Diğer Haberler
Konya büyüklüğündeki Hollanda’nın 2014 yılı tarımsal ihracatı 90 milyar dolar.
Türkiye'nin ise tarımsa ürün ihracatı 18 milyar dolar. Hollanda, ABD ve Fransa ile birlikte dünyanın en büyük ilk 3 tarım ihracatçısı konumunda.
Yoğun nüfus nedeniyle kişi başına düşen toprak parçasının kısıtlı olması Hollanda'yı verimlilikte ve tarım teknolojilerinde dünyanın en önemli ülkesi haline getirmiş.
Hollanda topraklarının yarısı deniz seviyesinin en az bir metre altında bulunuyor. Hollandalıların su ile savaşı uzun bir tarihe dayanıyor. Ülkenin neredeyse yüzde 60’ı suyla mücadele sonucu kazanılan topraklardan oluşuyor. Yani deniz seviyesinin altında kalan toprakların doldurulması ile elde ediliyor.
O yüzden toprak çok kıymetli ve herkes bunun farkında. Toprak, su ve tohumuna sahip çıkan Hollanda o yüzden et, süt, kesme çiçek, çiçek soğanı ve tohum gibi bir çok tarım ürünü üretiminde dünyanın ilk 3 ülkesi arasında yer alıyor.
BAŞARIDA KOOPERATİFLEŞME FAKTÖRÜ
Hollanda’nın tarım ve özellikle süt bitkisi sektöründeki başarısında kooperatiflerin ve mezat sisteminin payı büyük. Mezat sistemi üreticilerin belli bir kalite seviyesini sürdürmesini sağlıyor. Her firmanın alıcılara yol gösteren kalite ve güven endeksi bulunuyor.
Mezatta ürünlerinin kalitesini kontrol eden üreticiler 'takdir' ediliyor. Eğer bir çiçeğin yaprağı yoksa, ya da biri eksikse ya da herhangi bir sorunu varsa bunun mezat için doldurulan belgelerde bildirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde mezat tarafından üreticilere verilen 'güven endeksi' düşürülüyor.
Peki Hollanda’da her şey toz pembe şekilde yolunda mı ilerliyor? Cevap tabi ki hayır.
Hollanda’nın gelişmiş lojistik, mezat ve kooperatif sistemine rağmen çiftçiler için şartlar yine de kolay değil. Değişen iklim koşulları ve buna bağlı fiyatlar tıpkı Türk çiftçiler gibi onları da en çok endişelendiren konular arasında.
TARIMDA UZMANLAŞMA AVANTAJ SAĞLIYOR
Hollanda’nın tarım alanında ilerlemesinin en önemli nedenlerinden birisi uzmanlaşma. Seralar ve üreticiler çoğunlukla tek bir ürün üzerine uzmanlaşıyor. Bu duruma eleştirel yönden bakanlar çıkabilir. Ancak uzmanlaşma, Hollandalı şirketlere kendi ürünlerinde deneyim kazanma, eğitim ve eğitimli iş gücü, lojistik ve teknolojik yatırım anlamında avantaj sağlıyor. Ancak tek bir ürün üretmenin riski de büyük. Farklı ürünler yetiştirerek riskleri dağıtan üreticiler de var.
Hollanda tarım sektöründe dünyanın model aldığı ülkelerinden biri olsa da Avrupa Birliği'nin büyük ve zorlu pazarında küçük aile çiftliklerinin şansları her geçen gün biraz daha azalıyor.
Tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi Avrupa Birliği ve devletlerin tarımsal destekleri küçük çiftliklerinin çarklarını döndürmesi için bazen yeterli olmuyor. Yeterince yatırım yapamayan, profesyonelleşemeyen çiftlikler ya birleşme yoluyla büyüyor ya da sektörü terk ediyor.
Hollanda’da da tarım yapan nüfus azalıyor ama buna rağmen tarıma ayrılan alanların büyüklüğü aynı kalıyor. Bu yüzden çalışmaya devam eden çiftlikler tarım alanlarını giderek büyütüyor. Türkiye’de ise hem çiftçi sayısı hem de ekilebilir tarım arazisi azalıyor.
Hollanda’da da küçük işletmeler rekabetle ilgili de sorunlar yaşıyor. Bu noktada tarım işletmelerinin yaşaması açısından çiftçiler devlet tarafından farklı yollarla destekleniyor.
Devlet ve üreticiler her yıl ne kadar alanda ne kadar ürün ekileceği konusunda planlı ve programlı bir çalışma yürütüyor. Yıl başında devlete üreteceğiniz ürün için ne kadar alan ayıracağınızı bildirmeniz gerekiyor. Buna göre de alacağınız yardımlar hesaplanıyor. Bu yardımları kurallara uyduğunuz sürece alabiliyorsunuz.
EĞİTİM VE TEKNOLOJİNİN TEMELİ ÜNİVERSİTEDE ATILIYOR
Hollanda’nın başarısı doğru destekleme polikaları ile yön verilen üretim, pazarlama ve dağıtım ağı sisteminin birlikte işleyişinden geliyor. Ancak bu sistemin en önemli ayaklarından biri de eğitim ve Ar-Ge çalışmalarının temelinin atıldığı üniversiteler.
Hollanda’da üniversitelerin tarımda odaklandığı ana konuların başında, gıda üretimi, gıda tüketim artışı, yaşam alanı, gıda sağlığı ve geçim var. Üniversitelerin gıda üretimi konusunda asıl odak noktası az girdi ile iki katı ürün alarak verimi artırmak. Buna “24’üncü Yüzyıl” tarımı deniyor.
Üniversitelerde araştırma amacıyla oluşturulan tarla ve seralar, tarımdaki yeni gelişmeler hakkında bilgi almak isteyen bütün üreticilere açık.
Üniversitelerdeki araştırmalar, üretici-devlet-özel sektör ortaklığı ile destekleniyor.