Maliye Postası Dergisi
KORONAVİRÜS (COVİD-19) SALGINI KAPSAMINDA ÜCRET GARANTİ FONU UYGULAMASI
Cumhur Sinan ÖZDEMİR
GİRİŞ
İnsanlarda ve hayvanlarda hastalığa yol açabilen ve birçok türü bulunan virüslere Koronavirüs denilmektedir. Dünyayı etkileyen bir sağlık sorunu haline gelmiş bulunan Koronavirüs (Covid-19) salgını Ülkemizi de ekonomik ve sosyal açıdan derin şekilde etkilemektedir. Birçok işyeri; ülkelerle yapılan ticaretin kısıtlanması veya yasaklanması, tedarikçi firmaların ürün gönderememesi nedeniyle üretimin azalması, girdi maliyetlerinin artması, yeni siparişlerin alınamamasına, iç talebin daralması, mevcut siparişlerin iptali gibi benzeri nedenlerleüretime tamamen ara vermiş ya da haftalık çalışma saatlerini düşürmek zorunda kalmıştır. Bu zorunlu sebeplerle çok sayıda işçi ücretini alamamıştır ya da eksik almıştır. Çalışanlar açısından en önemli hak olan ücret, işverenin de iş sözleşmesinden doğan başlıca yükümlülüğüdür. 4857 sayılı İş Kanunu ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda ücretin korunmasına yönelik özel düzenlemeler yapılmıştır. Koronavirüs (Covid-19) salgını kapsamında 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile düzenlenen “Kısa Çalışma Ödeneği” en önemli ve en çok uygulanan bir yöntem olarak önem kazanmıştır. Ancak, aynı Kanunun Ek.1’inci maddesi ile düzenlenen “Ücret Garanti Fonu” düzenlemesi de ücretin korunmasına ilişkin önemli başka bir düzenlemedir. Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle yapılan kısa çalışma ödeneği başvurularında son 120 gün hizmet akdine tabi olma şartı 60 güne, son 3 yıl içinde en az 600 gün prim ödemiş olma şartı 450 güne düşürülmüştür. Ancak uygulamada da görüldüğü üzere bu şartları taşımayan çok sayıda işçibulunmaktadır. Ücret garanti fonundan faydalanma açısından işsizlik sigortasına tabi işçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde çalışmış olması yeterli olacağından, işçininkısa çalışma ödeneğine göre ücret garanti fonundan faydalanması kanaatimce daha kolaydır.
ÜCRET GARANTİ FONU
Ekonomik krizler nedeniyleçeşitli sektörlerde işyerleri kapanabilmektedir. Bu türkapanmalarda işçiler ücret alacakları yönünden mağdur olabilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) 95 ve 173’üncü sözleşmeleridoğrultusunda “Ücret Garanti Fonu” oluşturulmuştur. Türk çalışma hayatında işçiyi korumaya yönelik yasal ve kurumsal düzenlemeler arasına yer alan “Ücret Garanti Fonu” uygulaması Türkiye tarafından henüz onaylanmamış 173 sayılı İLO sözleşmesinin ve AB’nin 80/97 yönergesine yaklaşan bir düzenlemedir. Ücret Garanti Fonu, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işverenin; konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflâsı, iflâsın ertelenmesi nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret alacaklarını karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında oluşturulmuş olan fondur.Fondan yararlanma usul ve esaslarını düzenleyen “Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği” 28.06.2009 tarih, 27272 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 6’ncı maddesine göre fon, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin işveren payının yıllık toplamının yüzde birinden oluşur. Ücret garanti fonuna devlet katkısı bulunmamaktadır. Yapılacak ödemelerin fon kaynaklarıyla sınırlı olduğu Yönetmeliğin 9’uncu maddesinde belirtilmiş, devletçe yapılacak yardımlara ilişkin bir hususa yer verilmemiştir.
Fonun Kaynağı, Kapsamı ve Yararlanma
Ücret garanti fonu; işsizlik sigortası fonu içerisinde, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin yıllık toplamının yüzde birindenoluşan primlerin değerlendirilmesinden elde edilen kazançlardan oluşmaktadır. İşsizlik sigortasına tabi sigortalılar ücret garanti fonu kapsamındadır. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile fonun kapsamı genişletilemez. İşçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde çalışmış olması şarttır. Fon 4857 sayılı İş Kanunu, 5953 sayılı Basın İş Kanunu, 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında tüm işçileri kapsar. Memurlar ile 399 sayılı Kanun Hükmüne Kararnameye tabi sözleşmeli personel ücret garanti fonu kapsamında değildir. İşçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan ücret alacakları fon kapsamında olup kıdem, ihbar, kötü niyet tazminatı gibi alacaklar fon kapsamında değildir. Ücretin mahiyeti ile ilgili sınırlamanın yanında fon kapsamında değerlendirilecek alacağın işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü tarihten önceki ücret alacaklarına ilişkin olması şarttır.Son üç aylık ücret alacağı fon tarafından karşılanacaktır. Miktar yönünden günlük ücret alacağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun, 82’nci maddesi uyarınca belirlenen günlük kazanç üst sınırını aşamaz. İşçilerin ücret garanti fonu ödemelerinden yararlanılabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
(a) Ücret alacağının bulunduğu dönemde hizmet akdine tabi olarak, 4447 sayılı Kanun kapsamında çalışıyor olması.
(b) İşverenin ödeme güçlüğüne düşmüş olması (konkordato, aciz vesikası, iflas, iflasın ertelenmesi).
(c) İşçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde 4447 sayılı Kanun kapsamında çalışmış olması.
(d) 5 yıllık zaman aşımına uğramamış ödenmeyen ücret alacağının bulunması.
İşverenin Ödeme Güçlüğüne Düşmesi