Maliye Postası Dergisi
KOOPERATİFLERDE HUKUKİ SORUMLULUĞUN ZAMAN AŞIMIYLA SONA ERMESİ
Mustafa YAVUZ
GİRİŞ
1163 sayılı Kooperatifler Kanununa(1) (KoopK) göre kooperatiflerin idare ve temsil organı yönetim kuruludur. Yönetim kurulu, kooperatif işlerinin gerektirdiği titizliği göstermek ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda bütün gayretini sarf etmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün bir sonucu olarak yönetim kurulu üyeleri, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludur. Ancak, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun doğduğu hallerde başvurabilecek hukuki yollar anılan Kanunda düzenlenmemiştir. Bahsi geçen durumda ise KoopK’nın 98. maddesinde(2) yapılan atıf dolayısıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun(3) (TTK) anonim şirketlere ait hükümleri uygulanmaktadır.
Bu kapsamda, kooperatiflerde yönetim kurulu üyeleri, kanundan ve anasözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde kooperatife, ortaklara ve alacaklılara karşı verdikleri zarardan sorumlu olmaktadır. Ancak TTK’da, hukuki sorumluluk davası açma hakkının süresiz devam etmesi sakıncalı bulunmuş ve söz konusu dava hakkı belli bir süre ile sınırlandırılmıştır. Bu doğrultuda, anonim şirketlerde ve dolayısıyla kooperatiflerde hukuki sorumluluğu sona erdiren sebeplerden biri olarak ‘zamanaşımı’ müessesesi öngörülmüştür.
Zamanaşımı, belli bir süre içinde hakkını talep etmemiş olan alacaklının, alacağını dava yoluyla elde etme olanağını kaybetmesidir. Borcun zamanaşımına uğramasıyla borç (alacak) sona ermemekte; sadece alacaklının dava yoluyla alacağını elde etme olanağı ortadan kalkmaktadır. Böylece zamanaşımına uğramış borç, ifa edilebilen fakat dava edilemeyen eksik bir borç olmaktadır.(4) Bu doğrultuda, kooperatiflerde de yönetim kurulu üyelerine karşı hukuki sorumluluktan doğan alacak hakkı belli bir sürenin geçmesiyle ortadan kalkmaktadır. Başka bir anlatımla, talep hakkı dava yoluyla yönetim kurulu üyelerine karşı ileri sürülememekte, bu sayede, yönetim kurulu üyeleri sürekli sorumluluk tehdidi altında kalmaktan kurtulmuş olmaktadır.
Anonim şirketler ve bu bağlamda kooperatifler için hukuki sorumluluğa ilişkin zamanaşımı süreleri ise TTK’da, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunundan(5) (TBK) ayrı olarak ve özel bir şekilde düzenlenmiştir. İşte bu çalışmada, kooperatiflerde yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğunun zamanaşımıyla sona ermesi tüm yönleriyle ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
Hukuki sorumluluk, meydana gelen zarardan kimin sorumlu olduğunu gösteren ve bu amaçla zarar görenin zarar verene karşı zararının giderilmesini talep hakkını düzenleyen normlar bütünüdür.(6) Başka bir deyişle hukuki sorumluluk, üstlenilen görevin gereği ve akdedilen sözleşmeden doğan yükümlülüklerin gereği gibi ifa edilmemesinin müeyyidesidir.
Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğuna ilişkin olarak TTK’nın 553/1. maddesinde, “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu kapsamda, kooperatif yönetim kurulu üyeleri de kanundan ve anasözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini kusurlu olarak yerine getirmemelerinden dolayı ortaya çıkan zarardan hukuki olarak sorumlu olmaktadır. Yönetim kurulu ile kooperatif arasındaki ilişkinin “sözleşmesel ilişki” olduğu kabul edildiğinden, sorumluluk davası da temelde, söz konusu sözleşmesel ilişki ile özen ve bağlılık yükümlülüğünün ihlalinden kaynaklanır.
Yönetim kurulu üyelerinin hukuki sorumluluğuna gidilebilmesi için; kanun ve anasözleşmeden doğan yükümlülüklerin ihlal edilmesi nedeniyle bir zararın oluşması, söz konusu zararın bunların kusurlu hareketlerinden kaynaklanması, ayrıca kanuna veya anasözleşmeye aykırı davranış ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Bahsi geçen unsurlardan herhangi biri mevcut olmadığı takdirde yönetim kurulu üyeleri hakkında hukuki sorumluluğa başvurulamaz.
Yeri gelmişken, birden çok yönetim kurulu üyesinin aynı zararı tazminle yükümlü olmaları halinde, bunlardan her biri, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zarar şahsen kendilerine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olur (KoopK md. 98, TTK md. 557). Buna öğretide “farklılaştırılmış teselsül” kuralı denilmektedir.
Son olarak, kusurlu hareketlerinden dolayı kooperatifin zarara uğramasına neden olan yönetim kurulu üyelerine karşı dava açma hakkı ise; kooperatif tüzel kişiliğine, ortaklardan her birine ve kooperatifin iflası halinde şirket alacaklılarına tanınmıştır.
HUKUKİ SORUMLULUKTA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ
Hukuki sorumlulukta zamanaşımı TTK’nın 560. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan hükümde, “Sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.” denilmektedir.