Maliye Postası Dergisi
HERŞEYİN BAŞI TEBLİĞ
Fehmi EGE
1.GİRİŞ
Tebliğ, 213 sayılı VUK’ un 21. maddesinde “vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesi” olarak tanımlanmıştır. Mali anlamda hüküm ifade edecek işlemlere ilişkin tebligatların, VUK’ da yapılan ilgili düzenlemeler çerçevesinde yapılması gerekmektedir. 7061 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemeler ile VUK’ daki tebliğ sürecine son hali verilmiş olup bu şekilde birtakım olumsuzlukların önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Yazımızda okuyucuyu madde hükümlere boğmadan genel hatları ile tebliğ sürecini açıklamaya çalışıp bu konuda özellikli olduğunu düşündüğümüz birtakım hususlara değineceğiz.
2.TEBLİĞ KİMLERE YAPILIR?
Vergilendirme ile ilgili hüküm ifade eden hususların geçerli bir şekilde tebliğ edilmesi noktasındaki önemli konulardan biri, tebliğ işleminin bu işlemi geçerli kılacak kişiye yapılmasıdır. Tebliğ yapılacak kişilere ilişkin düzenlemeler 213 sayılı VUK’ un 94 – 98 maddeleri ve bu maddeler arasındaki diğer maddeler ile yapılmıştır. Tek tek madde metinlerin yer vererek okuyucuyu yormadan aşağıda tebliğ yapılacak kişileri genel hatları ile maddeler halinde sıralayacağız.
-Tebliğ öncelikle mükellefe, mükellefin kanuni temsilcisine, umumi vekillerine veya ceza kesilenlere yapılır. VUK’ un 94. maddesinde yer alan hükümlerden tebliğin esasen mükellefe veya ceza kesilene yapılması eğer bunlar yoksa bunların kanuni temsilcilerine veya bunlar tarafından vekil kılınanlara yapılabileceği anlaşılmaktadır.
-Gerçek kişilerde tebligatın, mükellefle veya temsilcisine yapılacağı açıktır. Tüzel kişilerde ise tebliğ kanuni temsilcilere yapılır ve hatta tebliğ konusu işlemle ilgili özel yetkili kılınmış bir temsilci varsa tebligatın hüküm ifade etmesi için söz konusu kişiye yapılması lazım gelir.
-Tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise tebliğ bunları idare edenlere yapılmalıdır. Tüzel kişiliği olmayan teşekkül dendiğinde akla ilk olarak adi ortaklıkların geldiğini duyar gibi oluyorum. O açıdan burada adi ortaklıklara yapılacak tebliğ işlemlerine değinmek istiyorum. Bilindiği üzere, adi ortaklıklar Borçlar Kanununa göre kurulmakta olup tüzel kişilikleri yoktur. Bu türden ortaklılarda stopaj ve katma değer vergisi anlamında ortaklığın kendisi, gelir ve kurumlar vergisi anlamında ise ortakların vergilendirilir. Bu itibarla, stopaj ve katma değer vergisi ile ilgili olan hususlara ilişkin tebligatlar ortaklığın kendisine, gelir ve kurumlar vergisi ile ilgili olan hususlara ilişkin tebligatlar ise ortakların kendisine yapılmalıdır.
-Bir de tebligata gidilen geçerli adreslerde muhatapların olmaması halinde tebligatın kime yapılacağı husus vardır ki bu da VUK’ un 94. maddesinde açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre muhatabın ikamet adresinde bulunmaması halinde ikamet adresinde bulunanlardan birine tebligat yapılabilecektir. Buradaki tek şart, tebligat yapılacak olan kişinin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması hususlarıdır. Ancak tebligatla görevlendirilen memurun tebligatın yapıldığı şahsın ehliyetsiz olup olmadığını sağlıklı bir şekilde belirleyebilecek donanıma sahip olup olmadığı bir yana bunu belirlemek gibi bir görevleri de yoktur. İdare vermiş olduğu bir özelgede,(1) tebliğ memurunca tebligat yapılan şahsın 18 yaşın üzerinde olduğu yönünde yapılan değerlendirmeye binaen yapılan tebligatın geçerli olduğu yönünde ifadelere yer vermiştir. Özetle, ikamette bulunan diğer kişilere yapılacak olan tebligatlara ilişkin objektif bir düzenleme ihtiyacı ortadadır. Durumu işyeri açısından değerlendirecek olursak aynı maddede işyerinde bulunan memur yada müstahdemlerden birine tebligatın yapılmasının tebliğin geçerli olacağı ifade edilmiştir. Danıştay vermiş olduğu bir kararında,(2) işyerinde bulunan ve kendisine tebliğ yapılan kişi işyerinde sigortalı çalışan olmasa dahi yapılan tebligatı geçerli saymıştır.
-Tebligat yapılması gereken kişi velayet altında ise veya kendisine vasi atanmış ise veyahut da işlerinin idaresi bir kayyuma tevdi edilmiş ise tebligatlar sayılan yetkililere (temsilcilere) yapılacaktır. Sayılanlardan tebligat konusu ile özel yetkilendirilen varsa tebligat münhasıran söz konusu yetkiliye yapılacaktır.
-Kara, deniz, hava ve jandarma eratına yapılacak tebliğler kıta komutanı veya müessese amiri gibi en yakın üst vasıtasıyla yapılır. Askerlere yapılacak tebliğin görevleri de göz önüne alındığında komutan veya en yakın üst tarafından yapılması yerinde bir düzenleme olmuştur. (213 sayılı VUK 96. madde)
-Kamu idare ve müesseselerine yapılacak tebliğ bu idare ve müesseselerin en büyük amirlerine veya bunların muavinlerine veya en büyük amirin yetkili kılacağı memurlara yapılır. (213 sayılı VUK 98. madde)
-Yabancı memleketlerdeki Türk vatandaşlarına yapılacak tebliğ o memleketin yetkili makamı, Türk siyasi memuru veya konsolosu tarafından yapılır. Tebligata muhatap kişi Türk vatandaşı değilse tebliğ o memleketin yetkili makamı vasıtası ile yapılır. Yabancı memleketlerde resmi görevli olarak bulunan memurlara yapılacak tebligat ise Dış İşleri Bakanlığınca yapılır. Yabancı memlekette bulunan askeri şahıslara yapılacak tebliğ, bağlı bulundukları kara, deniz, hava kuvvetleri komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı vasıtasıyla yapılır.
-Mirasçıların tebliğ ile muhatap tutulacağı hallerde, mirasçılardan her birine miras hissesine düşen bölümle sorumlu olarak tebligat yapılabileceği unutulmamalıdır. Örneğin yapılan bir vergi tarhiyatının tamamı ile ilgili olarak sadece bir mirasçıya tebligat gönderilse dahi tebligatı alan mirasçı söz konusu vergi tarhiyatından sadece miras hissesi nispetinde sorumlu olacaktır.
3.TEBLİGAT HANGİ ADRESLERE YAPILIR?
Geçerli tebligatın kişilerin bilinen adreslerine yapılacağı 213 sayılı VUK’ un 100. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Bilinen adreslerin neler olduğu ise mezkûr kanunun 101. maddesi ile açıklanmış olup söz konusu adresler aşağıdaki gibidir;
“1. Mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri,
2. Yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri,
3. 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi.”