Maliye Postası Dergisi
EĞİTİM HARCAMALARININ ÖZELLİKLERİ VE ANALİZİ
Kazım GÖKTAŞ
1929 yılında tüm dünyada yaşanan ve “Büyük Buhran” olarak adlandırılan ekonomik kriz, ekonomilerdeki devletin rolünde önemli değişikliklere yol açmıştır. 1929 yılına kadar etkili olan Klasik iktisadi düşünce etkisini kaybetmiş ve yerini Keynezyen iktisadi düşünceye bırakmıştır. Bu bağlamda, devletlerin ekonomi içindeki rolü ve üstlendikleri sorumluluk artmış, kamu ekonomisinde yön verici ve müdahaleci taraf durumuna gelmişlerdir. Aynı zamanda kamusal mal ve hizmetler üretme konusunda birtakım sorumluklar da yüklenmişlerdir. Bu durum, kamu hizmeti kavramının önemini ortaya çıkarmıştır.
Toplumun müşterek nitelikteki ihtiyaçlarının karşılanması bakımından, devletin yapmak durumunda bulunduğu hizmetler, kamu hizmeti olarak nitelendirilmektedir(Akdoğan, 2006; 39). Kamu maliyesinde, kamu hizmetleri dört grupta toplanmıştır. Bunlar; kamusal(toplumsal, kollektif) mal ve hizmetler, yarı kamusal(yarı toplumsal, yarı kollektif) mal ve hizmetler, özel mal ve hizmetler, erdemli mal ve hizmetlerdir.
Kamusal mal ve hizmetler; toplumsal nitelikteki ihtiyaçları karşılamaya yönelik, faydaları toplum bireyleri arasında bölünemeyen ve faydasından o ülke içindeki hiç kimsenin yoksun bırakılamayacağı ve ilgili karaların siyasi süreç içerisinde verildiği mal ve hizmetlerdir(Akdoğan, 2006; 41). Adalet, savunma, diplomasi bu gruba örnek verilebilir. Yarı kamusal mal ve hizmetler, eğitim ve sağlık gibi toplumsal nitelikteki ihtiyaçları karşılamaya yönelik olmakla beraber, toplum bireyleri arasında bölünebilen, fiyatlandırılabilen, hem kamu hem de özel sektör tarafından üretilebilen mal ve hizmetlerdir. Özel mal ve hizmetler; bireysel nitelikte fayda sağlayan, fiyatlanabilen, bölünebilen mal hizmetlerdir. Yiyecek ve giyecek özel mal ve hizmetlere örnek gösterilebilir. Erdemli mallar, gerek toplumsal ve gerekse bireysel açıdan; özellikli, öncelikli ya da üstünlüğü olan, vazgeçilmez nitelikteki mal ve hizmetler olarak da ifade edilebilir(Akdoğan, 2006; 49). Örneğin okullarda öğrencilere ücretsiz dağıtılan sütler, yaşlılar için verilen huzur evi hizmeti, kreşler bu grup mal ve hizmetlere örnek verilebilir.
Eğitim ve sağlık hizmeti yarı kamusal mal ve hizmetler olarak nitelendirilmekte ve maliye yazınında kalkınma carileri olarak değerlendirilmektedir. Doktrinde yapılan çalışmalarda eğitimin ülke ekonomileri üzerinde büyümeye ve kalkınmaya olumlu katkılarının olduğunun belirtilmesi bu değerlendirmenin kaynağını oluşturmaktadır. Eğitim; kişiliğin gelişmesine yardım eden ve onu temel alan, onu yetişkin yaşama hazırlayan gerekli bilgi, beceri ve davranışlar elde etmesine yarayan bir süreçtir(Tezcan, 1992; 3, Köktaş, 2009; 1). Eğitime yapılan harcamalar insana yapılan yatırım olarak değerlendirilmekte ve beşeri sermaye olarak da kavramsallaştırılmaktadır. Eğitime yapılan yatırım, ekonomik büyümeyi sağlamakta, üretimi artırmakta, gelirin dağılımında adaleti sağlamaktadır(Köktaş, 2009; 106). Bu nedenle eğitim harcamalarına bütçeden ayrılan pay ve eğitim üzerine yapılan uzun vadeli yatırım planları devletlerin eğitime ve kalkınmaya verdikleri önemi de açıklar niteliktedir.
