Maliye Postası Dergisi
FİİLEN FAALİYETİ BULUNMAYAN ŞİRKETİN KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFİYETİ
Mustafa ŞEN
1. Giriş
Şirket veya firma, ülkemiz yasalarına göre iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelerek emek veya mallarını müşterek (ortak) bir amaçla bir sözleşme ile birleştirmeleri sonucu ortaya çıkan tüzel kişiliktir. Ticari yaşamda bazı şirketlerin, kuruluş aşamalarına ilişkin tüm iş ve işlemleri tamamlayarak hukuken kurulsalar dahi, çeşitli nedenlerle faaliyete geçmemeleri sık karşılaşılan bir durumdur. Söz konusu şirketlerin, faaliyete başlamamış olmaları nedeniyle fatura, irsaliye ve diğer resmi belgeleri temin etmemeleri sonucunda, bağlı bulunan Vergi Dairesi Müdürlüğünce, şirketin “fiili faaliyetin tespiti”nin istenir ve bu işlemlerin sonucunda şirket mükellefiyetinin resen kapatılması gündeme gelir. İş bu yazımızda belirtilen durumda bulunan şirketlerin vergi kanunları karşısındaki durumu ve özellikle kurumlar vergisi mükellefiyeti üzerinde durulacaktır.
2. Fiilen Faaliyeti Bulunmayan Şirketin Sorumlulukları
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesine göre, işi bırakma vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona erdirilmesini ifade eder. İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz. Aynı Kanun’un 162 inci maddesine göre ise tasfiye ve iflas hallerinde, mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona erdirilmesine kadar devam etmesi ve bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesi tarafından, tasfiye veya iflas kararlarını ve tasfiyenin veya iflasın kapandığının vergi dairesine ayrı ayrı bildirilmesi zorunludur.
Tüzel kişilerin mükellefiyetlerinin sona erdirilmesi tasfiye ve iflas hallerinde söz konusu olmaktadır. Bir başka ifadeyle mükellefin işi bırakmış sayılabilmesi için işi ile ilgili tedarik işlemlerini durdurmasının yanı sıra, işletmede bulunan emtia stokları ile diğer döner ve sabit değerlerinin de elden çıkarılması veya bu varlıkların işletme sahiplerince işletmeden çekilmiş olması, tüzel kişiliğe haiz mükelleflerin ayrıca tasfiye sürecinin tamamlanarak ticaret unvanlarının sicilden silinmesi gerekmektedir.
Ticaret şirketleri açısından mükellefiyetin sona erdirilmesi tasfiye ve iflas hallerine inhisar ettirilmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen işlemler yerine getirilmeden ve tasfiye ve iflasın sona erdiği tescil ve ilan edilmeden tasfiyenin sona erdiğinin kabul edilmesi ve şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılması mümkün değildir.