Aynı satış işleminden 400 lira da kurumlar vergisi doğduğunu ifade eden Macar, bu durumda kağıt üzerinde 2 bin lira kar elde edilmiş gibi görülmesine rağmen, tahsil edilmeyen KDV’yi devlete ödemek zorunda kaldıkları için satıcıların 4 bin 160 lira zarar ettiğini bildirdi. 

kinci el oto satıcılarının KDV’nin tamamını beyan edip ödemek zorunda kaldıkları için zarar ettiklerini dile getiren Macar, sektörün zarardan kurtulmak için kayıt dışına yöneldiğini vurguladı. Satıcıların araçları vergi mükellefi olmayan yakınları adına alıp sattığını söyleyen Mustafa Macar, “Aynı şahıs adına 3’ten fazla araç satışı olduğunda vergi daireleri re’sen vergi mükellefi yapıp, altından kalkılamayacak ceza tahakkuk ettirmekte. Bu cezalara maruz kalanlar da işyerlerini kapatmak zorunda kalıyor” diye konuştu. 

1985 yılında yürürlüğe giren KDV kanununun sektör esnafına üvey evlat muamelesi yaptığını kaydeden Macar, “Kırtasiye, beyaz eşya, lokanta gibi sektörler, aldıkları malın KDV’sini, sattıkları malın KDV’sinden indirip farkını ödüyorlar. Oysa bizler alış bedelini oluşturan KDV’yi indirim konusu yapamayıp, yüklenilen KDV’nin tamamını ödemek zorunda bırakılıyoruz” dedi. 

Normal şartlarda büyük oranda kayıt altında olan otomobil satıcılığının güvenilir ve kesin bir vergi kaynağı olduğuna vurgu yapan Macar, binek araçlara ait giderlerin yarısı yerine tamamının gider olarak yazılmaya başlamasından bu yana vergi gelirlerinin azalma yerine arttığını söyledi.Mevcut işleyişteki sorunları çözümü için KDV’siz alınan araçların yine yüzde 1 KDV’ye tabi olması gerektiğini bildiren Macar, otomobil pazarlarında daha sık vergi denetimi yapılarak, haksız rekabete fırsat verilmemesi gerektiğini söyledi. Suiistimallerin önlenmesi için noter satışlarına kilometre yazılmasının da zorunlu hale getirilmesini isteyen Macar, hasar ve kilometre kayıtlarının paralı mesaj servisi yerine internet üzerinden herkese açılmasını önerdi.