Maliye Postası Dergisi
FAZLA VE YERSİZ YAPILAN ÖDEMELERLE İLGİLİ OLARAK KAMU İDARELERİNİN KİŞİLERDEN ALACAKLARININ TAKİBİ VE TAHSİLİNE İLİŞKİN ESASLAR
Bilgehan ÖZKAN
1. Kişilerden alacakların kapsamı
Kamu idarelerinin çeşitli nedenlerle ödenmesi gereken tutardan daha fazla ödeme yapması zaman zaman karşılaşılan bir durumdur. Yapılan bu hatalı ödemenin sonradan anlaşılması üzerine hatalı uygulamaya son verilmekle birlikte, öncesinde ödenen tutarların geri alınması sorun oluşturabilmektedir.
Yapılan fazla ve yersiz ödemelerin tahsil edilmesinde 20.02.2004 tarih ve 25379 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Muhasebat Genel Müdürlüğü Kişilerden Alacaklar Genel (Sıra No:16) Tebliğinin esas alınması gerektiğini öncelikle söyleyebiliriz. Kişilerden alacaklar konusunu oluşturan yersiz, fazla ve haksız ödemelerin geri alınmasına ilişkin olarak tesis edilen işlemlerin borçlular tarafından dava konusu edilmemesi veya idare aleyhine sonuç doğuracak işlem tesis edilmemesi bakımından, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun, 14/6/1974 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 22/12/1973 tarihli ve E. No. 1968/8, K.No.1973-14 sayılı kararının göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade edebiliriz.
Bahse konu Muhasebat Genel Müdürlüğü (Sıra No:16) Kişilerden Alacaklar Genel Tebliği uyarınca,
" Bütçe içi ve bütçe dışı işlemlerden doğan yersiz, fazla ve haksız ödemeler,
" Çalınan, kaybedilen veya zimmete geçirilen ya da yersiz ve kanunsuz harcanan ayniyat bedelleri,
" Mecburi hizmet kaydıyla okutulan, staj için yurt dışına gönderilen öğrenci, öğretmen, memur, araştırma görevlisi ve benzerlerinden başarılı olamayan veya herhangi bir şekilde akdini ihlal edenler için yapılan harcamalardan geri alınması gereken tutarlar,
" Kendilerinin muhafazası altında bulunan nakit, menkul kıymet, pul ve değerlerden çalınan, kaybedilen veya zimmete geçirilenler,
" Kendilerine sayman nam ve hesabına tahsil yetkisi verilenlerin tahsil ettikleri paralardan zimmete geçirilenler,
" Yukarıda sayılanlar için tahakkuk ettirilecek faizler ile Maliye Bakanlığınca kişilerden alacaklar hesabında izlenmesi gerektiği bildirilenler,
kişilerden alacakların konusunu oluşturmaktadır.
Öte yandan, kişilerden alacaklar hesabına alınacak tutarın, Sayıştay denetimine giren idare ve kurumların hesaplarının incelenmesi sonunda saptanan mevzuata aykırı ödemelerden genel bütçeli dairelere ilişkin bulunanların, vergi kesintileri düşüldükten sonra kalan tutarlar üzerinden; diğer kuruluşlara ilişkin olanların ise, bütçelerine gider olarak kaydedilen kesintisiz tutarlar üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
Ayrıca, Hazine lehine doğan ilamlı veya ilamsız bütün alacakların, sorumluları veya borçluları adına borç kaydedilerek özel kanunlarındaki hükümlere göre veya takas suretiyle ya da icra yoluyla takip ve tahsil edilmesi gerekmektedir. Borç kayıtları yapılan bu tutarlardan tahsil edilenler ile af veya tahsil olanağı kalmaması nedeniyle silinecek olanların ise, hesaplardan usulüne göre çıkarılması gerekmektedir.
2. Kişilerden alacakların hangi sürelerde istenebileceği
Kişilerden alacakların sürüncemede bırakılmadan ve zamanaşımına uğratılmadan takip edilerek, kanuni faizi ile birlikte tahsil edilmesi esastır. Kişilerden alacaklar konusunu oluşturan yersiz, fazla ve haksız ödemelerin geri alınmasına ilişkin olarak tesis edilen işlemlerin borçlular tarafından dava konusu edilmemesi veya idare aleyhine sonuç doğuracak işlem tesis edilmemesi bakımından, önceki kısımda belirtilen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun, 22/12/1973 tarihli Kararının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Mezkûr kararda;
- İdarenin, hatalı terfi veya intibak işlemine dayanarak ödediği meblağın geri istenmesine bir mahkeme kararına lüzum olmadan işlem tesis edebileceği ve bu işleme karşı açılacak davaların çözümünün Danıştay’ın görevi içinde olduğu,
- İdarenin, yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde, süre aranmaksızın kanunsuz terfi veya intibaka dayanarak ödediği meblağı her zaman geri alabileceği,
- Yukarıda belirtilen istisnalar dışında kalan hatalı ödemelerin geri alınmasının, hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere 60 gün içinde mümkün olduğu, 60 günlük süre geçtikten sonra geri istenmesinin mümkün olamayacağı, belirtilmiştir.