Maliye Postası Dergisi
BASİT USULDE VERGİLENDİRİLEN MÜKELLEFLERİN SORUMLULUKLARI
Hakan DEĞİRMENCİ
Gelir vergisine tabi olan ticaret vesanat erbabının kazancı gerçek usulde ve basit usulde olmak üzere iki farklı şekilde tespit edilebilir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 51’inci maddesinde sayılanlar hariç olmak üzere aynı Kanun’un47 ve 48’inci maddelerinde belirtilen şartları sağlayan mükelleflerin ticari kazançları basit usul hükümleri çerçevesinde tespit edilir.
Basit usulde vergilendirilmenin genel şartları Gelir Vergisi Kanunu’nun 47’nci maddesinde;
-Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocuklar, namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz),
- İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları için 2021 yılı için 12.000 TL’yi, diğer yerlerde 2021 yılı için 7.600 TL’yi aşmamak,
-Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak,
Olarak belirlenmişken Mezkur Kanun’un 48’inci maddesinde özel şartlar ise;
1-Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 20221 yılı için 150.000 TL’yi veya yıllık satışları tutarının 2021 yılı için 240.000 TL’yi aşmaması,
2-1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 2021 yılı için 76.000 TL’yi aşmaması,
3- 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 2021 yılı için 150.000 TL’yi aşmaması,
olarak belirlenmiştir.
Basit usulde vergilendirilmenin genel ve özel şartlarının birlikte sağlanması gerekmektedir. Şartlardan herhangi birini sağlamayan mükelleflerin kazançları basit usulde tespit edilemeyecektir. Öte yandan Gelir Vergisi Kanunu’nun 51’inci maddesinde basit usulden yararlanamayacak olanlar belirtilmiş olup bu maddede sayılanlar genel ve özel şartları birlikte sağlasalar bile bunların kazançları basit usulde tespit edilemeyecektir.
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki olumlu farktır. Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Bu suretle tespit ve beyan olunan kazanç vergi tarhına esas alınır. Bu usulde vergilendirilenler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler.
Kanun koyucu vergi kanunları ile basit usulde vergilendirilen mükelleflere kolaylık sağladığı gibi bunlara sorumluluklar da yüklemiştir. Bu çalışmamızda basit usulde vergilendirilen mükelleflere Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamında yüklenen sorumluluklar açıklanmıştır.
2. VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN SORUMLULUKLAR
Basit usulde vergilendirilen mükelleflere vergi kanunları ile genelde kolaylıklar tanınmış olsa da yine kanun ve ikincil düzenlemelerle bir kısım sorumluluklar da yüklenmiştir. Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin sorumlulukları kanunlar itibariyle alt başlıklar halinde açıklanmaya çalışılmıştır.
2.1.Vergi Usul Kanunu
213 sayılı Vergi Usul Kanunu tüm vergi kanunlarının temelini oluşturmakta ve vergi kanunları ile bu kanunların uygulanmasına ilişkin hükümleri içermektedir. Vergi Usul Kanunu’nda vergi mükelleflerine bir kısım sorumluluklar yüklenmiş olup bir kısım mükellefler ise bu sorumluluklardan muaf tutulmuştur.
Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflere yönelik getirilen sorumluluklar ve bu sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırımlar ise aşağıdaki gibidir.
Vergi Levhası Alma Zorunluluğu: Vergi Usul Kanunu’nun 5’inci maddesinin yedinci fıkrasına göre kazancı basit usulde tespit edilen gelir vergisi mükellefleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak zorundadırlar.
6111 sayılı Kanun’un 82’nci maddesiyle VUK’un 5’inci maddesinde yapılan değişiklikle vergi levhasının asma zorunluluğu kaldırılmış buna karşın bulundurma zorunluluğu getirilmiştir. Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin bu zorunluluğa uymaması halinde ise aynı Kanun’un 353’üncü maddesi gereğince özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.
Bildirimde Bulunma Zorunluluğu: Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince kazancı basit usulde tespit edilen mükellefler işe başlamayı 10 gün, işi bırakmayı ve adres/iş/işletme değişikliklerini ise 1 ay içerisinde vergi dairesine bildirmek zorundadır. İşe başlama bildiriminin zamanında yapılmaması I’inci derece usulsüzlük cezasının kesilmesini gerektirirken, diğer bildirimlerin zamanında yapılmaması ise II’nci derece usulsüzlük cezasının kesilmesini gerektirmektedir.
Defter Tutma: Vergi Usul Kanunu’nun 173’üncü maddesinde Gelir Vergisi Kanunu’na göre kazançları basit usulde tespit edilen mükelleflerin defter tutma mecburiyetlerinin olmadığı hüküm altına alınmıştır. Ancak aynı Kanun’un mükerrer 257’nci maddesinin üçüncü fıkrasında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ticari kazançları basit usulde tespit edilen gelir vergisi mükelleflerine özel bir defter tutturmaya ve bu konulara ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye dair yetki verilmiş olup Bakanlık bu yetkisini henüz kullanmamıştır.
Belge Düzenleme: VUK’un 232 ve müteakip maddeleri gereğince kazancı basit usulde tespit edilen mükellefler sattıkları mal ve hizmetler için fatura, perakende satış vesikaları, gider pusulası, müstahsil makbuzu, taşıma ve otel işletmelerine ait belgeleri düzenlemek, alışları için de yine belge istemek-almak zorundadırlar. Nitekim bu mükellefler, vergi matrahlarının tespiti ile ilgili giderlerini tevsike mecburdurlar.
Basit usule tabi mükelleflerin kullandıkları belgeler ve zarflar sadece Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) tarafından bastırılmaktadır. Mükellefler belgelerini bağlı oldukları oda veya birlikten temin etmektedirler.
Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257’nci maddesindeki yetkiye istinaden çıkarılan 215 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin belge vermedikleri günlük hasılatları için gün sonunda tek bir fatura düzenlemeleri ve düzenlenen faturanın alıcıya ilişkin bilgiler yerine “........tarihli toplam hasılat” ibaresinin yazılması şeklinde kolaylık sağlanmıştır.
Mükellefler tarafından fatura vb. belgelerin düzenlenmemesi veya alınmaması VUK’un353’üncü maddesi hükmü gereğince özel usulsüzlük cezasının kesilmesini gerektirmektedir.
Karnesiz Hizmet Erbabı Çalıştıranların Sorumluluğu: VUK’un251’inci maddesi hükümleri gereğince kazançları basit usulde tespit edilen mükellefler, yanlarında çalıştırdıkları ve Gelir Vergisi Kanunu’na göre diğer ücretler kapsamında vergilendirilen hizmet erbabının, kanunun tayin ettiği süre içinde karne almalarını ve karnelerinde yazılı vergilerini ödemelerini temin etmeye mecburdurlar.
Basit usulde vergilendirilen mükellefin yukarıda belirtilen sorumluluğu yerine getirmemesi halinde;
a) Zamanında karne almamış veya vergisini tarh ettirmemiş olan hizmet erbabının vergisi mükellef adına tarh ettirilerek tahsil mükelleften tahsil edilir. Aynı şekilde vergi cezaları da basit usulde vergilendirilen mükellef adına kesilir.
b) Karnesini zamanında almış ve vergisini tarh ettirmiş olan hizmet erbabının zamanında ödenmemiş olan vergisi ve gecikme zammı basit usulde vergilendirilen mükelleften tahsil edilir.