Maliye Postası Dergisi
ÇALIŞMA MEVZUATI AÇISINDAN İŞ YERİNİN DEVRİ VE SONUÇLARI
Orhan KOTAN
I. GİRİŞ
Çalışma hayatında işyeri devrine ilişkin eksik bilgilerden kaynaklı uygulamalar sıklıkla sorunları beraberinde getirmekte; bu durum ihtilaflı bir alan yaratmaktadır. İşyerinin devri kavramının çalışma mevzuatı açısından ne ifade ettiğinin, uygulamada bu durumun ne gibi sonuçlar doğurduğunun bilinmesi, bu ihtilaflı alanın giderilmesinde önemli rol oynayacaktır. Bu sayede hem işçi hem de işveren nezdinde oluşabilecek hak kayıplarının önüne geçmek mümkündür. Bu çalışmamızda işyeri devri kavramının çalışma mevzuatı açısından uygulanma biçimini ve bu kavramın doğurduğu sonuçların neler olduğunu irdelemeye çalışacağız.
II. İŞLETME ve İŞYERİ KAVRAMLARI
İşyeri kavramı 5510 sayılı yasanın 11. Maddesinde “İşyeri, sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Benzer bir tanım da 4857 sayılı İş Kanunun 2. Maddesinde “İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.” haliyle yapılmıştır.
Çalışma hayatının ana direkleri sayılacak nitelikte olan her iki kanun da işyerini tanımlarken merkeze işçi/sigortalı kavramlarını almaktadır. Dolayısıyla işyeri sahipleri veya işverenler işyerleri üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmak istemeleri halinde işçilerinin durumlarını da dikkate almak zorundadırlar. İlgili mevzuat hükümlerince de sınırları çizilen kurallara riayet etmekle yükümlüdürler.
Tüm bunların yanında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ise işyeri kavramından ziyade ticari işletmeyi esas alan bir anlayışa sahiptir. Öyle ki, ticari işletme esası işyeri kavramını da içine alabilecek nitelikte üst bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. İşletme daha çok ekonomik hedefleri dikkate alan ve bunun için ticari faaliyet yürüten organizasyon olarak tanımlanabilir ve bu hedeflerin gerçeklemesi için bünyesinde birden fazla işyerini barındırabilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 11/3. Maddesinde bulunan “Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir.
Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.” hüküm ile ticari işletmenin devrinin mümkün olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu noktada ticari işletmenin devrinin mümkün olduğu durumlarda işyeri devrinin de mümkün olacağı açıktır.
III.ÇALIŞMA MEVZUATINA GÖRE İŞYERİ DEVRİ