Maliye Postası Dergisi
DÖVİZDEKİ DALGALANMALAR NETİCESİNDE İŞVERENİN EKONOMİK KRİZ YAŞAMASI HALİNDE İŞÇİ ÜCRETİNİN ÖDENEMEMESİ SORUNSALI
Mert EKŞİ
şçilerin ücretinin ödenmesi hem Anayasamızda hem de İş Kanunumuzda güvence altına alınmıştır. İşçinin yegane geçim aracı olarak düşünüldüğünde ücretin süresi içinde eksiksiz ve düzenli ödenmesi hem ekonomik döngü içerisinde işverenin geçimini sağlamasına hem de ekonomi çarkının dönmesine yol açacaktır. 4857 sayılı İş Kanunu 32. Maddesinde belirtilen işçinin ücretinin en geç ayda bir ödeneceği, ücretin Türk Lirası cinsinden ödeneceği, aynı kanunun 102/a maddesinde ücretin sözleşmelerde belirtilen sürede kasten ödenmemesinde işveren hakkında idari para cezası uygulanacağı veya aynı kanunun 34. Maddesinde mücbir sebep dışında 20 gün içinde ücretin ödenmemesinde işçinin işten kaçınabileceği konuları düzenlenmiştir. Ülkemizdeki ekonomik konjonktür göz önüne alındığında döviz fiyatlarındaki aşırı dalgalanmalardan dolayı işverenlerin ithalat ve ihracat odaklı çalışmalarından mütevellit nakit sıkıntısı çekmeleri, banka kredisi alamamaları, döviz artışlarından dolayı sanal olarak borçlarının artmasından dolayı işçilerin ücretleri ödenememekte ve bunun sonucunda işçiler mağduriyet yaşamaktadır. Tam bu noktada acaba işçilerin ücretlerinin ödenmemesi işverenin ben ekonomik krizdeyim, döviz kurları arttığı için iş yapamıyorum borcum çok vb… gibi söylemlerle işçileri oyalamasında konunun yargı kararları ile açıklığa kavuşması konuyu önemli kılmaktadır.
Yasal Düzenleme
İş Kanununun 32. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca : “Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” Bu hükümde her şeyden önce ücretin işçi tarafından yapılan bir işin karşılığı olduğu belirtilmekle beraber Kanunun ücreti detaylandırmadığından bahisle hükmün asıl ücret olarak nitelendirdiği işçiye ödenen temel (çıplak) ücret, para ile ödenen tutardır. Diğer bir deyişle, temel ücret ayni-eşya olarak kararlaştırılamaz