2. EĞİTİM HARCAMALARININ ÖZELLİKLERİ
Eğitim; bireyin ve toplumun gelişmesini sağlayan, ekonomik kalkınmayı destekleyen, kültürel değerleri koruyup geliştirerek gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan ertelenemez ve vazgeçilemez çok önemli bir süreçtir(Karaaslan, 2005; 36). Eğitimin kültürel kazanım ve gelişim sağlaması yanında, ekonomik kalkınmayı destekleyici yönü nedeniyle devletlerin bu konuda yapacağı harcamalar ve yatırımlar da önem arz etmektedir. Eğitimin eğitilene kazandırdığı yararlar dışında toplumsal yararının da olması, yurttaşlar arasında gelir farklarına bakmaksızın fırsat eşitliğini gerçekleştirme amacı, çağımızda eğitimin büyük ölçüde kamu ekonomisince üstlenilmesine sebep olmuştur(Karaaslan, 2005; 36).
Eğitim yarı kamusal mal ve hizmetler grubunda yer almaktadır. Bu nedenle, bölünebilen, piyasaya konu olan ve fiyatlandırılabilen, hizmetlerin sunumunda rekabete neden olan ve pozitif dışsallık sağlayarak bireylerin elde ettiği fayda yanında topluma da katkısı olan hizmetleridir. Yarı kamusal mal ve hizmetleri kamusal mal hizmetlerden ayıran önemli bir yönü de hem devlet tarafından, hem de özel sektör tarafından sağlanan mal ve hizmetler olmalarıdır. Eğitim hizmetinin azalan maliyet koşulları altında sunulması, üretim miktarı arttıkça (öğrenci sayısı), marjinal maliyetin de giderek azalması olgusu, eğitim hizmetinin devlet tarafından sunulması gereğini ortaya koymaktadır.(Köktaş, 2009; 47) Hatta marjinal maliyetin negatif olduğu durumlarda bile devletin eğitim hizmetine devam etmesi, devletin ekonomik amaçlar dışında sosyal amacını da gerçekleştirmek istediğini göstermektedir. Üretim düzeyinin yetersizliği nedeniyle, düşük gelirlilerin yararlanma olanağının sınırlanması, hizmetin satış fiyatının yüksekliği nedeniyle yine düşük gelirlilerin hizmeti satın alamaması ve firmanın kar maksimizasyonu amacı nedeniyle, tekelci tutumunun gelir dağılımını bozması biçimlerinde topluma yüklediği sosyal maliyetler(Köktaş, 2009; 48) gibi piyasa başarısızlıkları da devletin eğitim hizmetini yerine getirme konusundaki en önemli gerekçelerdendir. Ancak özel sektörün de başta yükseköğretim olmak üzere eğitim hizmeti arz etmesi, eğitim hizmetinin niteliğinin yükseltilmesi açısından fayda sağlayacaktır(Karaaslan, 2005; 36).
Eğitim harcamaları sosyal yönü daha ağır basan harcamalar olduğu için, ekonomik durgunluk ve kriz dönemlerinde hem bireysel olarak, hem de kamu harcaması olarak bu durumdan çabuk etkilenmektedirler. Bireyler ve devlet kurumları böyle durumlarda öncelikli olarak eğitim harcamalarını kısmakta ve bu konuda yatırım yapmaktan kaçınmaktadırlar. Bu nedenle eğitim harcamaların ekonomik durgunluk ve kriz dönemlerindeki tüketim ve yatırım esnekliği çok yüksektir.
3. EĞİTİM HARCAMALARININ BÜTÇEDEKİ YERİ VE ANALİZİ
Eğitim harcamaları, harcama yapılan kesimin kapsayıcılığı bakımından ülke bütçelerinde her zaman en yüksek pay ayrılan gider kalemlerinden olmuştur. Ülkemizde devlet tarafından sağlanan eğitim hizmetlerindeki personel sayısı toplam sayı içinde önemli bir yere sahiptir. Aşağıdaki tabloda son beş yıllık dönemde Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğrenci sayısı(resmi, özel ve açıköğretim), personel sayısı, kamu sektöründe çalışan toplam personel sayısı ve kamu kesimi içindeki oranı gösterilmiştir.
