Maliye Postası Dergisi
DAMGA VERGİSİ AÇISINDAN RESMİ DAİRE KAVRAMI VE SONUÇLARI
Ahmet ARSLAN
Damga vergisi açısından resmi dairelerin taraf olduğu işlemlerin hacmi ve sıklığı dikkat çekmektedir.
Uygulamada bazen kamuoyunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının “resmi daire” olarak algılanması eğilimi bulunmaktadır. Oysa, gerek idare hukuku gerekse damga vergisi açısından “kamu kurum ve kuruluşu”, “kamu idaresi”, “resmi daire” kavramları arasında önemli farklar bulunmaktadır.
Damga vergisi açısından “resmi daire” olmanın mükellefiyet ve vergi sorumluluğu ile ilgili önemli sonuçları bulunmaktadır. Bu nedenle, “resmi daire” tanım ve kapsamı kadar resmi daire olmanın söz konusu vergi açısından önemini irdelemekte fayda bulunmaktadır.
Öte yandan, damga vergisinin kesilip ilgili vergi dairesine ödenmesi konusunda kamu idareleri ve resmi dairelere bir takım ödev ve sorumluluklar yüklenmiştir. Bu nedenle, söz konusu idarelerin taraf olduğu işlem ve kağıtların damga vergisine tabi olup olmadığı ve/veya ne şekilde vergiye tabi olduğu hususuna dikkat edilmesi gerekmektedir.
Bu makalemizde özellikle resmi dairelerin taraf olduğu işlem ve kağıtların damga vergisi karşısındaki durumu ilgili mevzuat, emsal yargı kararları ve vergi idaresinin özelgeleri ışığında irdelenecektir.
1. Resmi Daire Kavramının Damga Vergisi Açısından Önemi
Kanunda yer alan düzenlemelere göre, özetle ifade etmek gerekirse; resmi daire olmanın sonucu olarak;
- Resmi dairelerle şahıslar arasında düzenlenen sözleşmeler ve diğer kağıtların damga vergisini kişiler öder.
- Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder.
- Resmi daireler tarafından kişilere yapılan mal ve hizmet bedeli ödemeleri damga vergisine tabidir.
- Resmi daireler arasında yapılan ödemeler ve düzenlenen kağıtlar damga vergisine tabi değildir.
- Resmî dairelere ibraz edilen bilançolar ve işletme hesabı özetleri maktu damga vergisine tabidir.
- Resmi daireler lehine yapılan kamulaştırmalarda düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır.
- Yabancı memleketlerle Türkiye`deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtlar, Türkiye`de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulur.
- Resmi daireler Resmi dairelerin ilgili memurları kendilerine ibraz edilen kağıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecburdurlar.
Resmi daire olmanın damga vergisi açısından önemini vurguladıktan sonra resmi daire kavramının tanım ve kapsamına geçebiliriz.
2. Resmi Daire Kavramının Kapsamı
Damga Vergisi Kanunu’nun 8’inci maddesine göre, Bu kanunda yazılı “resmi daire”den maksat;
• Genel bütçeli idareler
• Özel bütçeli idareler
• İl özel idareleri,
• Belediyeler
• Köylerdir.
- Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz.
Dolayısıyla, bir kamu idaresinin resmi daire sayılabilmesi için;
1) Yukarıda sayılan kurumlara bağlı olması ve
2) Ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmaması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesine bağlıdır.
Kanunda sayılan resmi dairelere bağlı kurumların;
1) Ayrı tüzel kişiliğinin bulunması
2) İktisadi işletme mahiyetinde bulunması
şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde ise söz konusu kurumlar resmi daire sayılmayacaktır.
Kanundaki tanıma göre resmi daire sayılmayan bazı kurumlar şunlardır:
- Kalkınma ajansları
- Belediye şirketleri
- PTT
- DMO
- Sulama birlikleri
- Su ve kanalizasyon idareleri
- İller Bankası (İLBANK) A.Ş.
- Teknopark şirketleri.
Resmi daire sayılıp sayılmayacağı konusunda tereddüt yaşanan çeşitli kamu idareleriyle ilgili olarak özelge ve Sayıştay kararları aşağıda verilmiştir.
2.1. Döner Sermayeli İşletmeler