Maliye Postası Dergisi
İŞ YERLERİNDE İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARININ ÖNLENMESİ İÇİN YAPILACAK ÇALIŞMALAR
Burak TUNA
İşyerlerinde yapılan iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının temel amacı muhtemel olabilecek iş kazaları ve meslek hastalıklarının oluşmasını önlemektir. Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamında işini ifa eden işçiler sağlıklı oldukları için iş gücü kaybı olmayacak, kendilerini güvende hissettikleri, çalışırken gerekli özen ve dikkati gösterdikleri ve motive olmuş şekilde çalıştıkları için de işyerinin var oluş sebebi olan mal veya hizmet üretiminin kaliteli olması sağlanacaktır. Dolayısıyla, işyerinin üretiminin kaliteli olması, rakiplerine göre avantaj sağlaması ve kamuoyunda pozitif imaj oluşturması sağlanarak iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının dolaylı amaçlarından biri gerçekleşmiş olacaktır.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda iş kazası; işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay, meslek hastalığı da mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık olarak tanımlanmıştır. Hangi durumların iş kazasından ve meslek hastalığından sayılacağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun da düzenlenmiştir. Bu yazımızda bu konuya girmeyeceğiz.
İşyerinde meydana gelebilecek iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi için sistematik bir iş sağlığı ve güvenliği korunma ve önleme politikası uygulanmalıdır. Önleme; işyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili riskleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümüdür. Burada önemli olan hangi durum da hangi önlemlerin alınması gerektiğine doğru karar vermektir.
Korunma ve önleme politikasının başarılı olabilmesi için işyerinde iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının proaktif (iş kazası veya meslek hastalığı yaşanmadan önlem almak) yaklaşımla hayata geçirilmesi gereklidir. Bu sebeple işyerinde doğru ve mevzuata uygun risk değerlendirmesi çalışmalarının yapılması ile çalışmalara başlanmalıdır. Risk değerlendirmesinin nasıl yapılacağını bir önceki yazımda sizlerle paylaşmıştım.
İşyerinde iş kazaları ve meslek hastalıklarına çalışma ortamında mevcut olan tehlikelerden kaynaklanan riskler sebep olur. Risk değerlendirmesi çalışmaları ile bu riskler bertaraf edilmeli veya kabul edilebilir risk seviyesine indirilerek kontrol altına alınmalıdır.
Şimdi riskleri nasıl bertaraf edeceğimizden veya kontrol altına alabileceğimizden bahsedelim. İlk önce risk kontrol adımlarında alacağımız önlemlerde toplu koruma yöntemlerine kişisel koruma yöntemlerine göre öncelik vereceğimizi bilerek çalışmalara başlamalıyız. Toplu koruma yöntemleri çalışanları toplu olarak koruyan yöntemler, kişisel koruma yöntemleri ise sadece önlem aldığımız çalışanı koruyan tedbirlerdir. İş sağlığı ve güvenliği risk kontrol adımları hiyerarşisi şekil 1’de gösterilmiştir.
Şekil 1. Risk kontrol adımları hiyerarşisi
İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarında iki tip tedbir çeşidi vardır. Bunlar; önleyici ve sınırlandırıcı tedbirlerdir. Önleyici tedbir; bir riskin oluşma ihtimalini düşürüp riski ortadan kaldıran veya kabul edilebilir seviyeye indiren tedbirlerdir. Sınırlandırıcı tedbir ise, riskin oluşmasını engelleyemeyip risk oluştuğunda riskin şiddetini düşürerek riski kabul edilebilir seviyeye indiren tedbirlerdir. Örnekler verecek olursak; elektrik ve topraklama tesisatının düzenli aralıklarla mevzuata uygun şekilde periyodik kontrollerinin yapılması tesisatının arızalanma ihtimalini düşürdüğü için önleyici tedbir, elektrik panosunda bulunan 30 mA’lik kaçak akım rölesi herhangi bir işçinin elektrik akımına kapılmasını önleyemez fakat işçi elektrik akımına kapılır kapılmaz devreye girip riskin şiddetini ölümden yaralanmaya düşürdüğü için sınırlandırıcı tedbirdir. Keza, inşaatlarda döşeme kenarına konulan geçici kenar koruma sistemleri (korkuluklar) işçinin döşeme kenarından yüksekten düşme ihtimalini düşürdüğü için önleyici tedbir, güvenlik ağı ise yüksekten düşen işçiyi yakalayıp tuttuğu için riskin şiddetini ölümden hafif yaralanmaya düşürdüğü için sınırlandırıcı tedbirdir.
Risk; tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimalidir. Yani; çalışma ortamında tehlike yoksa risk te yoktur. Bu sebeple korunma ve önleme çalışmalarımızın ilk sırasında tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması gelir. Eğer risklere sebep olan tehlikeyi ortadan kaldırabiliyorsak riski bertaraf etmiş olup bu tehlikeden dolayı oluşabilecek iş kazası veya meslek hastalıklarının olmasını önlemiş oluruz. Örneğin; çalışma ortamında su kaynaklı ıslak zemin var ise bu durum çalışanlar için tehlikedir. Herhangi bir çalışanın ıslak zemine basma ihtimali sonucu kayarak düşüp yaralanması ise risktir. Var olan bu tehlike için ilk yapmamız gereken ıslak zemini kurulayarak tehlikeyi ortadan kaldırmak olacaktır. Her zaman tehlikeyi ortadan kaldırmayız. Örneğin, kaygan malzemeden yapılmış bir merdiven basamağı tehlikedir ve çalışanların merdiven basamaklarına basarken kayma ihtimali sonucu yuvarlanıp yaralanma riski mevcuttur.
