Maliye Postası Dergisi
İMAR BARIŞI KAPSAMINDA ÖDENEN KAYIT BEDELLERİ GİDER YAZILABİLİR Mİ?
Osman KIRBAŞ
11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16. maddesiyle 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununa Geçici 16. madde eklenmiş olup söz konusu geçici maddede, afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde yapı kayıt belgesi verilebileceği hükme bağlanmıştır.
İmar barışı olarak da adlandırılan bu düzenlemeden yararlanmak isteyenler tarafından, yapının bulunduğu arsanın 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre belirlenen emlak vergi değeri ile yapının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden konutlarda yüzde üç, ticari kullanımlarda yüzde beş oranında kayıt bedeli olarak ödenmektedir.
Bu şekilde ödenen kayıt bedellerinin gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince beyan edilen gelirin/kurum kazancının tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususu yazımızın konusunu oluşturmaktadır.
İmar barışı kapsamında ödenen kayıt bedelleri doğrudan gider yazılabilir mi?
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6. maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Safi kurum kazancının tespitinde ise gerek Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinde gerekse Kurumlar Vergisi Kanununun 8. maddesinde sayılan giderler indirilebilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde işletme ile ilgili olmak şartıyla, bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar; aynı fıkranın (7) numaralı bendinde ise Vergi Usul Kanununa göre hesaplanan amortismanlar, ticari kazancın safi tutarının tespitinde indirilebilecek giderler arasında sayılmıştır.
Aynı Kanunun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasının;
-(6) numaralı bendinde işletme ile ilgili olmak şartıyla, bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar,
-(7) numaralı bendinde ise Vergi Usul Kanununa göre hesaplanan amortismanlar,
ticari kazancın safi tutarının tespitinde indirilebilecek giderler arasında sayılmıştır.
İmar barışı kapsamında ödenen kayıt bedellerinin bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, hususu mükelleflerin kayıt bedeli adı altında ödenmiş oldukları tutarların, beyan edilen gelirin/kurum kazancının tespitinde doğrudan gider olarak dikkat alınamayacağını belirlemektedir.
Dolayısıyla, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından 7143 sayılı Kanunun 16. maddesi kapsamında ödenen kayıt bedelleri bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi değerlendirilemeyeceğinden mükelleflerin aktiflerine kayıtlı taşınmazlar için imar barışı çerçevesinde ödemiş oldukları söz konusu kayıt bedellerinin beyan edilen gelirin/kurum kazancının tespitinde doğrudan gider olarak indirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Doğrudan gider olarak indirilemeyen söz konusu kayıt bedelleri taşınmazların maliyetine eklenebilir mi?