Tablo -1: Millî Eğitim Bakanlığı öğrenci ve Personel Sayıları
Yıl | Öğrenci sayısı | Personel sayısı | Kamu sektörü toplam istihdam sayısı | Kamu ksimi içindeki MEB oranı(%) * |
2018 |
17 885 248 |
1.000.090 |
4.352.182 |
22,98 |
2019 |
18 108 860 |
1.027.885 |
4.644.074 |
22,13 |
2020 |
18 241 881 |
1.055.723 |
4.791.571 |
22,03 |
2021 |
18 085 943 |
1.058.160 |
4.877.270 |
21,70 |
2022 |
19 155 571 |
1.093.096 |
5.010.904 |
21,81 |
Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı Faaliyet Raporları, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve https://sgb.meb.gov.tr/www/icerik_goruntule.php?KNO=327 sitesinden derlenmiştir. (Erişim Tarihi: 24.01.2024.)
* Kamu kesimi içindeki MEB oranı tarafımca hesaplanmıştır.
Tablo-1’den anlaşılacağı üzere; Milli Eğitim Bakanlığı’nın personel sayısı, ülkemizin artan nüfusu ile birlikte doğal bir artış eğilimi göstermiştir. Kamu kesiminde çalışan sayısı içinde Milli Eğitim Bakanlığı oranında ise çok az bir düşme olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışan personel sayısı toplam kamu sektöründe çalışan sayısına oranla yüksek bir orana sahip olmasına rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı Faaliyet Raporlarına göre, personel harcamalarına ayrılan tutarın çalışan sayısına kıyasla düşük tutarda kaldığı görülmektedir.
Aşağıdaki tabloda son beş yıllık dönemdeki Milli Eğitim Bakanlığı’na bütçeden ayrılan tutar, bütçe içindeki oranı ve gayrisafi yurt içi hasılaya oranı gösterilmiştir.
Tablo-2: Millî Eğitim Bakanlığı Bütçesinin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla ve Merkezi Yönetim Bütçesine Oranı(TL)
Yıllar |
GSYH (*) |
Merkezi Yönetim Bütçesi (**) |
MEB Bütçesi (**) |
Millî Eğitim Bakanlığı Bütçesinin
|
|
GSYH'ye Oranı (%) |
Merkezi Yönetim Bütçesine Oranı(%) |
||||
2008 |
950.534.250.715 |
222.553.216.800 |
22.915.565.000 |
2,41 |
10,30 |
2009 |
952.558.578.826 |
262.217.866.000 |
27.446.778.095 |
2,88 |
10,47 |
2010 |
1.098.799.348.446 |
286.981.303.810 |
28.237.412.000 |
2,57 |
9,84 |
2011 |
1.297.713.210.117 |
312.572.607.330 |
34.112.163.000 |
2,63 |
10,91 |
2012 |
1.416.798.489.819 |
350.898.317.817 |
39.169.379.190 |
2,76 |
11,16 |
2013 |
1.567.289.237.901 |
404.045.669.000 |
47.496.378.650 |
3,03 |
11,76 |
2014 |
1.748.167.816.609 |
434.995.765.000 |
55.704.817.610 |
3,19 |
12,81 |
2015 |
2.338.647.000.000 |
472.943.000.000 |
62.000.248.000 |
2,65 |
13,11 |
2016 |
2.608.526.000.000 |
570.507.000.000 |
76.354.306.000 |
2,93 |
13,38 |
2017 |
3.035.450.000.000 |
645.124.000.000 |
85.048.584.000 |
2,80 |
13,18 |
2018 |
3.445.782.000.000 |
762.753.000.000 |
92.528.652.000 |
2,69 |
12,13 |
2019 |
4.450.000.000.000 |
960.976.000.000 |
113.813.013.000 |
2,56 |
11,84 |
2020 |
5.047.000.000.000 |
1.095.461.000.000 |
125.396.862.000 |
2,48 |
11,45 |
2021 |
6.648.000.000.000 |
1.346.139.000.000 |
146.920.234.000 |
2,21 |
10,91 |
2022 |
7.880.000.000.000 |
1.751.000.000.000 |
189.010.851.000 |
2,40 |
10,79 |
*2022 yılına kadar olan veriler www.tuik.gov.tr adresinden alınarak her yıl güncellenmektedir.
**Bütçe Kanunlarından alınmıştır. Merkezi yönetim bütçesi toplamında hazine yardımları ve gelirlerinden ayrılan pay hariçtir.
Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı Faaliyet Raporlarından derlenmiştir.
