Maliye Postası Dergisi
İDARİ BOYUTTAN MUVAZAALI BOŞANMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ
1.GİRİŞ
Anlaşmalı boşanma, tarafların üçüncü kişi ya da kurumları aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları, fakat görünürdeki bu işlemin kendi aralarında geçerli olmayacağı şeklinde bir sözleşme olarak tanımlamak mümkündür. Muvazaalı boşanmalarla ilgili incelemeler, 2013/5 sayılı Genelge ve eki, 16/03/2012 tarihli ve 5249982 sayılı Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanlığının genel yazısı, Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün 13/01/2010 tarihli Oluru ve 02/02/2010 tarih ve 33454 sayılı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün genel talimatı çerçevesinde yerine getirilmektedir. Bu makalede muvazaalı boşanma olgusu, idari boyut ve mevzuat çerçevesinde değerlendirilecektir.
2. KAVRAM OLARAK MUVAZAALI BOŞANMA
Muvazaa kavramı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 19.maddesinde düzenlenmiştir. Madde hükmünde, “bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. Borçlu, yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı kazanmış olan üçüncü kişiye karşı, bu işlemin muvazaalı olduğu savunmasında” bulunamayacağı belirtilmiştir. Türk hukuk doktrininde muvazaalı işlemi, mutlak ve nispi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Hukuki olarak muvazaayı, tarafların üçüncü kişi ya da kurumları aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları, fakat görünürdeki bu işlemin kendi aralarında geçerli olmayacağı yönündeki yaptıkları anlaşma olarak tanımlamak mümkündür.
2.1. MUVAZAALI BOŞANMA