Diğer Haberler
Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında getirilen ürünler Türkiye’de üretilebilir.
Yaşadığımız süreçte en önemli sıkıntı gümrüklerdeki yavaşlama. İhracatçılara potansiyel suçlu muamelesi yapılarak, denetimlerin uzatılması, ihracatı en az yüzde 30 olumsuz etkiliyor. Bugün tarımsal sanayi için, birçok ürünü dışarıdan getiriyoruz. Çünkü içeride yaptığımız hammadde üretimi yetersiz. Bu ürünleri DİR kapsamında işliyoruz ve tekrar ihraç ediyoruz. Burada mevzuatların ve bazı politikaların gevşemesi lazım. Gümrüklerdeki sıkıntı nedeniyle birçok arkadaşımız Kıbrıs başta olmak üzere diğer ülkelerin serbest bölgelerinde yer aramaya başladı. İhracatın ve ihracata dayalı ithalatın hızlanması gerek. Yavaşlamak bize çok şey kaybettiriyor. Denetim tabi ki olmalı ancak hızlı olması çok önemli. Her sanayiciye, üreticiye, ihracatçıya -tabii mutlaka suistimal edenler çıkabilir- potansiyel suçlu olarak bakılmaması lazım, bu hızımızı düşürür.
Fasulye ve pirinçte yaşanan krizler başka ürünlerde tekrarlanabilir mi? Tedbir alınmazsa tekrarlanabilir. Aynı ürünlerde, pirinçte, bakliyatta yaşanabilir. Türkiye bakliyatla özdeşlemiş bir ülke ve Türkiye’deki bakliyatın lezzeti dünyada hiçbir ülkede yok. Ekim alanlarının artması lazım. Çiftçinin bilinçlendirilmesi lazım. En önemli şey tohumculuk. Sadece tohumun ivme kazanmasıyla birlikte belki yüzde 30 Türkiye’nin tüm ürünlerinin verimliliğinde bir artış olur. Çiftçi bu konuda çok bilinçli sahip değil. Bizim burada yeterince tohum yok. Tohum üretiminin teşvik edilmesi lazım ve mutlaka sertifikalı tohumun kullanılması lazım. Kendi tohumumuzu mutlaka kendimiz üretiyor olmamız lazım.
2015’in nasıl geçeceğini düşünüyorsunuz?
Bizim dışa bağımlılığımız devam edecek. Bakliyat üretiminde ise hem 2015’te hem 2016’da artış bekliyoruz. Diyarbakır’da Sayın Başbakanın ve Mersin’de Sayın Tarım Bakanı’nın açıklamalarından sonra en azından önümüzdeki yıllar rekoltemizin artışı ve ürün deseninin, tohumculukla birlikte artışı noktasında çok faydalı olacaktır. İthalata bağımlılığımızı biraz azaltacaktır. İhracatımızı kendi ürünlerimizle artırmamız gerekir.
İthalata dayalı ihracattan ziyade bunu yapmalıyız. Verimliliğin artması gerekiyor. Biz bir üründeki ekim alanından çalıp başka bir ürüne kaydırdığımızda bir şey değişmiyor. Potansiyel sulama modellerini hızlıca devreye sokup yüzde 50 verimlilik artışı sağlayabileceğimiz potansiyelimiz var.