Maliye Postası Dergisi
DAR MÜKELLEF KURUMUN YAPTIĞI ULUSLARARASI TAŞIMACILIK FAALİYETİNDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ
Mehmet YÜCEL
1.GİRİŞ
Günümüzde teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler; ulaşım ve taşımacılık sektörünü doğrudan etkilemekte ve bunun doğal sonucu olarak üretim faktörlerinin (emek, sermaye, doğal kaynaklar) ülkeler arası dolaşımını kolaylaştırmaktadır. Uluslararası taşımacılık ve lojistik bütün hızıyla gelişimini sürdürürken mal hareketinin hızlı, güvenilir ve en uygun maliyetlerle sağlanması rekabet edilebilirliği en fazla etkileyen unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Hızlı ve güvenilir ulaşım araçları ülkeleri birbirine yaklaştırırken dünyayı da küçültmektedir. Küçülen dünyamızda birden fazla ülkede faaliyet gösteren ulaştırma şirketlerinin değişik ülkelerde elde ettikleri kazançların vergilendirilmesinde çeşitli sorunlar ortaya çıkmaktadır. Çıkan bu sorunlar değişik yasal düzenleme ve yapılan vergi anlaşmaları ile çözümü kavuşturulmaya çalışılmaktadır. Nitekim ülkemizde de, geçmişten günümüze yabancı ulaştırma kurumları vergilendirme bakımından her zaman farklılık arz eden bir konuma sahip olmuşlardır. Bunun temel nedeni yabancı ulaştırma kurumlarının genellikle sınır aşan taşımacılık faaliyetinde bulunmaları ve bu faaliyetlerinden doğan kazancın Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilciliğe atfedilecek kısmının belirlenmesinin zorluğudur.
Bu bağlamda uygulamada, örneğin merkezi Türkmenistan'da bulunan bir şirketin uluslararası taşımacılık işleriyle faaliyet gösteren Türkiye şubesinin söz konusu faaliyetinden elde ettiği kazançların vergilendirilmesi ve Türkmenistan’da bulunan merkezin müşterilerle sözleşme yaparak faturalandırdığı uluslararası taşımacılık işlerinin Türkiye şubesinden de takip edilerek, Türkiye ayağındaki işlerin yapılması ve merkez adına ödemelerin ve tahsilatlarının Türkiye şubesi tarafından yapılması halinde bu işlerin Türkiye şubesinin ticari faaliyeti olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususlarında duraksama ve tereddütler yaşanabilmektedir. İşbu yazımızda bu konu, kurumlar vergisi kanunu ve iki ülke arasında mevcut olan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması yönünden değerlendirilecektir.