Maliye Postası Dergisi
ERTELENMİŞ VERGİNİN HESAPLANMASI VE UYGULAMA ÖRNEĞİ
Ertelenmiş vergi, muhasebe kavramlarına göre hazırlanan finansal tablolar ile vergi mevzuatına uygun düzenlenen finansal tablolar arasındaki farklardan kaynaklanır. Bu farklar, geçici nitelik taşıyorlarsa ertelenmiş vergi ortaya çıkmaktadır. Söz konusu bu geçici farklılıkların vergi etkileri işletmelerin mevcut finansal tablolarında ayrı bir kalem olarak raporlanmaktadır.
Bazı istisnai durumların dışında, işletmenin ertelenmiş vergi yükümlülüğü veya ertelenmiş vergi varlığı muhasebeleştirmesi “Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) 12 Gelir Vergileri Standardı” tarafından zorunlu kılınmaktadır. TMS 12 Gelir Vergileri Standardı 31.12.2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için uygulanmak üzere ilk olarak 28.03.2006 tarih ve 26122 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Bu çalışmada, ertelenmiş verginin hesaplanma aşamaları üzerinde durulacak ve bu aşamalara ilişkin bir uygulama örneği ayrıntılarıyla ele alınacaktır.
Ertelenmiş Vergi
TMS 12, işletmelerin ertelenmiş vergi tutarının hesaplanmasında geçici farklara odaklanan bilanço yükümlülük yönteminin kullanılmasını istemektedir (Akdoğan, 2006:1).
Yükümlülük yöntemi; geçici farkların ileride doğan vergi etkisini fiilen ödenecek vergi tutarını artıran/azaltan nitelikte görmektedir. Bu anlayışın doğal sonucu olarak gelecekte ortaya çıkan vergi etkisi, mali tabloda izlenen bir varlık / yükümlülük olarak algılanmaktadır ki bu itibarla fiilen ödenecek ya da mahsup edilecek dönemde uygulanan vergi oranlarına göre ayarlanması gerekir. Sonuçta ilgili dönem vergi tutarı, erteleme yönteminde olduğu gibi, sadece “dönem karı vergi yükümlülüğü karşılığı ile diğer dönemlere ertelenen veya diğer dönemlerden gelen geçici farkların vergi etkilerinden oluşmamakta” ayrıca vergi oranı değişimlerinden kaynaklanan vergi bakiyelerinin düzeltilmesinden doğan farkları da içermektedir (Arslan, 2009:336).