Maliye Postası Dergisi
KORONAVİRÜS (COVİD-19) SÜRECİNDE ŞARTA BAĞLI İSTİFA GEÇERLİ MİDİR?
Cumhur Sinan ÖZDEMİR
İş sözleşmesini fesih hakkı, hak sahibine karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu’nun, 24’üncü maddesinde, önelli fesih bildirimi ise 17’nci maddesinde düzenlenmiştir. İş Kanunu’nda işçinin istifasına yönelik özel bir düzenleme yoktur. Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle alınan önlemler kapsamında,
4857 sayılı Kanuna eklenen Geçici 10’uncu madde ile 17.04.2020 tarihinden itibaren fasılalarla 17.11.2020 tarihine kadar uzatılmış, son olarak 27.10.2020 tarih ve 31287 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3134 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile de süre 17.01.2021 tarihine kadar iki ay uzatılmıştır. Yasal düzenleme ile 17.04.2020-17.01.2021 tarihleri arasında işverene, işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırma hakkı verilmiştir. Bu kapsamda ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedenle sözleşmeyi fesih hakkı vermeyecektir. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olan veya olmayan her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, 17.01.2021 tarihine kadar İş Kanunu’nun, 25/II maddesinde veya diğer kanunların ilgili hükümlerinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemeyecektir. Ancak, süreç içinde işçilerin yasal hakları ödenmek şartıyla “şartlı istifa” yöntemiyle iş sözleşmesinin sona erdirilebileceği yönünde uygulamada yaygın bir görüş hakimdir. Koronavirüs (Covid-19) sürecinde şarta bağlı istifanın geçerli olup, olmayacağı makalenin konusunu oluşturmuştur.
FESİH VE FESİH HAKKI
Devam etmekte olan bir hukuki ilişkiyi, tek taraflı olarak ve ileriye dönük olmak üzere sonlandıran bozucu yenilik doğurucu irade beyanına fesih denir. Fesih hakkı, iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır. Fesih bildiriminde fesih sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir.
Fesih Bildirimi
Fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması, 4857 sayılı İş Kanunu’nun, 109’uncu maddesinin bir sonucudur. Ancak yazılı şekil şartı, geçerlilik koşulu olmayıp ispat şartıdır. Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Ulaşma, muhatabın hâkimiyet alanına girdiği andır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanunun 21’inci maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. Buna karşılık, aynı Kanun’un 25’inci maddesinde öngörülen, işverenin haklı nedenle derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
Süreli Fesih
İş sözleşmesi, taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür. Süresi belirli olmayan sürekli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. İş sözleşmeleri;
İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
KORONAVİRÜSÜN (COVİD-19) SÜRECİNDE İŞÇİNİN FESİH HAKKI
Yasal Düzenleme
17.04.2020 tarihli, 31102 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7244 sayılı Kanunun 9’uncu maddesi ve 4857 sayılı Kanuna eklenen Geçici 10’uncu madde ile üç ay süreyle 17.04.2020-17.07.2020 tarihleri arasında işverene, işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırma hakkı verilmiş; bu süre 30.06.2020 tarih ve 31171 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile bir ay uzatılarak dört aya çıkmış, 17 Ağustos’a kadar işverene, işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırma hakkı verilmiş; ancak, 31.07.2020 tarih, 31202 sayılı Resmi Gazete’de “22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun, Geçici 10’uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen sürelerin 17.08.2020 tarihinden itibaren bir ay uzatılması hakkında 2811 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yayımlanmış ve süre 17.09.2020 tarihine kadar uzatılmış; 04.09.2020 tarih ve 31234 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2930 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile de süre 17.09.2020 tarihinden itibaren iki ay uzatılmış; son olarak da 27.10.2020 tarih ve 31287 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3134 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile de süre 17.01.2021 tarihine kadar iki ay uzatılmıştır. Diğer bir ifadeyle işten çıkarma yasağı süresi 17 Ocak 2021 tarihine kadar uzatılmıştır. Aynı Resmi Gazetede yayımlanan 3135 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile de kısa çalışmaya 30 Haziran 2020 tarihine kadar başvuru yapmış işyerleri için kısa çalışma uygulaması 30.12.2020 tarihine kadar devam edecek ve işçilere kısa çalışma ödeneği ödenebilecektir.
İş Kanunu Yönünden