Maliye Postası Dergisi
İLAVE GÜMRÜK VERGİSİNDE MENŞE İSPATINA İLİŞKİN TEMEL İLKELER
Yılmaz TÜRKOĞLU
Giriş
Uluslararası rekabetin artmasıyla ticaret politikası önlemi olarak yapılan ikili ve çoklu anlaşmalarda eşyanın ithalatında ülke ekonomisinde meydana gelen zararları en aza indirgemek amacıyla ülkelerin kendi üreticilerini ilave vergilerden korumak amacıyla menşe tevsiki aramaktadır.
Dış ticaret aktörlerinin yükümlülüklerinde bilgi eksikliğinden kaynaklı ihlaller gerçekleşebilmektedir. Bu duruma bağlı olarak da, gümrük vergilerinin yanı sıra vergi kaybına sebebiyet verildiği için para cezası açısından ek bir yükümlülük ortaya çıkmaktadır. Firmalarca İlave Gümrük Vergisine tabi eşyanın ithalatı gerçekleştirilirken yanlış menşe tevsik edici belge beyan edilmesi ve doğrudan nakliyat kuralının ihlal edilmesine ilişkin ayrıntılar aşağıda açıklanmaya çalışılmıştır.
1. İlave Gümrük Vergisine İlişkin Genel Hükümler
Uluslararası alanda ticaret yapan ülkeler için uluslararası ticaret örgütleri kurulmuş bu örgütlerin belirlemiş olduğu belirli anlaşma ve kurallar çerçevesinde işlemler yürütüldüğü görülmektedir. Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel anlaşması (GATT) ve GATT’ın hükümlerinin güncellenmesi ve izlenmesi amacıyla kurulan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), uluslararası ticaretin kurallarını belirleyen merkezi ve en yetkili örgüttür.
GATT’ın temel ilkesi olan ‘En Çok Kayrılan Ülke Kuralı’ üye ülkelerden birine tanınan tarife tavizinin veya herhangi bir ayrıcalığın tüm üye ülkeler için tanınmasıdır.
Gümrük Birliği, Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) ve Bölgesel Anlaşmalar ise bu ilkenin istisnası olarak kapsam dışında tutulmuştur.
İlave gümrük vergileri, 474 sayılı Gümrük Giriş Tarifesi Cetveli Hakkındaki Kanunun 2 nci maddesine dayanılarak Cumhurbaşkanı Kararı ile düzenlenmektedir. Bu düzenleme ile Cumhurbaşkanı gümrük giriş tarife cetvelinde yer alan gümrük vergisi had ve nispetlerini 50’ye kadar yükseltebilir, sıfıra kadar indirebilir veya bu Cetveldeki had ve nispetleri %50’sine kadar arttırma yetkisine sahiptir.
İlave gümrük vergileri gümrük idaresi tarafından tahsil edildiği için bir ithalat vergisi olarak tanımlanmaktadır. İthalat vergilerinin usul ve esasları 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre belirlenmektedir. Matrahın belirlenmesi, verginin hesaplanması, itiraz, ceza ve uzlaşma gibi konularda Gümrük Kanunu çerçevesinde işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
2. İlave Gümrük Vergisine İlişkin Mevzuat Hükümleri
24 Mayıs 2019 tarih ve 30783 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile Gümrük Yönetmeliğinin 38 inci, 41 inci ve 205 inci maddelerinde gerekli değişiklik yapılarak tüm mali yükümlülük kapsamı eşyalar için menşe tevsikinin menşe şahadetnamesi ile yapılabilmesi sağlanmış, AB’den A.TR Dolaşım Belgesi eşliğinde ithal edilecek söz konusu mali yükümlülüklere tabi eşyanın menşeini belirleme konusunda Bakanlıkça belirlenen risk kriterleri uyarınca saptanan durumlar saklı kalmak kaydıyla menşe şahadetnamesinin aranılmaması hususu düzenlenmiştir.
Ancak tedarikçi beyanı/uzun dönem tedarikçi beyanı uygulamasına ilişkin herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Gümrük Yönetmeliğinin 38. Maddesine göre 205 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla menşe esaslı ticaret politikası önlemlerinde, ilave gümrük vergisine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişinde ilave gümrük vergisinin uygulanmaması için eşyanın söz konusu uygulamalara tabi ülke menşeli olmadığını veya başka bir ülkede gördüğü değişiklik ve işlemler dolayısıyla o ülke menşeli sayılmaması gerektiğini tevsik etmek üzere menşe ülkenin veya ihracatçı ülkenin yetkili makamlarınca düzenlenmiş olan menşe şahadetnamesi ibraz edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yukarıdaki mevzuat metni açıklamasında da görüleceği üzere Gümrük Yönetmeliğinin 38. Maddesine istisnası aynı yönetmeliğin 205. Maddesinin 4/ç fıkrasında “Türkiye ile AB arasındaki gümrük birliği çerçevesinde eşyanın serbest dolaşım statüsünü tevsiken A.TR Dolaşım Belgesi ibraz edilmesi halinde, ithalata konu eşyanın menşeini belirleme konusunda Bakanlıkça belirlenen risk kriterleri uyarınca saptanan durumlar saklı kalmak kaydıyla menşe şahadetnamesi aranmaz.” Hükmü ile düzenlenmiştir.