Maliye Postası Dergisi
GEÇ ÖDENEN KAMULAŞTIRMA BEDELİ İÇİN KANUNİ FAİZ ÖDENMESİ
Yasin KULAKSIZ
Giriş
Anayasa başta olmak üzere, kanunlar ve diğer mevzuat kapsamında, mülkiyet hakkı konusunda özel mülkiyet esası benimsenmiştir. Bu temel ilke etrafında, vatandaşların mülkiyet hakkının dokunulmazlığı ve mutlaklığı kabul gören diğer ilkelerdir. Ancak, gayrimenkul niteliğindeki mülkiyet hakkına devletin müdahalesi tümüyle imkânsız değildir. Bazı hallerde, devlet, vatandaşların mülkiyet hakkına müdahale edebilmektedir. Bu müdahalenin birçok türü olmakla beraber; en sık karşılaşılan müdahalelerin başında kamulaştırma işlemleri gelmektedir. Kamu yararı gözetilerek şahsa ait taşınmazların belli bir proje amacına göre kamunun ortak kullanımı ihtiyacına hizmet verme amacıyla ilgili kanun hükümlerinin uygulanması işlemine kamulaştırma denir.
Taşınmazı kamulaştırılan kişilerin dava süresince geçen süre nedeniyle hak kaybına uğramaması ve taşınmazın bedelinin ilgilisine kısa sürede ödenmesini sağlamak için kamulaştırma davalarının diğer davalara oranla daha hızlı bir şekilde karara bağlanması amacıyla söz konusu Kanun’un 10 uncu maddesinde özel hükümlere yer verilmiştir. Söz konusu özel hükümlerden biri, “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir” ibaresidir.
Kamulaştırma İşlemleri
Kamulaştırma mülkiye hakkına ilişkindir. Mülkiyet hakkı, mutlak haklar arasında yer almaktadır. Mülkiyet hakkının malike verdiği yetkiler herkese karşı ileri sürülür ve korunur. Malik dışındaki kişiler yani devlet, idare, kamu kurum kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler, malike mülkiyet hakkı nedeniyle tanınan yetkilere saygı duymak, mülkiyet hakkına hukuka aykırı olarak el koymak veya el atmaktan, bunların kullanılmasını engellemekten kaçınmak zorundadırlar. Anayasa’nın 46 ncı maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 1 inci maddesine bakıldığında, sadece gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmaz malların kamulaştırılabileceği anlaşılmaktadır.
Anayasanın 46 ncı maddesindeki “kamu yararı” kavramı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 3 üncü maddesiyle somutlaştırılmış; idareye, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmazları kamulaştırma yetkisi tanınmıştır.
Kamulaştırmalarda, gayrimenkulün Anayasa ile ilgili kanunda öngörülen esaslara göre tespit edilmiş bedelinin nakden ve peşin olarak koşulsuz ödenmesi gerekir. Gerçek karşılık, özel mülkiyete konu taşınmazın kamulaştırma sürecinde tespit edilmesi gereken adil, makul ve gerçek değeridir. Bu değerin tespiti ile bedelin taşınmaz malikine ödenmesi süresince mülkiyet hakkının güvencesi devam etmelidir. Bu süreçteki değerleme faaliyetinin de gerçek karşılık ilkesine uygun düzenlenmesi gereklidir. Mülkiyet hakkının kamulaştırma işleminin değerleme boyutu açısından, gerçek karşılığın alınması hakkı olarak ifade edilmesi mümkündür. Gerçek karşılık hakkı denilerek ifade edilmek istenen anlam, kamulaştırılan taşınmaz malikinin bedele ilişkin tüm hukuksal güvencelerinin teminat altına alınmasıdır.(3)
2942 sayılı Kanun uyarınca kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idare, topladığı bilgi ve belgelerle yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin, peşin veya taksitle ödenmesi karşılığında, idare adına tesciline karar verilmesini ister.
Tarafların kamulaştırma bedeli konusunda anlaşamamaları ve idarenin bedel tespit ve tescil davası açması hâlinde mahkemenin en geç otuz gün sonrası için duruşma günü tayin etmesi ve taraflara duruşma gününü tebliğ etmesi, duruşmada bedel konusunda anlaşma sağlanamaz ise yine en geç otuz gün sonrası için duruşma günü belirlemesi ve bu sırada bilirkişi tayin ederek keşif yapması, tarafların yine bedelde anlaşamamaları hâlinde gerektiğinde on beş gün içinde sonuçlandırılmak üzere ikinci bilirkişi incelemesine başvurması ve bunun sonucunda bedeli tespit ederek davayı sonuçlandırması gerekmektedir. Kamulaştırma bedelinin tespiti davalarının sonuçlandırılması için öngörülen bu süreler mahkemelere yönelik süreler olup düzenleyici niteliktedir.
Geç Ödenen Kamulaştırma Bedeli İçin Sadece Kanuni Faiz Ödenmesi
2942 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre, “kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir.” Anılan hüküm uyarınca, kamulaştırma bedelinin geç ödendiği durumlarda kanuni faiz işletilmesi söz konusu bedelin ekonomik değerinin korunmasını temin eden araçlardan biridir. Bu kuralla geç ödenen kamulaştırma bedeli için sadece kanuni faiz ödeneceği belirtilmiştir. Enflasyon nedeniyle uğranılacak ve kanuni faizi aşan zararlarla ilgili herhangi bir düzenlemeye ise yer verilmemiştir.