Maliye Postası Dergisi
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE MÜTEAHHİTLERİN İDARE VE ALT YÜKLENİCİLERLE AKDETTİĞİ SÖZLEŞMELERİN DAMGA VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU
Cemil GÜNDÜZ
GİRİŞ
Kentsel dönüşüm kavramı ülkemizde son yıllarda inşaat sektöründe yaşanan sorunlara çözüm üretmek amacıyla oluşturulmuş yeni projeler için konulan üst ana kavramdır. Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaşanan deprem felaketi sonrasında İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir gibi büyükşehirlerimizde özellikle yerel yönetimler öncülüğünde Kentsel dönüşüm süreçlerinde geçtiğimiz yıllara kıyasen önemli bir ivme yaşanmaktadır.
Kentsel dönüşüme ilişkin olarak temel kanun 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanundur. 6306 sayılı Kanun’un ilk maddesine göre Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini oluşturmak üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir. Bu Kanunda uygulamanın yaygınlaşması amacıyla uygulayıcılar için önemli vergi, resim ve harçlardan istisna sağlayan düzenlemeler bulunmaktadır.
Kentsel dönüşüm proje ve yapım sürecinde kentsel dönüşüm işlerini gerçekleştiren yapım müteahhitleri ile ilgili olarak damga vergisi ile ilgili tartışmalar yaşanabilmektedir. Makalemizde 6306 sayılı Kanun kapsamında konut alanına inşaat yapımı karşılığında alınan arsa üzerine yapılacak inşaatlarla ilgili müteahhitlerin idare ve alt yüklenicilerle akdettiği sözleşmelerin damga vergisi karşısındaki durumu Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bir özelgesi doğrultusunda açıklanmaya çalışılacaktır.
DAMGA VERGİSİ KANUNU VE KENTSEL DÖNÜŞÜME İLİŞKİN KANUNLARDA DAMGA VERGİSİ İSTİSNASI İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER
Makalemizin konusuna ilişkin olarak 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanununda ilgili düzenlemeler aşağıda yer almaktadır;
488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu’ndaki Düzenlemeler
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “I.Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün “A.Belli parayı ihtiva eden kağıtlar” başlıklı fıkrasının (15) numaralı bendinde, resmi şekilde düzenlenen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri kapsamında yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmelerinin nispi damga vergisine tabi olacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 15/3/2017 tarihli ve 30008 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 13/3/2017 tarihli ve 2017/9973 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun “I.Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün “A.Belli parayı ihtiva eden kağıtlar” başlıklı fıkrasının (15) numaralı bendinde yer alan kağıtlara “0” (sıfır) nispetinde damga vergisi uygulanacağı karara bağlanmıştır.
Kanun’un ilgili düzenlemesine bakıldığında ekli (1) sayılı tablonun “I.Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün “A.Belli parayı ihtiva eden kağıtlar” başlıklı fıkrasının (15) numaralı bendinde “Resmi şekilde düzenlenen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri kapsamında yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmeleri” düzenlemesinin yer aldığı görülmektedir.
Buna göre, 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-15 numaralı bendi uyarınca, yalnızca resmi şekilde düzenlenen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri kapsamında yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmelerine binde 0 (sıfır) damga vergisi oranı uygulanması gerekmektedir.
6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun
6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin 7153 ve 7181 sayılı Kanunlarla değişik dokuzuncu fıkrasında konumuza ilişkin vergisel muafiyetlerle ilgili düzenlemeler yer almaktadır;
İlgili madde de bu Kanun uyarınca yapılacak olan ve Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit ile malik ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinden birinin taraf olduğu;
a) Bu Kanun kapsamındaki taşınmazların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili veipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,
b) Bu Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, bu Kanun kapsamındaki parsellerde veya alanlardaveya söz konusu parsel ve alanların dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması veya ipotek tesis edilmesi işlemleri,
c) Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenenmüteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve bunların iştirakleri ile Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları (GYO) tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,
ile bu bentlerde belirtilen yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu Kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. Bu Kanun kapsamındaki iş, işlem ve uygulamalar, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi ve İdarenin, sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketleri tarafından yürütülüyor ise, bu şirketlerce yapılan iş, işlem ve uygulamalarda da bu fıkrada belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Görüleceği üzere vergi, resim ve harçlarla ilgili olarak 6306 sayılı Kanunda çok geniş bir istisna hükmü bulunmaktadır.
DAMGA VERGİSİNE İLİŞKİN SORUNUN MATEMATİKSEL OLARAK ORTAYA KONULMASI