Maliye Postası Dergisi
DEPREM BÖLGESİNDE ALINABİLECEK VERGİ TEDBİRLERİ VE BUNA İLİŞKİN MEVZUAT
Yakup USLU
GİRİŞ:
Yazımın başında öncelikle depremde felaket görmüş insanlarımızdan ölmüş olanlara Tanrı’dan rahmet, kalanlara başsağlığı ve şifa dilerim. Milletimizin başı sağolsun.
Bu çalışmamızı 2 bölüm halinde ve sadece ilgili mevzuat hükümlerini belirtecek ve özel başlıklar halinde ifade etmeye çalışacağız
ÖLMÜŞ OLANLARLA İLGİLİ YAPILABİLECEK İŞLEMLER:
Öncelikle şunu belirterek, söze başlamak gerekir. Vergi uygulamaları hep normal zamanları dikkate alarak düzenlenmiş kurallardır.
Deprem afetinde bize göre normal dönemdeki kurallar uygulanamaz.
Bu nedenle, hayatını kaybetmiş insanlarımızın nüfus kaydındaki ölüm tarihi esas alınarak, VUK madde 160/A ve VUK mük. madde 257’deki yetkiler kullanılarak, başka bir işleme gerek kalmadan, mükellefiyetlerini terk etmiş sayılacağı bir tebliğ ile düzenlenebilir.
Ayrıca, VUK madde 115’e göre, evleri ve iş yerleri yıkılan mükelleflerin varlıklarının üçte birini kaybettikleri kabul edilerek, başka bir işleme gerek olmaksızın vergi borçları, yapılandırma nedeniyle olanlar da dahil, terkin edilebilir. Zira, deprem bölgesinde insanlarımız, bırakın mal varlığını, hayatlarını kaybettiler.
Böylece, vergi borçlarının murislere intikali önlenmiş olur ve pek çok bürokratik işlemlerden mirasçılar kurtulmuş olur.(bkz. VUK İç Genelgesi 2001/1 )
Ancak, kendilerine mal ve servet intikal eden varislerin, veraset ve intikal vergisi ayrıca, değerlendirilmelidir.
Ayrıca, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 105. maddesindeki hükme göre, ölen vatandaşlara ait kamuya olan borçlarının da terkini sağlanabilir.
HAYATTA KALAN VE İŞ YERİ YOK OLMUŞ MÜKELLEFLER İÇİN YAPILABİLECEK İŞLEMLER:
Bu mükellefler için, nüfus ve vergi daireleri bilgileri esas alınarak, yukarıda belirtildiği gibi, vergi mükellefiyetlerinin re’sen terk edildiğine dair bir düzenleme yapılabilir.
Bu mükelleflerin de VUK 115 ve 6183 sk’nın 105. maddelerine göre borçlarının terkini sağlanabilir.
Bu mükelleflerin, defter ve belgeleri için mahkemelerden zayi belgesi almalarına gerek olmaksızın, defter ve belgelerinin zayi olduğu kabul edilebilir. Böylece, enkaz altında kalan defter ve belgeler için, kapanış işlemleri ve belli süre saklama zorunluluğu ortadan kalkabilir.
Öte yandan, e- Defter tutan mükellefler için de re’sen terk işlemi yapılabilir ve bunların envanter defterlerinin de zayi olduğu kabul edilebilir. Ayrıca, Defter- Beyan sistemine tabi olanlar için de aynı esaslar geçerli kılınabilir.
Hayatta kalan mükelleflerden mükellefiyetleri yukarıda önerdiğimiz şekilde re’sen terkin edilenler yeniden işlerine devam etmek veya yeniden işe başlamak isteyebilirler. Bu halde bu durumu vergi dairelerine bildirmeleri gerektiği mükelleflere bildirilmelidir.
SONUÇ:
Bu düzenlemelerden bazıları yukarıda belirttiğimiz kanun maddelerinde verilmiş olan yetki hükümlerine dayanılarak Cumhurbaşkanı Kararı ile bazıları da Gelir İdaresinin Genel Tebliği ile düzenlenebilir.