Danıştay Kararları,Özelge ve Genel Yazılar
İşçinin Hesabına Yatırılan Paranın Tamamının Ücret Niteliği Taşıdığı İddiasının İspat Külfeti
T.C. D A N I Ş T A Y ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4675 Karar No : 2020/3394
Dava Konusu İstem : Davacı şirketin 2015 yılında çalışanlarına yaptığı kayıtdışı ücret ödemeleri üzerinden tevkifatta bulunmadığına yönelik saptamaları içeren vergi inceleme raporuna istinaden 2015 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için re’sen salınan gelir (stopaj) vergisi ve aynı yılın Ocak ve Mart ila Haziran dönemleri için bir kat; Temmuz ila Aralık dönemleri için ise tekerrür hükümleri uyarınca %50 oranında artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacı şirket adına düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan tespitler, bir çalışanına çek ve EFT yoluyla gönderilen paraların tamamının şantiye çalışanlarına ödenecek ücret olduğunu somut olarak ortaya koymadığı gibi kayıtdışı ücret miktarı, hangi işçilere ne miktar ücret ödemesi gerçekleştirildiği ve net işçi sayısına ilişkin belirsizliği giderecek mahiyette de olmadığından yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: Davacı şirket tarafından çalışanına gönderilen paraların kuruma ait şantiyeye temin edilen işçiler için ayrılan “ücret” tutarları olmadığı yönündeki iddianın hayatın olağan akışına ve ticari icaplara aykırı olduğu, ispat külfetinin davacıda bulunduğu halde davacının bu yöndeki iddiasını hukuken itibar edilebilir ispat vasıtalarıyla ortaya koyamadığı, ayrıca şirket yetkilisinin ve çalışanların ifadelerinin de işçi …’a gönderilen tutarların işçi ücretlerine ilişkin olduğu ve bu ücretlerin bu şahıs tarafından işçilere dağıtıldığının doğrulandığı, havale bedellerinde yer verilen açıklamaların, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda yer verilen belgelerle kayıt edilmediği sürece ödemelerin ücretten başka bir niteliği olduğunu ortaya koymaya yeterli olmayacağından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, 2015 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezalarının aynı yıl için kesilecek cezalarda tekerrüre dayanak alınamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusu bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası yönünden kabul edilerek değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra bir kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklanan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası yönünden ise istinaf talebi reddedilerek vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı kaldırılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Elektrik enerjisi üretimi işiyle iştigal eden davacı şirketin 2015 yılı hesaplarının gelir (stopaj) vergisi yönünden incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporunda, Ocak ila Aralık dönemlerinde sırasıyla 27, 28, 13, 31, 46, 53, 32, 43, 58, 46, 45, 47 asgari ve diğer ücretli çalıştırıldığının muhtasar beyannamelerle bildirildiği, ücretli çalışanı olan …’ın bankalar nezdinde 500.000-TL üzeri ve işlem adedi 5 ve yukarı olan hesap hareketlerinin mahiyetinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi tekniği raporunda, …’a çek ve EFT yoluyla yapılan toplam 706.607,07-TL tutarındaki ödemenin çalışanların ücretleri olup olmadığı noktasında …, … ve …’nın ifadelerine başvurulduğu, adı geçen şahısların ifadelerinde, şirketin ödemeleri …’a gönderdiği onun da kendilerine elden ödeme yaptığını beyan ettikleri, şirket temsilcisinin inceleme elemanına verdiği ifadesinde ise Osmaniye ilinin 15 km dışındaki şantiyede çalışanların ücretlerinin, şantiyenin bazı ihtiyaç duyulan sarf malzemeleri ve yiyecek masrafları için gönderilen tutarlarının, şantiyenin bulunduğu mahalde herhangi bir banka şubesi olmadığından …’a gönderildiği ve adı geçen şahsın da işçilere ödeme yaptığının belirtildiği dolayısıyla, beyan edilen ve kayıtlara intikal ettirilen 284.148-TL tutarındaki net ücretin, …’a gönderilen 706.607,07-TL’den düşülmesi sonucu bulunan fark tutarın (422.459,07-TL) net ücret olup brüt ücret hesaplanarak, sigorta primi ve işsizlik sigortası tutarlarının tenzil edilmesi sonucu gelir vergisi matrahının hesaplandığı, çalışanlara ödenen ücretin net tutarı belirlenemediğinden vergi oranı %15 olarak dikkate alınarak aylar itibarıyla hesaplanarak dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetin esas olduğu, muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa düşeceği hükme bağlanmış, aynı Kanun’un 134. maddesinde de vergi incelemesinin amacının; ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması gerektiği olduğu belirtilmiş, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde de gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi benimsenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bu karar Maliye Postası elektronik mevzuat yayınlarına Gelir Vergisi Kanununun 61. maddesinin altına kaydedilmiştir. |
Kararın tamamını okumak için tıklayın. |
Bunun gibi Danıştay Kararlarını, özelgeleri , Vergi SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek, |
Mevzuta hızlı ve güvenilir bir şekilde erişmek , |
Ücretsiz danışmanlık hizmetimizle zaman kazanmak, |
Hediye fırsatlarından yararlanmak için siz de abonemiz olun. |
Diğer özelgeleri ve Danıştay Kararlarını incelemek için tıklayın. |
Abonelerimizin sorduğu bazı soruları ve bunlara verdiğimiz yanıtları incelemek için tıklayın. |