Maliye Postası Dergisi
ELEKTRONİK ORTAMDA TUTULAN YEVMİYE DEFTERİNİN KAPANIŞ ONAYI
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) göre, ticari defterler, fiziki ortamda (kâğıt olarak) tutulabileceği gibi elektronik ortamda da tutulabilir. Ticari işletmenin muhasebesiyle ilgili olan ticari defterlerden birisi yevmiye defteri olup bu defterin her tacir tarafından tutulması zorunludur. Yevmiye defterinin fiziki ortamda tutulması durumunda anılan defterin kapanış onayının en geç faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar notere yaptırılması gerekmektedir. Söz konusu defterin, elektronik ortamda tutulması halinde ise kapanış onayının nasıl ve hangi sürede yapılacağı 1 sıra no.lu Elektronik Defter Genel Tebliği’nde düzenlenmiştir. Bu nedenle çalışmamızda, elektronik ortamda tutulan yevmiye defterinin kapanış onayının hangi sürede ve nasıl yaptırılacağı ile kapanış onayının yaptırılmaması halinde tacir hakkında uygulanacak olan yaptırımın ne olduğu ortaya konulmuştur.
ELEKTRONİK DEFTER TUTMA ZORUNLULUĞU VE ELEKTRONİK ORTAMDA TUTULABİLECEK DEFTERLER
Ülkemizde defterlerin tutulmasına ilişkin iki temel kanun bulunmaktadır. Bunlardan birisi TTK diğeri de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’dur(VUK). Bu nedenle, defter tutmak zorunda olan kişiler hem TTK hem de VUK düzenlemelerine uymak zorundadırlar. TTK’ya göre defter tutmak zorunda olanlar “tacir”lerdir. VUK’a göre defter tutmak zorunda olalar ise “tüccar”lardır. Örneğin, defter tutma bakımından anonim şirket, TTK’ya göre tacir, VUK’a göre de I’inci sınıf tüccar sayılmaktadır.
Gerek TTK’da gerekse de VUK’da, defterlerin tutulmasına ilişkin hükümler yer aldığından, iki kanun arasında yaşanabilecek çatışmanın önlenmesi için, TTK’nın 64’üncü maddesinin beşinci fıkrasında; bu Kanuna tabi gerçek ve tüzel kişilerin, 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defter tutma ve kayıt zamanıyla ilgili hükümleri ile aynı Kanunun 175’inci ve mükerrer 257’nci maddelerinde yer alan yetkiye istinaden yapılan düzenlemelere uymak zorundan oldukları, bu Kanunun defter tutma, envanter, mali tabloların düzenlenmesi, aktifleştirme, karşılıklar, hesaplar, değerleme, saklama ve ibraz hükümlerinin, 213 sayılı Kanun ile diğer vergi kanunlarının aynı hususları düzenleyen hükümlerinin uygulanmasına, vergi kanunlarına uygun olarak vergi matrahının tespit edilmesine ve buna yönelik mali tabloların hazırlanmasına engel teşkil etmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu hükümden anlaşılacağı üzere, TTK’ya tabi gerçek veya tüzel kişiler VUK’un defter tutma ve kayıt zamanıyla ilgili hükümleri ile aynı Kanun’un 175’inci ve mükerrer 257’nci maddelerinde yer alan yetkiye istinaden yapılan düzenlemelere uymak zorundadırlar.