Diğer Haberler
Kefalet Sigortası Dolandırıcıların Yeni Rant Kapısı Oldu
Banka teminat mektubu yerine geçen kefalet sigortası dolandırıcıların yeni rant kapısı oldu. Kapanmış sigorta şirketleri adına kefalet senedi bastırıp, kamu ihalelerine girecek firmalara yüklü primlerle poliçe düzenliyorlar.
Piyasada 5 ayrı şirket ismiyle, binin üzerinde sahte kefalet senedi bulunuyor. Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, “Şirketler de Kamu İhale Kurumu da kefalet senetlerinin sahte olduğunu bilmiyor” diyor.
Geçen senenin başında reel sektörü rahatlatmak amacıyla sigortacılıkta düzenleme yapılarak kefalet sigortasının (kefalet senedi) teminat mektubu yerine kullanılması sağlandı. Kamu ihale kanununa da bir madde eklenerek, banka teminat mektubunun yanı sıra kefalet sigortasının ihalelerde kullanımının önü açıldı. Böylece şirketlerin bankalar yerine sigorta şirketlerinden kefalet sigortası yaptırmasına ve poliçeyi teminat olarak göstermesine imkan tanındı. Ancak uygulamanın üzerinden daha iki yıl geçmeden kefalet sigortası, dolandırıcıların yeni rant kapısı haline geldi.
Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, kefalet sigortasından organize ve nitelikli dolandırıcılık yapıldığını söyledi. Beş ayrı şirket ismiyle teminat mektubu basıldığını tespit ettiklerini ve bunu da ilgili tüm makamlara bildirdiklerini, savcılık nezdinde de takibe geçtiklerini belirten Yaşar, “Hatta bazı sigorta şirketlerinin adını kullanarak, o şirketin bilgisi dışında bu işi yapıyorlar. Ayrıca geçmişte piyasada olan bugün faaliyet göstermeyen sigorta şirketlerinin adına veya yabancı bir sigorta şirketinin adını kullanarak kefalet senedi düzenliyorlar. Kamu kurumlarının ihalelerde bu mektupları kabul etmemeleri gerekiyor, çünkü bunlar sahte. Şu anda beş ayrı şirket ismiyle piyasada sahte kefalet senetleri doluşuyor” dedi. Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genellikle, Rusya’dan, Bulgaristan’dan, Arabistan’dan buldukları bir vatandaşı getiriyor, onların adına bir şirket kurduruyorlar. Bu şirket ya daha önce faaliyette olan ancak artık kapanmış bir şirket oluyor ya da piyasada adı çok fazla bilinmeyen kefalet sigortaları listesinde de adı bulunan bir sigorta şirketi oluyor. Bu isimlerde şirket kuruyorlar.”
TEK SEFERDE 760 BİN LİRA
Ahmet Yaşar, şirketlerin nasıl dolandırıldığını da tespit ettiklerini vurgulayarak, dolandırıcıların kurdukları sahte şirketlerle tüm piyasayı dolaştıklarını kaydetti. Yurtdışından gelip burada dolandırıcılık işine girenler olduğunu da ifade eden Yaşar, “Tek tek firmaları geziyorlar. Kefalet sigortasında doldurulması gereken evraklar ve bir analiz süreci var, sonuçta kredi tahsis ediyorsunuz. Dolandırıcılar, ‘sizi prosedüre boğmayalım, bize sadece ihale kayıt numarasını verin biz mektubu düzenleyelim, bunun karşılığında primi elden, nakit verin’ diyorlar. Bu şekilde düzenlenen tek bir kefalet sigortası için 760 bin lira prim aldıklarını da tespit ettik” dedi.
Ahmet Yaşar, “Kefalet sigortasına talep çok mu ki, dolandırıcılar bu alanı seçtiler?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Kefalet senedi birebir banka teminat mektubudur; banka yazan yerde sigorta şirketi, teminat mektubu yazan yerde kefalet senedi yazıyor. Sigorta şirketi de firmaların taahhütlerine, sözleşmeden doğan ve ihale sürecindeki tüm yükümlülüklerine kefil oluyor. Sigorta şirketinin tercih edilmesinin nedeni ise, bankalar, firmalara tek bir limit tahsis ediyor. Teminat mektubunu bankadan aldığınızda limitiniz azalıyor ve yarın bir kredi ihtiyacınız olsa alamıyorsunuz. Sigorta şirketinden kefalet senedi düzenletse bankadaki limitte azalma olmuyor. Bundan dolayı da kefalet sigortasına ciddi talep var.
Ahmet Yaşar, beş ayrı isim ve beş ayrı markayla şirketlerin elinde bine yakın sahte kefalet senedi olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Şirketler elindeki kefalet sigortalarının sahte olduğunu bilmiyor. Kamu İhale Kurumu da bilmiyor. Şirket, ihaleye girmek için kefalet sigortası yaptırıyor, ama sigorta sahte. Senedi Kamu İhale Kurumuna ya da kamu kurumlarına veriyor; onlar da sahte olduğunu bilmiyor. Belki bu mektupların bir kısmı ihale kazanılmadığı için geri çevrilmiştir ama bir kısmı ihale dosyalarına teminat olarak girdi. Ne zaman ihalede sorun çıkıp, kefalet senedi nakde çevrilecek, o zaman bunun sahte olduğu anlaşılacak. Mektup nakde çevrilmediği sürece problem ortaya çıkmayacaktır. Biz bu durumu savcılıklara, hatta Kamu İhale Kurumu’na da anlattık ama dönüş alamadık.”