,satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği, ayrıca kazanç sağlama amacı olmasa dahi işletmenin konusunun ve faaliyetinin, her türlü mal ve hizmet satışı ya da bunlara benzer şekillerde olması ve devamlı surette yapılması durumlarında da dernek veya vakıflara ait iktisadi işletme oluştuğunun kabul edileceği;
-(4.6.) bölümünde ise anılan muafiyetin, özel bir kanunla kurulmuş olan ve üyelerinden topladığı primleri üyelerine emekli aylığı ve diğer sosyal yardımları sağlamak amacıyla kullanan emekli ve yardım sandıkları ile sosyal güvenlik kurumlarına uygulanacağı, bir emekli ya da yardım sandığı ile sosyal güvenlik kurumunun, kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için, tüzel kişiliğinin yanında ayrıca “kanunla kurulmuş olma” şartının da aranacağı açıklamalarına yer verilmiştir.
Öte yandan, 205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanununun 1 inci maddesinde, Milli Savunma Bakanlığına bağlı olmak ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına bu kanunda yazılı sosyal yardımları sağlamak ve merkezi Ankara’da bulunmak üzere (Ordu Yardımlaşma Kurumu) teşkil edildiği, 35 maddesinde ise kurumun, kurumlar vergisine tabi olmadığı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, Milli Savunma Bakanlığına bağlı olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına sosyal yardım sağlamak amacıyla yürüttüğünüz faaliyetler nedeniyle kurumunuz, iktisadi kamu kuruluşu olarak kurumlar vergisine tabi olup 205 sayılı Kanunun 35 inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi gereğince de, kuruluş amacına yönelik yürüttüğü faaliyetleri dolayısıyla kurumlar vergisinden muaftır.
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılanların, söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir ve kurumlar vergilerine mahsuben tevkifat yapmakla sorumlu oldukları; 5520 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde de dar mükellefiyete tâbi kurumların kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenlerin tevkifat yapmakla sorumlu oldukları hüküm altına alınmıştır.
Tam mükellef kurumlar tarafından yurt dışında ihraç edilen tahvillere ilişkin olarak, tamve dar mükellef gerçek kişi ve kurumlara ödenen faizler üzerinden, 26/4/2011 tarihli ve 2011/1854 sayılı Bakanlar Kurulu kararına göre;
-Vadesi 1 yıla kadar olanlardan elde edilen
faizlerinden % 10,
-Vadesi 1 yıl ile 3 yıl arası olanlardan elde
edilen faizlerinden %7,
-Vadesi 3 yıl ile 5 yıl arası olanlardan elde
edilen faizlerinden %3,
-Vadesi 5 yıl ve daha uzun olanlardan elde
edilen faizlerinden %0
oranında tevkifat yapılacaktır.
Tam mükellef kurumlar tarafından yurt dışında ihraç edilen tahvillere ait faiz ödemeleri üzerinden, ödemelerin banka veya aracı kurumlarca yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, ihraç eden tam mükellef kurumlarca anılan Bakanlar Kurulu kararı uyarınca tevkifat yapılması gerekir.
Dolayısıyla, tam mükellef kurumların, yurt dışında tahvil (eurobond) ihracı neticesinde yapacağı faiz ödemeleri üzerinden 2011/1854 sayılı BKK kapsamında tevkifat yapması gerekmekte olup ihraç edilen tahvilin 5 yıl veya daha uzun vadeli olması halinde, uygulanacak tevkifat oranı Bakanlar Kurulu kararıyla %0 olarak belirlenmiştir.
KDV YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME