Maliye Postası Dergisi
HESAP DÖNEMİ DEĞİŞİKLİKLERİNDE AMORTİSMAN UYGULAMASI
Kubilay TÜRKŞEN
Vergi Usul Kanunun (VUK) 174. maddesinde; defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, şu kadar ki, takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için, bunların müracaatı üzerine Maliye Bakanlığının 12’şer aylık özel hesap dönemleri belli edebileceği, yeniden işe başlama veya işi bırakma hallerinde, hesap dönemi içinde bir yıldan eksik olan faaliyet süresinin, hesap dönemi sayılacağı, bu maddeye göre özel hesap dönemi tayin edilenlerin ticari ve zirai kazançlarının, hesap dönemlerinin kapandığı takvim yılının kazancı sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Hesap dönemi kural olarak ister takvim yılı olsun ister özel hesap dönemi olarak belirlenmiş olsun bir yıllık bir süreyi kapsamaktadır. Buna göre mükellefler işe başlarken takvim yılı esasında defter tutacaklar ancak Maliye Bakanlığından izin almaları halinde özel hesap dönemine geçebileceklerdir. Özel hesap dönemi daha çok zirai işletmeler, eğitim-öğretim hizmeti verenler ve ortakları yabancı kişi veya kurum olan mükellefler tarafından talep edilmektedir.
Mükelleflerin işe takvim yılı başında başlayıp sonunda bırakmaları beklenemez. İlk defa işe başlamada işe başlama tarihinden yılın sonuna kadar olan süre bir hesap dönemi kabul edilir. Keza işin bırakılması halinde takvim yılı başından işin bırakıldığı tarihe kadar geçen süre de bir hesap dönemi sayılır. Bu şekilde bir yıldan daha kısa olan hesap dönemleri uygulamada kıst hesap dönemi olarak adlandırılır.
Kıst hesap dönemi, hesap dönemi değişen mükellefler içinde söz konusudur. Hesap dönemi değişen mükelleflerde ilk hesap dönemi başlayıncaya kadar olan süre (eski hesap döneminin kapandığı tarihle yeni hesap döneminin başladığı tarih arasında kalan) kıst hesap dönemidir. Uygulamada ortaya çıkan bazı özel durumlarda da kıst hesap dönemi söz konusu olmaktadır.
VUK’un 313. maddesine göre işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269. madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat ve sinema filmlerinin VUK hükümlerine göre tespit edilen değerlerinin yine VUK hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil etmektedir.
VUK’un 315. maddesinde de mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa edecekleri ve ilan edilecek oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı ömürlerinin dikkate alınacağı hükme bağlanmış ve amortismana tabi iktisadi kıymetler için uygulanacak “Faydalı Ömür ve Amortisman Oranları” tespit edilerek, açıklanmıştır
Amortisman yıllık olarak ayrılır. Her yılın amortismanı o yıl nazara alınır. Bir yıllık hesap dönemi sonucunun belirlenmesinde amortismanda kıst yapılmaz. İktisadi kıymet, dönemin son günü aktife girmiş olsa dahi amortisman tam yıl itibariyle ayrılır..
Bununla birlikte amortismanın yıllık olarak ayrılması kuralının bazı istisnaları bulunmaktadır. Binek otomobilleri bu prensibin dışında tutulmuştur.(1)
Ayrıca amortismana tabi iktisadi kıymetler için takvim yılından özel hesap dönemine veya özel hesap döneminden takvim yılına geçişlerde bir yıldan eksik olan hesap dönemleri için 12 aylık döneme isabet eden amortisman ayrılmaması, sadece o süreye isabet eden kıst amortismanın ayrılması gerekir. Bunlar dışında uygulamada ortaya çıkan bazı özel durumlarda da kıst amortisman ayrılmaktadır.
HESAP DÖNEMİ DEĞİŞİKLİKLERİNDE AMORTİSMAN AYRILMASI