Yüz gün ve altı konut kiralamaları için turizm konutu izin belgesi alma zorunluluğun getirilmesinin ardından kısa süreli konut kiralama sektöründe yüzde 80 daralma olduğunu belirten Yüksel, tüm dünya ülkelerinde benzer hukuki uygulamalar bulunduğu belirtti. Yüksel, yasayla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Yeni yasayla birlikte, ülkemizde kısa dönem kiralamalar hakkındaki gri alan kalktı ve yasal altyapı tamamen netleşmiş oldu. Konutların turizm amaçlı kiraya verilmesi faaliyetlerinin düzenlenmesine ilişkin yönetmelik, artık konutlarını 100 günden daha kısa süreli kiraya vermek isteyen herkesin bir dizi gerekliliği yerine getirerek 'turizm konutu izin belgesi' almasını zorunlu tutuyor. Bu belge olmadan konutlarını kısa dönem kiraya veren ev sahiplerini çok ciddi para cezaları bekliyor. Apartman, villa, rezidans gibi konaklama tiplerine göre çeşitli ayrımların bulunduğu yönetmelikte; girişi kendine özel olan müstakil villalarda herhangi bir izin gerekmezken, kısa vadeli konaklama hizmeti verilecek gayrimenkulün bir apartmanda olması durumunda ise tüm komşulardan izin alınması gerekiyor. Rezidanslar ise farklı bir statüde değerlendiriliyor. Rezidanslarda site yönetim planına 'kısa vadeli kiralama yapılabilir' maddesi eklenirse komşulardan izin gerekmeksizin turizm konutu başvurusunda başvurulabiliniyor.”

Yüksel, kısa süreli kiralamalarla ilgili dünyada da birçok şekilde düzenlendiğini kaydederek, "Bugün dünyada birçok ülkede benzer kuralların, hatta daha ağır yaptırımların olduğunu gözlemliyoruz. New York, San Francisco ve Floransa’da kısa vadeli konaklama sektöründe kurallar çok daha katı. Bütün bunlar sektörümüze güvenlik, şeffaflık gibi önemli kriterleri getirerek bir standart sağlıyor. Birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi, bu hizmeti veren evlerin bir izin belgesi ile sisteme dahil olması, gelirlerin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi ve konaklayanların kimliklerinin bildirilerek, aynı otellerde olduğu gibi, güvenlik endişelerinin giderilmesi, sektör adına önemli bir gelişme olacak" dedi.