Maliye Postası Dergisi
DAMGA VERGİSİNDE BİR BAŞKA KAĞIDA ATIF YAPILMASI
Erdoğan ARSLAN
1.Damga vergisinin konusu, Kanuna ekli (1) sayılı tabloda sayılan kâğıtlardır. Bu cümlede geçen “kâğıtlar” ibaresinden maksat, fiziki anlamda bir kâğıt değil, bir hususu ispat aracı olarak düzenlenen ve imzalanan kâğıtlar olmasıdır. Verginin konusunun kâğıtlar olması, vergiye ilişkin istisnanın da bu anlamda kâğıtlar olmasını gerektirir. Nitekim Kanuna ekli (2) sayılı tabloda damga vergisinden müstesna tutulan kâğıtlar sayılmıştır. Kanunun bu tedvin tarzı her iki tabloda açıkça sayılmayan kâğıtlar bakımından vergi boşluğu yaratır mı? Kanaatimizce bu soruya olumlu yanıt verilemez. Zira vergi konusuna giren kâğıtlar genel mahiyette, vergiden müstesna tutulan kâğıtlar daha özel/somut olarak belirlenmiştir. Bu itibarla sadece 488 sayılı Damga Vergisi Kanunuyla değil, diğer yürürlükteki özel yasalarla da kâğıtlar damga vergisinden müstesna tutulabilmektedir.
2. Damga vergisinin konusu yapılan akitler, bir husus ispat etmek için ibraz edilebilecek nitelikte yazılı olmalıdır. Taraflar belli bir hususta birbirlerine karşı olan hak ve yükümlülüklerini şifâhi (sözlü) olarak da kararlaştırabilirler. Hatta bu sözleşmenin içerdiği hak ve yükümlülüklerini tanıkların da bulunduğu bir merasimle karşılıklı ifade ederek görüntülü olarak salt bir video kaydı ile sabitleyebilir, bu videonun da delil olarak kullanabilmesini kabul edebilirler. Sonuçta bu şekil ya da şekillerde kurulmuş olan bir akit, damga vergisinin konusunu oluşturmaz. Damga vergisinin konusunu oluşturan akit, ancak tarafların hak ve yükümlülüklerinin kâğıt ortamında kayda bağlanması ve imzalanması, ya da elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulması halinde söz konusudur.
3.Damga vergisinin mükellefi kâğıtları imza edenlerdir. Kâğıtta birden fazla imza varsa kâğıtta imzası bulunanların her birinin vergi mükellefi olduğu açıktır.