Maliye Postası Dergisi
GERÇEK ÜCRETİ YERİNE DÜŞÜK ÜCRETTEN SİGORTALI GÖSTERİLENLERİN İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK YASASI BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yusuf GÜNDÜZ
Bilindiği üzere ücretin tanımı 4857 sayılı İş Kanununda belirtilmiş olup söz konusu tanıma göre ücret “bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda da ücretin tanımına yer verilmiştir. Buna göre ücret “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutardır.” Yapılan bu iki tanıma göre ücretin ne şekilde verileceği ve nasıl hesaplanacağı söz konusu yasalarda ve Yargıtay kararlarında belirtilmiştir. Diğer taraftan 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinde işçiye çalışması karşılığında verilmesi gereken asgari ücretin miktarının her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca Asgari Ücret Tespit komisyonu aracılığı ile belirlendiği belirtilmektedir. Haliyle istisnalar haricinde işçiye çalışması karşılığında verilmesi gereken asgari ücretten daha düşük miktarda ücret verilmesi yasa ile yasaklanmıştır. Diğer taraftan İş Kanunu veya diğer Kanunlarda, işçilere ödenecek azami ücretin sınırlandırılması yoluna gidilmediği halde, işçilere ödenecek asgari ücret konusunda bazı sınırlamalara gidildiği görülmektedir. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu’na daha az prim ödemek maksadıyla bazı işverenler tarafından çalışanın aldığı gerçek ücret bildirilmemekte, bunun yerine daha düşük ücret veya asgari ücret üzerinden bildirim yapılmaktadır. Bizde bu makalemizde işçiye hak ettiği ücret yerine daha düşük ücret veya asgari ücret verilmesinin Yasalar ve Yargıtay kararları açısından değerlendirmesini yapacağız.