Maliye Postası Dergisi
İŞÇİ ÖLÜNCE HER DURUMDA MİRASÇILARINA KIDEM TAZMİNATI ÖDENECEK MİDİR?
İsmail ŞENTÜRK
GİRİŞ
İş hayatında çalışan ve işverenler hukuki hakları açısından sıklıkla karşı karşıya gelebilmektedirler. Ve bu karşı karşıya gelişlerinde de yüzde 90 oranında işçinin mali hakları konusundaki uyuşmazlıklar konusunda gerçekleşmektedir.
Kıdem tazminatı işçi açısından işsiz kalması durumunda yeni bir iş bulana kadarki süreç içerisinde bir mali garanti iken; işveren açısından da işçiyi işten çıkarmaktan vazgeçirici bir maliyettir.
Kıdem Tazminatının doğma ihtimali olan hallerden birisi de işçinin ölümüdür. Makalemizde işçinin ölünce her durumda mirasçılarına kıdem tazminatının ödenip ödenmeyeceği hususu açıklanmaya çalışılacaktır.
KIDEM TAZMİNATI NEDİR? HANGİ HALLERDE ÖDENİR?
Çalışma hayatında işçi ile işveren arasında en çok karşılaşılan sorunlardan bir tanesi de kıdem tazminatının hesaplanması ile ilgilidir. Söz konusu durumla ilgili olarak mahkemelerde açılmış birçok dava bulunmaktadır.
İşçilerin kıdem tazminatlarını hangi hallerde alabilecekleri 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesinde sıralanmıştır. Söz konusu Kanuna göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanma koşulları şunlardır:
1.1. 4857 Sayılı İş Kanunu Kapsamında Olma Koşulu
Kıdem tazminatına hak kazanmak için gerekli ilk koşul, “hizmet akdine dayalı çalışma”, yani “işçi” olmadır. Ancak, kıdem tazminatını alacak işçi; İş Kanunu’nun 4 üncü maddesinde Kanun kapsamı dışında tutulan “iş” ve “işyerleri” dışında kalan işyerlerinde çalışması gerekmektedir. Zira söz konusu işyerleri hakkında 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanmamaktadır.
1.2. İşçinin İşverenin Bir veya Daha Fazla Değişik İşyerinde Belirli Bir Süre Çalışmış Olması
Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için en az bir yıllık sürenin doldurulması zorunludur. İşçinin aynı işyerinde fasılalarla veya aynı işverene ait farklı işyerinde çalıştığı toplam sürelere göre kıdem tazminatı alması gerekir. Bir yıllık süre fiilen çalışılan süre değil, Kanunun gerekçesinde de belirtildiği gibi, işçinin istirahat, izin ve diğerleri gibi hizmet akdinin askıda kaldığı bütün durumları da kapsamaktadır. Yani işçinin çalışarak geçirdiği günler yanında, hizmet sözleşmesinin sürmesine karşın çalışmadığı süreler de göz önünde tutulmalıdır. Yalnız buradaki sürelerin değerlendirilmesinde 4857 sayılı Kanun’un 55. maddesinde belirtilen “Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller” göz önünde tutulmalıdır. Ayrıca kıdem tazminatına hak kazanan işçiye işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Kıdemi bir yıldan fazla olan işçilere verilecek kıdem tazminatı tutarı ise, kıdem süresinin uzunluğu ile orantılı olarak artar.
1.3. İş Sözleşmesinin Belli Sebeplerle Sona Ermesi
İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için; işçinin (1475 sayılı eski İş Kanunu 14. maddesinin 4857 sayılı yeni İş Kanunu’na uyarlanması sonucu) Kanunda belirtilen sebeplerle sözleşmesinin feshedilmesi gerekir. Kanun’un 14. maddesinde işveren ve işçi açısından ayrı ayrı gösterilen kıdem tazminatı almaya hak kazandıran sona erdirme sebepleri şu şekilde sıralanabilir:
İşveren Tarafından İş Sözleşmesinin Feshi
İşveren tarafından 4857 sayılı Kanunun 25. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” sebebi hariç “Sağlık sebepleri, zorlayıcı sebepler, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması” sonucu iş sözleşmesinin feshi halinde işçi kıdem tazminatını almaya hak kazanır.
İşçi Tarafından İş Sözleşmesinin Feshi
İşçinin 4857 sayılı Kanunun 24. maddesi uyarınca “Sağlık sebepleri, ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri, zorlayıcı sebepler” nedeniyle işinden ayrılan işçi kıdem tazminatını almaya hak kazanır.
Muvazzaf Askerlik
Muvazzaf Askerlik, 1111 sayılı Askerlik Kanunu ve Anayasa gereğince Türkiye Cumhuriyeti’nde vatandaşlık bağıyla bağlı olan her erkeğin zorunlu olarak yapması gereken askerlik hizmetidir. Anayasal bir zorunluluk olarak vatandaşlık ödevi olan muvazzaf askerlik hizmetini yapmaya gidecek olan işçinin bunu gerekçe göstererek iş sözleşmesini feshetmesi durumunda 1475 sayılı İş Kanunu’na göre kendisine kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.
Emeklilik
Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malûllük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla iş sözleşmesinin sona ermesi ile işçi kıdem tazminatını almaya hak kazanır.
Emekli Olmadan İşten Çıkma
Kanun’da öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi isteği ile işinden ayrılan işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanır.
Kadın İşçinin Evlenmesi
Evlendikten sonra bir yıl içinde iş sözleşmesini fesheden kadın işçi kıdem tazminatı alabilmek için sebep göstermek zorunda değildir. Evlilik nedeniyle istifa eden kadın işçiye kıdem tazminatı ödenmesi kanun gereğidir.
İşçinin Ölümü
İşçinin ölümü halinde hak edilen tazminat tutarı, kanuni mirasçılarına ödenir. Ölüm sonrası ölen işçinin mirasçılarına yetkili mahkemeden alacakları ölüm ilamı (veraset ilamı) ile işverene başvurdukları anda işçinin hak ettiği kıdem tazminatı miktarı ödenmelidir.
İŞÇİ ÖLÜNCE HER DURUMDA MİRASÇILARINA KIDEM TAZMİNATI ÖDENECEK MİDİR?