Maliye Postası Dergisi
CEZALARDA İNDİRİM VE UZLAŞMA UYGULAMALARINDA 7194 SAYILI KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Kazım GÖKTAŞ
GİRİŞ
Vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirim(makalenin bundan sonraki kısımlarında “cezalarda indirim” ifadesi kullanılacaktır) ile uzlaşma uygulaması, vergi sistemimizde mükelleflerin en çok başvurduğu yollardan biridir.
Cezalarda indirim; vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında belli sürelerde belli oranlarda ödemeyi zorunlu kılan ve vergi idaresi ile mükellef arasındaki vergisel durumu ihtilafsız bir şekilde sonlandıran bir uygulamadır.
Uzlaşma, mükelleflerin adlarına yapılan tarhiyatı yargıya intikal ettirmeden önce, vergi idaresi ile tahakkuk edecek vergi ve ceza hususunda anlaşmak için başvurabilecekleri idari bir çözüm yoludur.(1)
Tarhiyat öncesi ve sonrası uzlaşma ile cezalarda indirim kavramları VUK’ta farklı maddelerde düzenlenmiş olsa da, birbirlerine bağlı uygulamalardır.(2) Bu nedenle vergi sistemimizde bu iki uygulamadan biri hakkında yapılan değişiklik mükellefin diğer seçimlik hakkını kullanmasına yol açmaktadır. İdarenin vergisel düzenlemelerinde de bu hususu dikkate aldığı görülmektedir. Çalışmamızın ilerleyen bölümlerinde 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun(3) (makalenin bundan sonraki kısımlarında “7194 sayılı kanun” ifadesi kullanılacaktır) ile “cezalarda indirim” ve “uzlaşma” uygulamaları hakkında yapılan yeni düzenlemelere ve değerlendirilmesi hakkındaki görüşlerimize yer verilecektir.
7194 SAYILI KANUN ÖNCESİ CEZALARDA İNDİRİM VE UZLAŞMA UYGULAMASI
Vergi hukukumuzda cezalarda indirim uygulamasına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun(4) 376. maddesinde yer verilmiştir. 7194 sayılı kanun öncesindeki uygulamaya göre Vergi Usul Kanunu(VUK) 376. maddesi aşağıda belirtilen şekildeydi:
“İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkını ve aşağıda gösterilen indirimlerden arta kalan vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını mükellef veya vergi sorumlusu ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse;
Vergi ziyaı cezasında birinci defada yarısı, müteakiben kesilenlerde üçte biri,
Usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezasının yarısı,
İndirilir.
Mükellef veya vergi sorumlusu ödeyeceğini bildirdiği vergi ve vergi cezasını yukarıda yazılı süre içinde ödemez veya dava konusu yaparsa bu madde hükmünden yararlandırılamaz.
Yukarıdaki hükümler vergi aslına tabi olmaksızın kesilen usulsüzlük cezaları hakkında da uygulanır.”
Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, cezalarda indirim uygulaması tarhiyattan sonraki aşamada gerçekleştirilen bir uygulamadır. Bu hükümle mükellefin vergi sistemi içinde kalması ve ihtilaf sayısı azaltılarak vergi dairelerinin daha verimli çalışması amaçlanmıştır.(5) Uygulamadan yararlanabilmek için mükellef veya vergi sorumlusunun ilgili vergi ve cezalar hakkında dava açmamış olması, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde vergi dairesine başvurması ve kanunda belirtilen indirimlerden arta kalan kısımları belirtilen süre ve şekillerde ödemesi zorunluluğu bulunmaktadır. İhbarnamenin tebliği üzerine dava açılmasına rağmen, 30 günlük süre dolmadan ve vergi mahkemesi karar vermeden önce, açılan davadan vazgeçilirse söz konusu indirim hakkından yararlanma imkânı geçerli olacaktır.(6) İlgili kanun maddesinde cezalarda indirim uygulamasına konu vergi ve cezalar hakkında bir sınırlama bulunmamaktadır. Vergi Usul Kanunu’na tabi olan bütün vergi resim ve harçlara ilişkin cezalar indirimli ödeme kapsamına dahil(7)dir.
Vergi hukukumuzda uzlaşma uygulamasına ise VUK’un Ek 1. maddesinde yer verilmiştir. 7194 sayılı kanun öncesindeki uygulamaya göre uzlaşmanın konusu ve kapsamı ile ilgili mezkûr maddenin ilgili kısımları aşağıdaki gibiydi:
“Mükellef tarafından, ikmalen, resen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı cezalarının (359 uncu maddede yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilen vergi ve kesilen ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilen ceza hariç) tahakkuk edecek miktarları konusunda, vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten ya da 369 uncu maddede yazılı yanılmadan kaynaklandığının veya bu kanunun 116, 117 ve 118 inci maddelerinde yazılı vergi hataları ile bunun dışında her türlü maddi hata bulunduğunun veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda, idare bu bölümde yer alan hükümler çerçevesinde mükellefler ile uzlaşabilir. Uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibariyle bölünebildiği durumlarda uzlaşma sadece toplam matrah farkının bu bölümüne isabet eden vergi kısmı için de yapılabilir. Uzlaşma talebi vergi ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yapılır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz. Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa idarenin nihai teklifi yazılır. Mükellef dava açma süresinin sonuna kadar teklif edilen vergi ve cezayı kabul ettiğini yazılı olarak bildirirse bu takdirde uzlaşma sağlanmış sayılır.”
Bu kurumun getiriliş amacı, vergi ödevlisi ve idareyi yargı yoluna başvurma ve yargılama sürecini izleme zahmet ve külfetinden kurtarmak; vergi yargısı organlarının yükünü hafifletmek; vergi alacağının tahsilini hızlandırmak ve yükümlü psikolojisini olumlu yönde etkilemektir.(8)