Tablo-2’deki verileri Tablo-1’deki öğrenci ve personel sayılarını da dikkate alarak değerlendirdiğimizde; Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin Merkezi Yönetim Bütçesi içindeki payının genellikle dalgalı bir seyir izlediği ve 2010 yılında en düşük seviyede olduğu, bu düşüklüğün 2008 yılının sonlarında Amerika Birleşik Devletleri’nde başlayan ve tüm dünyada etkisini gösteren “Mortgage krizi” olarak bilinen krizin bütçemize etkisinden kaynaklandığı, son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin Merkezi Yönetim Bütçesi içindeki payının en düşük seviyelere yakın seyrettiği ve öğrenci ve personel sayısı artmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin Gayrisafi Yurt İçi Hasılaya oranının artmadığı, yani öğrenci başına düşen harcama oranının azaldığı görülmektedir.
Aşağıdaki tabloda son beş yıllık dönemdeki bütçe giderlerinin fonksiyonel sınıflandırılması tablosu ve bu tablodaki eğitim hizmetlerine ayrılan payın durumu gösterilmiştir.
Tablo -3: Merkezi Yönetim Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu
(BİN TL) |
|||||
Yıllar |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
HARCAMALAR TOPLAMI |
1.000.026.856 |
1.203.737.135 |
1.603.545.136 |
2.942.747.715 |
6.585.455.512 |
I-Genel Kamu Hizmetleri |
261.939.675 |
328.553.202 |
425.199.679 |
755.257.531 |
1.502.573.918 |
II-Savunma Hizmetleri |
53.358.297 |
62.783.714 |
101.340.081 |
188.447.826 |
336.906.742 |
III-Kamu Düzeni Ve Güvenlik Hizmetleri |
81.474.375 |
95.515.417 |
112.766.597 |
199.650.280 |
395.398.450 |
IV-Ekonomik İşler Ve Hizmetler |
124.227.125 |
151.267.108 |
277.031.596 |
630.009.475 |
987.558.791 |
V-Çevre Koruma Hizmetleri |
851.381 |
1.065.694 |
3.974.325 |
5.781.518 |
12.720.507 |
VI-İskan Ve Toplum Refahı Hizmetleri |
13.523.034 |
11.172.840 |
11.495.922 |
30.176.328 |
83.217.469 |
VII-Sağlık Hizmetleri |
51.197.947 |
68.851.797 |
110.920.797 |
191.497.722 |
432.068.546 |
VIII-Dinlenme, Kültür Ve Din Hizmetleri |
20.620.404 |
21.023.913 |
26.346.328 |
49.943.494 |
99.666.497 |
IX-Eğitim Hizmetleri |
156.257.879 |
164.971.308 |
200.604.417 |
372.447.509 |
749.159.176 |
X-Sosyal Güvenlik Ve Sosyal Yardım Hizmetleri |
236.576.739 |
298.532.142 |
333.865.394 |
519.536.032 |
1.986.185.415 |
Kaynak: https://muhasebat.hmb.gov.tr/merkezi-yonetim-butce-istatistikleri, Erişim tarihi: 22.01.2024
Tablo-3’te fonksiyonel sınıflandırmadaki eğitim hizmetlerine baktığımızda; 2019 ve 2020 yıllarında genel kamu hizmetleri ve sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetlerinden sonra üçüncü en fazla paya sahipken, 2021 ve sonrasında genel kamu hizmetleri, sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetleri ve ekonomik işler ve hizmetlerden sonra dördüncü en fazla paya sahip duruma gelmiştir. Birçok gelişmiş ülkenin bütçesi incelendiğinde, büyüklük olarak, savunma harcamalarından sonra ikinci sırada eğitim harcamalarının yer aldığı görülür(Karaaslan, 2005; 43). Ülkemizde ise kamu harcamalarının fonksiyonel sınıflandırmasında eğitimin üçüncü sıraya, son iki yılda ise dördüncü sıraya gerilemiş olması; eğitim harcamalarına daha fazla önem vermemiz gerektiğini ortaya koymaktadır.
Aşağıdaki tabloda son beş yıllık dönemdeki bütçe giderlerinin fonksiyonel sınıflandırılmasındaki eğitim hizmetlerine ayrılan payın eğitim kademelerine dağılımı gösterilmiştir.
