Maliye Postası Dergisi
İSTEĞE BAĞLI TAM TEVKİFAT UYGULAMASININ ALICI VE SATICI ÜZERİNDE ETKİSİ
Yunus SÜRMELİ
Giriş
Katma Değer Vergisi(KDV) tevkifatında, mal teslimi veya hizmet ifası şeklinde gerçekleşen işlemin bedeli üzerinden hesaplanan vergi, işlemi yapanlar(satıcı) tarafından değil, bu işleme muhatap olanlar(alıcı) tarafından kısmen veya tamamen sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenir. Tam tevkifat durumunda, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı, işleme muhatap olan alıcılar tarafından beyan edilip ödenir. Kısmi tevkifat durumunda ise, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen oran üzerinden, işlemin muhatabı alıcılar tarafından, kalan kısmı ise işlemi yapan satıcı tarafından beyan edilip ödenir.
41 seri no’lu katma değer vergisi genel uygulama tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ ile beraber isteğe bağlı tam tevkifat uygulaması yürürlüğe girmiş olup, mükellefler yazılı bir sözleşme düzenleyerek bir yıl süreyle anlaştıkları satıcı mükelleflerden tebliğde belirtilen Kısmi tevkifata tabi hizmet türleri ile ( KDVGUT I/C-2.1.3.2 ) Kısmi tevkifata tabi mallarla ( KDVGUT II/C-2.1.3.3 ) sınırlı olmak üzere tam tevkifat yaparak mal ve hizmet alım yapabilme imkânı sağlanmıştır.
İsteğe Bağlı KDV Tevkifatı ile İlgili Tebliğ Hükmü
Mükellefler, yazılı bir sözleşme düzenleyerek bir yıl süreyle anlaştıkları satıcı mükelleflerden yapacağı alımlarından tevkifat sorumluluklarının bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, hesaplanan KDV’nin tamamını sorumlu sıfatıyla beyan edip öderler. Bir yıllık sürenin bitimini izleyen yıllarda uygulamaya devam edilmesinin istenmesi halinde sözleşmenin aynı süreyle yenilenmesi gerekir. Bir yıllık süre dolmadan söz konusu uygulamadan vazgeçilmesi mümkün değildir. Alıcı mükellefler, söz konusu sözleşmelerin bir örneği ile bu kapsamda işlem yapacak satıcı mükelleflerin bilgilerini, işleme ilişkin KDV beyannamesinin verilmesinden önce liste halinde bağlı oldukları vergi dairesine verirler. Sözleşmelerin feshedilmesi, tadili vb. durumların da işleme ilişkin KDV beyannamesinin verilmesinden önce bağlı oldukları vergi dairesine bildirilmesi gerekir. Alıcıların isteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamında sözleşme düzenlemediği satıcılar ile olan işlemlerinde, genel hükümlere göre işlem tesis edileceği tabiidir.
İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamında alıcı tarafından tevkifata tabi tutulan KDV, 2 No.lu KDV Beyannamesinin “Vergi Bildirimi” kulakçığının, “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanan İşlemlere Ait Bildirim” tablosunda beyan edilir. Tablonun “İşlem Türü” alanı, bu alana ilişkin işlem türü listesinden seçim yapılmak suretiyle doldurulur. “Matrah” alanına, işlemin KDV hariç bedeli, “Oran” alanına işlemin tabi olduğu KDV oranı girilir. Alıcı tarafından tevkif edilen KDV tutarını gösteren “Vergi” alanı, e-beyanname programı tarafından hesaplanır.
İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemleri yapan satıcı mükellefler ilgili döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin iki ayrı bölümüne kayıt yapar. Birinci kayıt, “Matrah” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Uygulanan İşlemler” tablosuna; ikinci kayıt “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “İsteğe Bağlı Tam Tevkifat Kapsamına Giren İşlemler” tablosuna yapılır.
İsteğe bağlı tam tevkifata tabi tutulan KDV ile sınırlı olmak üzere satıcıya KDV iadesi yapılabilir. Bu uygulamadan kaynaklanan KDV iade talepleri, her bir işlem için Tebliğin belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirilir. İade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması vergi dairesince aranır.
İsteğe Bağlı KDV Tevkifatının Gerekliliği
Tevkifat uygulamalarında amaç vergi alacağının emniyet altına alınmasıdır. Vergi idaresi, sektör değerlendirmeleri yaparak risk analiz sistemi aracılığıyla vergi kayıp/kaçağını engellemek amacıyla belirlediği bazı sektör/işlemleri tam tevkifat veya kısmi tevkifat kapsamına alan düzenlemeler yapmaktadır. İsteğe bağlı tam tevkifat uygulaması da bu kapsamda yürürlüğe girmektedir.
Söz konusu isteğe bağlı KDV tevkifatı ile iyi niyetli mükelleflerin korunduğu görülmektedir. Özelikle ticari hayatın olağan akışı içinde mükellefler tanımadığı ancak fiyat teklifleri cazip gelen firmalardan yapacağı yüklü miktardaki alımlardan dolayı bir tarafta ödeyip diğer tarafta indirim konusu yaptığı KDV nin daha sonra ki süreçte satıcı firmanın Sahte belge düzenleyicisi (paravan) olması halinde KDV reddiyatından kurtulacağı ve bu konuda ki mağduriyetlerin en aza indirilmiş olacağı kesindir.
Alıcı ve Satıcı Açısında Değerlendirme