Tehlikeyi ortadan kaldıramıyorsak, risk kontrol adımları hiyerarşisine göre, tehlikeyi ikame yoluna gitmeliyiz yani tehlikelinin tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirmeliyiz. Bu durum güvensiz çalışma yönteminin güvenli çalışma yöntemi ile yer değiştirmesi veya çalışılan kimyasal maddenin değiştirilmesi ile de olabilir. Örneğin; solvent bazlı boya ile çalışmak yerine su bazlı boya ile çalışmak ikame yöntemiyle riskleri kontrol altına alma yöntemidir. Solvent bazlı boyanın yangın ve zehirleme riski var iken su bazlı boya da bu riskler mevcut değildir.
İkame yöntemi ile de riski kabul edilebilir seviyeye indiremiyor isek artık riskler ile kaynağında mücadele ederek önlemlerimizi almalıyız. Risklerle kaynağında mücadele etmek sadece riski meydana getiren unsurlarla değil onun çevresinde bulunan alanda da gerekli önlemleri almaktır. Risklerle kaynağında mücadele ederken risk kontrol adımlarının da sıralaması vardır. İlk adım mühendislik çalışmaları ile riski kontrol altına almaktır. Örnekler verecek olursak; tehlikenin her zaman ortadan kaldıramayacağımız ile ilgili kaygan malzemeden yapılmış bir merdiven basamağı tehlikedir ve çalışanların merdiven basamaklarına basarken kayma ihtimali sonucu yuvarlanıp yaralanma riskinden bahsetmiştik. Kaygan merdiven basamaklarını kaydırmaz bir malzeme ile kaplamak veya kaydırmaz bant uygulaması yapmak mühendislik önlemlerine örnektir. Öte yandan gürültülü bir çalışma ortamında için hava yoluyla yayılan gürültünün; perdeleme, kapatma, gürültü emici örtüler ve benzeri yöntemlerle azaltılması veya yapı elemanları yoluyla iletilen gürültünün; yalıtım, sönümleme ve benzeri yöntemlerle azaltılması mühendislik önlemleridir.
İşyerinde ki riski mühendislik önlemleri ile de kontrol altına alamadıysak ikinci adım olarak idari kontrollerin uygulanması yoluna gidilmelidir. Örnek olarak yine gürültülü bir çalışma ortamını verelim. Maruziyet süresi ve düzeyinin sınırlandırılması, yeterli dinlenme aralarıyla çalışma sürelerinin düzenlenmesi ile ilgili alınan tedbirler idari kontrol önlemleridir.
Eğer riskler idari kontrol önlemleri ile de kontrol altına alınamıyorsa en son adım olarak kişisel korunma yöntemleri uygulama adımına geçilir. Örnek olarak yine gürültülü bir çalışma ortamını verecek olursak, mühendislik çalışmaları ve idari kontrol önlemleri ile çalışma ortamında ki gürültü seviyesi 80 dB’in altına düşmüyorsa kişisel koruyucu donanım olarak kulaklık kullanılmalıdır. Kulaklık, yalnızca kulaklığı takan çalışanı koruduğu için kişisel korunma yöntemidir.
Sonuç olarak; kişisel koruyucu donanım kullanarak riski kabul edilebilir seviyeye indirmiş olduk. İşyerinde yapmış olduğumuz risk değerlendirmesi çalışmalarında her tehlikeyi ayrı ayrı değerlendirip bu tehlikelerin meydana getirdiği riskler için alınacak önlemler risk kontrol adımları hiyerarşisine göre belirlenmelidir. Yani; tehlike ortadan kaldırılabilecek önlem alma imkânı var iken direkt kişisel koruyucu donanım kullanılması iş sağlığı v güvenliği çalışmalarına uygun değildir.
Risk kontrol adımlarının doğru, tekniğe ve mevzuata uygun uygulanması işyerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturarak iş sağlığı ve güvenliğinin temel amacı olan iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesini sağlar. İşyerlerinde var olan riskleri kontrol altına almak işverenin yükümlülüğündedir. 6311 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 4. maddesine göre işveren;
iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili her türlü tedbirin alınmasını ve bu tedbirlere uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar. İşverenin bu yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı hukuki ve cezai sorumlulukları vardır. İşyerinde herhangi bir iş kazası veya meslek hastalığı yaşandığında işveren tazminat (maddi, manevi ve SGK’nın rücu hakkı vb.) ödeme, idari para cezası uygulanması, işin durdurulması, taksirle yaralama veya öldürme suçlarından hapis cezası gibi hukuki yaptırımlarla karşılaşabilir.
Bu sebepten olmadan önlemek her zaman ucuzdur diyerek işverenlerin işyerlerindeki riskleri kontrol altına almaları ve çalışanların da alınan tedbirlere uyması iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için olmazsa olmazdır. İşverenler ve çalışanlar bu bilinçle hareket ettikleri zaman ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği kültürü oluşmaya başlayacaktır.
Vergi, SGK, İş, Ticaret Mevzuatı ile ilgili güncel konularda uygulamaya yönelik makaleleri düzenli olarak takip etmek ; sorularınıza cevap almak için siz de abonemiz olun.