Tablo -4: Eğitim Hizmetlerinin Merkezi Yönetim Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosundaki Detayları
(BİN TL) |
|||||
Yıllar |
2019 yılı |
2020 yılı |
2021 yılı |
2022 yılı |
2023 yılı |
IX-EĞİTİM HİZMETLERİ |
156.257.879 |
164.971.308 |
200.604.417 |
372.447.509 |
749.159.176 |
Okul Öncesi ve İlköğretim Hizmetleri |
56.360.281 |
59.070.113 |
73.564.800 |
134.588.906 |
283.252.752 |
Okul Öncesi Eğitim Hizmetleri |
2.189.331 |
2.315.490 |
2.974.547 |
6.171.369 |
21.552.780 |
İlköğretim Hizmetleri |
54.170.950 |
56.754.623 |
70.590.253 |
128.417.537 |
261.699.972 |
Ortaöğretim Hizmetleri |
35.282.815 |
37.202.806 |
45.187.310 |
79.064.407 |
165.398.937 |
Ortaöğretim Genel Programlar |
12.075.768 |
12.778.954 |
15.540.497 |
28.136.672 |
61.932.683 |
Mesleki ve Teknik Ortaöğretim |
23.163.452 |
24.365.593 |
29.646.813 |
50.927.735 |
103.466.253 |
Sınıflandırmaya Girmeyen Ortaöğretim Hizmetleri |
43.595 |
58.259 |
0,00 |
0,00 |
0,00 |
Yükseköğretim Hizmetleri |
35.825.715 |
39.137.261 |
48.409.943 |
82.823.454 |
156.842.745 |
Üniversiteler ve Yükseköğretim Hizmeti Veren Kurumlar |
34.101.109 |
37.337.605 |
45.694.552 |
78.071.963 |
147.648.265 |
Doktora Eğitimi Veren Yükseköğretim Hizmetleri |
1.724.606 |
1.799.656 |
2.715.391 |
4.751.490 |
9.194.480 |
Seviyeye Göre Sınıflandırılamayan Eğitim Hizmetleri |
6.937.761 |
6.540.363 |
8.348.325 |
16.548.253 |
32.444.635 |
Eğitime Yardımcı Hizmetleri |
14.813.455 |
14.152.513 |
15.875.372 |
44.597.279 |
79.869.789 |
Eğitime İlişkin Araştırma ve Geliştirme Hizmetleri |
1.166.689 |
1.268.984 |
1.672.752 |
2.629.581 |
5.575.205 |
Eğitime İlişkin Araştırma ve Geliştirme Hizmetleri |
1.166.689 |
1.268.984 |
1.672.752 |
2.629.581 |
5.575.205 |
Sınıflandırmaya Girmeyen Eğitim Hizmetleri |
5.871.163 |
7.599.268 |
7.545.915 |
12.195.629 |
25.775.113 |
Sınıflandırmaya Girmeyen Eğitim Hizmetleri |
5.871.163 |
7.599.268 |
7.545.915 |
12.195.629 |
25.775.113 |
Kaynak: https://muhasebat.hmb.gov.tr/merkezi-yonetim-butce-istatistikleri, Erişim tarihi: 22.01.2024
Tablo-4’e baktığımızda genellikle okul öncesi ve ilköğretim hizmetleri ile yükseköğretim hizmetlerinin en fazla paya sahip eğitim grubu olduğu görülmektedir. Ayrıca belirttiğimiz hizmet sınıflarının alt kalemleri arasında da ilköğretim hizmetleri ile üniversite ve yükseköğretim hizmetlerinin en fazla sahip olduğu görülmektedir. Bu durumun temel nedeni, ilköğretimin zorunlu olması ve iş bulma maksadıyla üniversite eğitimine olan talebin artmış olmasıdır.
4. SONUÇ
Yarı kamusal mal ve hizmetler hizmetler grubunda yer alan eğitim harcamalarına ülkemizde niceliksel olarak yeterince personel ayrılmış olmasına rağmen, personel sayısına oranla yapılan personel harcamaları düşük oranda kalmaktadır. Yani eğitim hizmetleri grubunda çalışan personelin aldıkları ücretler bütçe artışlarının gerisinde kalmakta olup, personel harcamalarının da aynı oranda artırılması gerekmektedir. Eğitim hizmetlerinde görev yapan personel sayısının ve öğrenci sayısının artış gösterdiği dönemlerde, ayrılan bütçe de artış göstermiş ancak, gayrisafi yurtiçi hasıladaki payında bir artış olmamıştır. Bu durum öğrenci başına düşen harcama oranının azaldığını ortaya koymaktadır.
Gelişmiş ülkelerde genellikle savunma harcamalarından sonra en fazla paya sahip harcama alanı eğitim iken, ülkemizde Merkezi Yönetim Bütçesindeki kamu hizmetlerinin fonksiyonel ayrımında eğitim harcamaları son yıllarda dördüncü sıralara kadar gerilemiştir. Bu durum eğitim konusuna biraz daha fazla önem vermemiz gerektiğini göstermektedir.