Maliye Postası Dergisi
BASİT USULE TABİ MÜKELLEFLERİN İSTİSNADAN FAYDALANMA DURUMLARI VE İSTİSNA SONRASI DEVAM EDEN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Mehmet AKARSLAN
Basit usule tabi 838.713 mükellef(2) kayıt dışılık konusunda ve belge düzeninin yerleşmesinde etkisi her zaman önemli olmuştur.
Kazançlarına gelir vergisi istisnası getirilen basit usule tabi mükelleflerin istisna sonrası; diğer gelir unsurlarından birini elde etmeleri, mesken kira geliri istisnasından faydalanma durumu, hasılat esaslı kazanç tespiti, kayıtların tutulması ve belge düzeni, basit usule ilişkin had ve tutarların değişmesi, kar hadleri emsallerine göre düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtianın ticaretiyle iştigal edilmesi, gerçek usulden basit usule geçilmesi ile basit usulden gerçek usule geçilmesi gibi özellik gösteren durumlar inceleme konusu yapılmıştır.
İstisna düzenlemesi
7338 sayılı Kanunun(3) 1 nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununa mükerrer 20 nci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen Mükerrer Madde 20/A ile kazançları Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesine göre basit usulde tespit olunan mükelleflerin bu kazançları gelir vergisinden müstesna tutulmuştur.
Kazançları istisna tutan madde aşağıdaki gibidir.
“Basit usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası:
MÜKERRER MADDE 20/A – Bu Kanuna göre kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin 46 ncı maddeye göre tespit edilen kazançları gelir vergisinden müstesnadır.”
Yukarıya alınan düzenlemeye bağlı olarak 193 sayılı Kanunun 46, 89, 92 ve 117 inci maddelerinde teknik düzenlemelerde yapılmıştır.
Yapılan bu düzenlemelerden sonra ticari kazançları basit usulde tespit edilen 838.713 mükellef;
- Belgelerini eskiden olduğu gibi temin edecekler,
- Mal alışlarında belge alıp saklayacaklar,
- Mal satışı veya hizmet sunumlarında belge düzenleyecekler,
- Kayıtlarını eskiden olduğu gibi tutacaklardır.
Ancak, basit usule tabi kazançları dolayısıyla yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecekler ve gelir vergisi ödemeyeceklerdir.
Ticari kazanç dışında diğer gelir unsurlarından gelir elde eden basit usule tabi mükellefler
Basit usule tabi mükelleflerin ticari kazançları nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi ve bu kazançlarından dolayı gelir vergisi ödemeleri kaldırılmıştır. Bu nedenle, basit usule tabi mükelleflerden ticari kazançları yanında gayrimenkul sermaye iradı, ücret, menkul sermaye iradı gibi diğer gelir unsurlarından birini de elde edenler basit usule tabi ticari kazançları dışındaki gelirleri nedeniyle şartlara bağlı olarak yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeleri ve gelir vergisi ödemeleri devam etmektedir.
Örneğin, Mükellef (A) basit usule tabi ticari kazancı yanında mesken kira geliri de elde emektedir. Mükellef (A) ticari kazancı nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecek ve bu kazançlarından dolayı gelir vergisi ödemeyecektir. Ancak, bu mükellef elde ettiği mesken kira geliri nedeniyle şartlara bağlı olarak yıllık gelir vergisi beyannamesi verecek ve hesaplanan gelir vergisini ödeyecektir.
Basit usule tabi mükelleflerin gayrimenkul sermaye iradı istisnasından faydalanma durumu
Gelir vergisi Kanununun 21 inci maddesinin ikinci fıkrasında, “Ticari, zirai veya mesleki kazancının yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile istisna haddinin üzerinde hasılat elde edenlerden, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayri safi tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin üçüncü diliminde ücret gelirleri için yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanmazlar” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, ticari kazançlarını yıllık beyanname ile bildirme yükümlülüğü kaldırılan basit usule tabi mükelleflerden mesken kirası elde edenler, diğer şartları da sağlamaları kaydıyla yıllık 7.000 TL istisnadan(4) faydalanır hale gelmişlerdir. Başka bir ifadeyle ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilen basit usule tabi mükellefler kira gelirleri nedeniyle de ya hiç gelir vergisi ödemez ya da sadece istisnayı aşan tutar üzerinden vergi öderler.
Hasılat esaslı kazanç tespiti usulü uygulaması
Gelir Vergisi Kanununun 7186 sayılı Kanunun(5) 1 inci maddesiyle yeniden düzenlenen 113 üncü maddesiyle şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri vergiye tabi kazançlarının hasılat esaslı kazanç tespiti yoluyla belirlenmesine imkan sağlanmıştır.
Anılan maddenin birinci fıkrasında, “…Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmaz ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmaz…” hükmü yer almaktadır.
Basit usule tabi mükelleflerin ticari kazançları gelir vergisinden müstesna tutulduğu ve yıllık gelir vergisi verme yükümlülükleri de bulunmadığından hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından faydalanmalarına gerek bulunmamaktadır.
Kayıtların tutulması ve belge düzeni konusu