Maliye Postası Dergisi
KARŞILIKSIZ ÇIKAN ÇEKLERDE VE AVANS İŞLEMLERİNDE ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAK KARŞILIĞI AYRILMASI
Mert İlhami ÜNSAL
1-GİRİŞ
213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerleme hükümlerinin yer aldığı üçüncü kitabının amortismanlara ilişkin üçüncü kısmının “Alacaklarda ve Sermayede Amortisman” başlıklı ikinci bölümünde, işletmelere dahil olan alacakların birtakım şartların varlığı halinde karşılık ayrılmak suretiyle gider yazılabileceğine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde; “Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1- Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
2- Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar zarar hesabına intikal ettirilir.” hükmü yer almaktadır.
Peki karşılıksız çıkan çeklerde ve avans işlemlerinde şüpheli ticari alacak uygulaması nasıl işleyecektir?
Çalışmamızın sonraki kısımlarında yukarıda belirtilen sorulara cevap aranacak ve karşılıksız çıkan çekler ile avans işlemlerinde şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılıp ayrılmayacağı ve dönem sonunda gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususu irdelenecektir.
2- VERGİ USUL KANUNU 323. MADDE GEREĞİ ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAK UYGULAMASI
Makalemizin giriş kısmında belirtildiği gibi ; “Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1- Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
2- Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Ancak bu karşılık ayrılabilmesi ilgili kanunda belirli şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar;
1-Bilanço esasına göre defter tutmak,
2-Alacağın ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesiyle ilgili olması,
3-Alacağın dava veya icra safhasında bulunması veya yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmiş olmasına rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacak olması,
4-Alacağın teminatsız olması,
5-Alacağın şüpheli hale geldiği dönemde ayrılması olarak maddeleştirilebilir.
Aşağıda konumuz ile alakalı şartlar detayları ile açıklanmıştır.
1-Alacağın, Tahakkuk Esasına Göre Hasılata İntikal Ettirilmiş Olması Gerekmektedir: