Maliye Postası Dergisi
ÇEKLERİN VADE TARİHİNDEN ÖNCE ÖDENMESİ YASAĞININ 31 ARALIK 2023 TARİHİNE KADAR ALTINCI KEZ UZATILMASI
Mustafa YAVUZ
1. GİRİŞ
Çek, üzerinde yazılı belirli tutarda bir paranın hamiline ya da belli bir kişiye veya emrine ödenmesi için bankaya hitaben yazılan bir ödeme emridir. Başka bir ifadeyle çek, ticari hayatın ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve aynı zamanda nakit para taşımanın çeşitli zorluklarını aşmak için kullanılan, senede göre daha güvenli, cezai yaptırımlarla da korunan bir kıymetli evraktır. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre, 2020 yılında bankalara ibraz edilen çek sayısı 13,9 milyon adet ve bu çeklerin tutarı da 976 milyar TL’dir.(1)
Ancak çek, diğer kıymetli evraktan farklı olarak, bir kredi yöntemi değil, ödeme aracıdır. Bu kapsamda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda(2) (TTK) çekin görüldüğünde ödeneceği, buna aykırı herhangi bir kaydın yazılmamış hükmünde olduğu, düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan çekin ibraz günü ödeneceği hüküm alına alınmıştır. Dolayısıyla, bir çekin ileri tarihli olarak düzenlenebilmesi mümkün ise de, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce bankaya ibraz edilmesi halinde karşılığı varsa çekin lehdara ödenmesi gerekmektedir. Ticari hayatta da “Çekte vade olmaz, çek görüldüğünde ödenir.” kuralı yerleşik bir ilke haline gelmiştir.
Buna mukabil, çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce ödenmek için bankaya ibrazı, 2009 yılından bu tarafa yapılan kanuni düzenlemelerle yasaklanmıştır. İlk düzenlemede yasağın ‘31.12.2009’ tarihine kadar uygulanması öngörülmüş iken, daha sonradan bu tarih ‘31.12.2011’, ‘31.12.2017’, ‘31.12.2020’, ’31.12.2021’ ve en son 7341 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla(3) ’31.12.2023’ olarak değiştirilmiştir.
İşte bu çalışmada, çeklerin vade tarihinden önce ödenmemesi yasağının 31 Aralık 2023 tarihine kadar altıncı kez uzatılması hususu tüm yönleriyle ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
2. GENEL OLARAK ÇEK
Çek, esas itibariyle bir havale işlemidir. Bu işlem gereğince, düzenleyen (keşideci) ile banka (muhatap) arasında gerçekleşen ve bunlar arasında hüküm doğuran bir çek anlaşması yapılır. Söz konusu anlaşmayla, düzenleyen lehtara (çek alacaklısına) olan borcunun ödeme işini muhatap bankaya havale etmektedir. Böylece, her keşide edilen çek ile düzenleyen, muhatap banka nezdindeki kendi hesabı üzerinde tasarrufta bulunmakta ve buna bağlı olarak da ödenen her çek yaprağı ile hesaptaki para eksilmiş olmaktadır.
Çekin ödenmesi amacıyla hamil tarafından muhatap bankaya ya da takas odasına sunulmasına ‘ibraz’ denir. Düzenleme tarihinden itibaren hesaplanacak olan belli süreler içinde tahsil edilmek üzere çekin bankaya ibrazı şarttır. Belli haklardan yararlanabilmek ve mağduriyet yaşamamak için çekin bankaya ibraz edilmiş olması önemli ve zorunludur.
Çekin ticari hayatta ödeme aracı olarak önemli bir yere sahip olması ve çekle yapılan ödemelerde yaşanacak herhangi bir sıkıntının ticari hayatı olumsuz etkileyebilmesi nedeniyle çeke ilişkin hususlar, diğer kıymetli evrak türlerinden farklı olarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu dışında 5941 sayılı Çek Kanununda(4) da düzenlenmiştir. Bu çerçevede, çekin şekil şartları ve devri gibi genel konular Türk Ticaret Kanununda; çek ödemelerinin düzenlenmesi, çek hamillerinin korunması, çekin karşılıksız çıkmasını önleyici tedbirler alınması, yaptırımlar uygulanması ile benzeri özel hususlar Çek Kanununda tanzim edilmiştir.
3. ÇEKİN BİR ÖDEME ARACI OLMASI
3.1. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunundaki Düzenlemeler