Maliye Postası Dergisi
HİSSE SENETLERİNDEN VE KATILIM BELGELERİNDEN SAĞLANAN GELİRLERİN/KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ
Fırat İNSEL
GİRİŞ
Gerçek kişilerin vergiye tabi gelirleri arasında önemli bir yer tutan menkul kıymet gelirleri, Gelir Vergisi Kanunu’nda, bu kıymetlerin vade tarihine kadar elde tutulmasından elde edilen faiz gelirleri ile vade tarihinden önce elden çıkarılmasından sağlanan alım satım kazançları olarak iki ana başlık altında değerlendirilmektedir.
Hisse senedi kâr payları, TL ve yabancı para cinsinden açılan mevduat hesaplarına yürütülen faizler, repo kazançları, her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri, alacak faizleri, faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları, katılım bankalarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığı ödenen kâr payları, sigorta ve emeklilik şirketlerince katılımcılara yapılan irat ödemeleri anılan kanunun 75. maddesinde “menkul sermaye iradı” olarak tanımlanmıştır.
Menkul kıymetlerin vadesinden önce elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ise yine aynı Kanun’un mükerrer 80. maddesi uyarınca “değer artış kazancı” olarak kabul edilmektedir.
Makalemde hisse senetleri ve katılma belgelerinden elde tutulmasından ve elde çıkarılmasından elde edilecek kazançların ne olduğu ve ne şekilde vergilendirilmesi gerektiğini irdeleyeceğiz.
Menkul Sermaye İradı
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75. Maddesinde Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.
Aşağıda sayılan gelirler, Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinde menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır:
• Hisse senedi kâr payları ve iştirak hisselerinden doğan kazançlar,
• Yatırım fon ve ortaklıklarından elde edilen kâr payları,
• Her nevi tahvil faizleri (Devlet tahvili, Hazine bonosu, eurobond, özel sektör tahvili, yabancı menşeli tahvil vb.),
• Alacak faizleri,
• Mevduat faizleri (Döviz tevdiat hesaplarının anapara kur farkları gelir sayılmaz),
• Katılım bankalarının ödediği kâr payları,
• Repo gelirleri,
• Borsa para piyasasından (BPP) elde edilen faiz gelirleri,
• Varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelirler,
• Sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından, sigortalılar ve bireysel emeklilik katılımcılarına yapılan irat ödemeleri.
Kanunda da görüldüğü üzere hisse senetlerinden elde edilen kar payları menkul sermaye iradı olarak sayılmaktadır. Hisse senetlerinden elde edilen kar payları yâda temettü gelirleri gelir gerçek kişiler ya da tüzel kişiler tarafından elde edilebilmektedir. Hisse senetlerinden elde edilen kar paylarını gerçek kişiler ya da tüzel kişiler tarafından elde edilmesine göre inceleyeceğiz.
1-Hisse Senedi Kar Paylarının Vergilendirilmesi
Gelir vergisi kanunun da temel vergilendirme beyan esasına dayanmaktadır. Ancak beyan esası dışında vergilendirme usulü stopaj usulüdür. Temel tevkifat maddesi mezkûr kanununda 94. Maddesinde düzenlenmiştir. Ancak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 5281 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle eklenen geçici 67 nci maddede, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve özel finans kurumlarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. Söz konusu düzenleme 1/1/2006-31/12/2020 tarihleri arasında uygulanacaktır.
1-1- Gerçek Kişiler Tarafından Elde Edilen Kar Paylarının Vergilendirilmesi
Hisse senedi kar payları Geçici 67 gereği tevkifata tabi değildir. Kâr dağıtımı yapan kurum tarafından %15 oranında stopaj yapılır. (Girişim sermayesi yatırım fon ve ortaklıkları %0) Tam mükellef kurumlardan elde edilen temettü gelirinin (stopaj öncesi) yarısının, varsa tevkif suretiyle vergilendirilmiş diğer menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile birlikte toplam tutarının, 2020 yılı için geçerli olan 49.000 TL’lik beyan sınırını aşması halinde, temettü gelirinin yarısı yıllık beyanname ile beyan edilir. (Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 62. maddesinde belirtilen kazançlar hariç Temettüyü dağıtan kurum tarafından yapılan stopajın tamamı, beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden Mahsup edilir.
Hisse senedi kar payları geçici 67 nci madde kapsamı dışında olduğundan tevkifata tabi değildir. Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesi hükmü uyarınca tam mükellef kurumlardan, elde edilen kar payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutar aynı Kanunun 86’ ncı maddesinde belirtilen beyan haddini aşması halinde mükellef tarafından beyan edilecektir. Beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden kar payı ödemesi esnasında yapılan %15 oranındaki tevkifatın tamamı mahsup edilecektir.
1-2- Dar Mükellef Gerçek Kişilerce Elde Edilen Kar Paylarının Vergilendirilmesi