Maliye Postası Dergisi
İŞ KANUNUNDA 55 SORU-CEVAPLA YILLIK İZİN UYGULAMALARI SERİSİ-4
Mahmut ÇOLAK
İŞ KANUNUNDA 55 SORU-CEVAPLA YILLIK İZİN
UYGULAMALARI SERİSİ-4
19. Yıllık İzinlerin Birleştirilerek Kullandırılması Mevzuata Uygun mu?
4857 sayılı Kanuna göre işçilerin hak ettikleri yıllık izinleri yıllık izin kullanma dönemlerinde kullanmak/kullandırılmak zorundadır. Ancak, bazı nedenlerle hak edip kullanılmayan yıllık izinler bir sonraki yıla devreder. Yıllık ücretli izin hakkının gelecek hizmet yılı içerisinde kullandırılmayarak daha sonraki bir tarihe bırakılması “iznin ertelenmesi” olarak tanımlanır. İşçilerin yıllık izinleri kullanılmadığında/kullandırılmadığında yanmaz, ertelenir, devreder. Ancak, işçilerin birkaç yıla ait izinlerinin birleştirilerek kullandırılması iş mevzuatına aykırıdır.
Sayıştay Başkanlığı’nın Eylül 2018’de yayımladığı 2017 Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporunun “8.18. 4857 sayılı İş Kanunu’na Tabi Olarak Çalışan İşçilerin Yıllık İzinlerinin Kullandırılmaması Sonucu Kamu İdarelerinin Toplu Ödeme Yapmak Zorunda Kalmaları” başlığında şu değerlendirmelerde bulunmuştur.
“ 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri” başlıklı 53’üncü maddesinde, en az bir yıl çalışmış olan işçilere işyerinde işe başladığı günden itibaren deneme süresi de içinde olmak üzere yıllık ücretli izin verileceği belirtildikten sonra hizmet süresi dikkate alınarak işçilere verilecek yıllık asgari ücretli izin süreleri tespit edilmiş ve yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un 59’uncu maddesinde de iş akdinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretin sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği belirtilmiştir.
Yine aynı Kanun’un 60’ıncı maddesine istinaden çıkarılan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nde de yıllık izinlerin kullanımı ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
Yıllık ücretli izinlerin, 4857 sayılı Kanun’un “Yıllık ücretli izinlerin uygulanması” başlıklı 56’ncı maddesi ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği hükümlerine göre kullandırılması gerekmektedir. Nitekim Kanunun 103’üncü maddesinde de Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’ne aykırı olarak izin kullandırmayan veya eksik kullandıran işverene bu durumda olan her işçi için idari para cezası verilmesi öngörülmüştür.
Denetimler sonucunda yıllık izin hakkının çalışanların dinlenmesi ve işyerindeki veriminde düşüş yaşanmaması için tanınan bir sosyal hak olmasına rağmen mali bir hak olarak görülmesi nedeniyle, işçilerin yıllık ücretli izinlerini kullanmayarak biriktirdiği, bunun sonucunda iş akdinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçilere önceki yıllarda kullanmadıkları yıllık izinler için sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden toplu olarak ödeme yapılmak zorunda kalındığı görülmüştür. Bu durumun, kamu idarelerinin nakit yönetimini olumsuz etkileyeceği ve ek maddi külfet oluşturabileceği değerlendirilmektedir.”
20. Cumhurbaşkanlığı Kararıyla Kamu Kurumlarında Çalışanların Ramazan ve Kurban Bayramlarında Verilen İdari İzinler Yıllık İzinden Düşülür mü?
4857 sayılı Kanunun 56’ncı maddesi kapsamında “İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.” Hükmü uyarınca, Cumhurbaşkanlığı kararıyla verilen idari izinlerin yıllık izinlere mahsubu mümkün değildir.
21. Yıllık İzinlerin Tutulması Hangi Yöntemlerle Gerçekleştirilmeli?
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin “yıllık ücretli izine hak kazanma” başlıklı 4’üncü maddesine göre; her işçinin yıllık ücretli izne hak kazandığı tarih “yıllık ücretli izin kayıt belgesine” yazılır. Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin sekizinci fıkrası, 20’nci maddesi hükmüne göre; işveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir bu Yönetmeliğe ekli “yıllık izin kayıt belgesi” tutmak zorundadır. Ancak, işveren her işçinin yıllık izin durumunu aynı esaslara göre düzenleyeceği izin defteri veya kartoteks sistemiyle de takip edebilir.
Ancak, işverenler söz konusu yıllık izinleri bilgisayar ortamında da tutabilecektir. Denetimlerde yazılı ortamdaki belgelerin istenildiği de göz ardı edilmemelidir.
Gerek 4857 sayılı Kanun gerekse de bu Kanun gereğince yayımlanan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği hükümlerine göre; izin defterinin noter onayına tabi olup olmadığı yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, işveren, her işçinin yıllık izin durumunu aynı esaslara göre düzenleyeceği (noter onaylı olsun veya olmasın) izin defteri veya kartoteks sistemiyle de takip edebilir. Sonuç olarak, yıllık ücretli izin defteri noter onayına tabi değildir.
Yıllık izin ücretinin ödendiği; bordro ya da diğer ödeme belgeleri ile kanıtlanması gerekir. İmzalı itiraz edilmeyen izin talep formu da yıllık izin defterindeki kayıtlarla ya da muadil belgeler değerinde sayılır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.(1) Hatta geçerli bir ibraname de aynı işlevi görebilir.