Maliye Postası Dergisi
SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLERİNİN VERGİ İNCELEMESİ NETİCESİNDE HAKLARINDA DÜZENLENECEK SORUMLULUK RAPORLARINDA SAVUNMA HAKKI
Ümit KAYA - Muzaffer SEZER
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminlik Mali Müşavirlik Kanunu’nda Yeminli Mali Müşavirlere vergi incelemelerinde (disiplin ve mali sorumluluklarına ilişkin) savunma hakkı verilmiş olup; Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlere neden savunma hakkı verilmediği tartışması gündemdeki yerini korumaktadır. Bu konuya ilişkin olarak T.C. Hazine Ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığınca çıkarılan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Ve Yeminli Mali Müşavirler Hakkında Vergi Müfettişleri Tarafından Sorumluluk Raporu Düzenlenmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslara İlişkin Yönerge’de, YMM’ler gibi SMMM’lere de savunma hakkı getirilmiştir.
Ancak, söz konusu Yönerge, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu veya 3568 sayılı Kanun kapsamında değil 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 20’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi ve 39’uncu maddesi ile 31.10.2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliğinin 71’inci maddesi hükmü uyarınca hazırlanmıştır.
Bu nedenle, Vergi Müfettişleri tarafından yapılacak incelemelerde yönergeye uyulmaması durumunda nelerin olacağı ile Vergi Müfettişleri dışında kalan vergi inceleme elemanlarınca SMMM’lerden yazılı savunma istenip istenmeyeceği sorunsalı ortaya çıkmıştır. Bu doğrultuda, Yönerge’nin yasal durumu, kimlerin uyması gerektiği ile SMMM’lere verilen savunma hakkının genel ve herkesi bağlayan bir hak olup olmadığına işbu makalemizde değinilecektir.
1- YÖNERGE NEDİR VE NORMLAR HİYERARŞİSİNDE BULUNDUĞU YER:
İdare; Anayasa’mızda düzenlenmiş olan Kanun, KHK, Kararname, Tüzük ve Yönetmelikler dışında Tebliğ, Sirküler, Genelge, Talimat ve Yönerge gibi adlar altında düzenleyici işlemler yapmaktadır. Anayasa’da adları geçmeyen “Tebliğ, Sirküler, Genelge, Talimat ve Yönerge” gibi düzenleyici işlemlere, doktrinde adsız düzenleyici işlemler denmektedir.
İdarenin düzenleme yetkisi öncelikle Anayasa’dan kaynaklanır. Bu doğrultuda, düzenleme yetkisi, idarenin Anayasa’da ismi geçmeyen düzenleyici işlemlerini de kapsayacak şekilde, daha geniş olarak Anayasa’nın idareye yüklemiş olduğu kanunların yürütülmesi görevine bağlanabilir. Gerçekten de idare, yasama organının çıkardığı kanunların uygulanmasını sağlamak üzere kanunun sınırları içinde kalmak ve ona uygun olmak şartıyla, ayrıntıları düzenlemek üzere kural koyucu işlemler çıkarabilir. Bu kabulün de temelinde yasama organının her şeyi düzenlemesinin imkansız olduğu gerçeği bulunmaktadır. İdarenin görevlerini yerine getirebilmesi için genel bir düzenleme yetkisine sahip olduğu kabul edilmektedir.
Yönerge, herhangi bir konuda tutulacak yol için üst makamlardan alt makamlara belli bir esasa dayanarak verilen buyruk, talimat, direktiftir. Ayrıca, yönetmeliklerde değinilmeyen konulara açıklık getirmek için düzenlenen resmi belgelere de Yönerge denilmektedir.