Maliye Postası Dergisi
KORONAVİRÜS (COVİD-19) SALGINI KAPSAMINDA İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE FESİH HAKKI
Cumhur Sinan ÖZDEMİR
1- GİRİŞ
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi ilan edilen Koronavirüs (Covid-19) salgını ülkemizi de ekonomik ve sosyal açıdan derin şekilde etkilemektedir. Salgın nedeniyle işyerlerinde alınan önlemler arasında en çok uygulanan yönetmelerden birisi ücretsiz izin kullandırılmasıdır. Yargıtay yerleşik kararları doğrultusunda işverenin tek taraflı ücretsiz izin uygulaması, uygulamayı kabul etmeyen işçi yönünden işveren feshi olarak değerlen dirilmektedir. 17.04.2020 tarihli, 31102 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7244 sayılı Kanunun 9’uncu maddesi ve 4857 sayılı Kanuna eklenen Geçici 10’uncu madde ile üç ay süreyle 17.04.2020-17.07.2020 tarihleri arasında işverene, işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırma hakkı verilmiştir. Bu kapsamda ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedenle sözleşmeyi fesih hakkı vermeyecektir. Koronavirüs (Covid-19) salgını; aynı ortamda çalışan işçiler yönünden ciddi, yakın ve yaşamsal bir tehdit ve tehlike oluşturmaktadır. İşverenlerin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında işçiyi gözetme, iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için gerekli olan her türlü önlemleri alma borcu vardır.
2- FESİH
Devam etmekte olan bir hukuki ilişkiyi, tek taraflı olarak ve ileriye dönük olmak üzere sonlandıran bozucu yenilik doğurucu irade beyanına fesih denir. Fesih hakkı, iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır. Fesih bildiriminde fesih sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması, 4857 sayılı İş Kanunu’nun, 109’uncu maddesinin bir sonucudur. Ancak yazılı şekil şartı, geçerlilik koşulu olmayıp ispat şartıdır. Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Ulaşma, muhatabın hâkimiyet alanına girdiği andır. İş Kanunu’nun 20’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İş Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanunun 21’inci maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.