Maliye Postası Dergisi
ARSA KARŞILIĞI İNŞAAT İŞLERİNDE ADİ ORTAKLIK TARAFINDAN İNŞA EDİLEN DAİRELERİN ORTAKLARA SATIŞI
Hakan DEĞİRMENCİ
1.GİRİŞ
Arsa karşılığı inşaat işlerinde, arsa sahibi arsasının belli bir kısmını müteahhite vererek bunun karşılığında müteahhitten daire almaktadır. Müteahhit tarafından arsa sahibine verilen daireler inşaatın arsa maliyeti olarak dikkate alınmaktadır. Bu kapsamda arsa karşılığı inşaat işlerinde iki tarafa da yükümlülükler yüklenmiştir. Arsa sahibi arsasını müteahhitin kullanıma sunacak, müteahhit de arsa sahibinin verdiği arsa üzerinde inşa edecek dairelerin sözleşme ile belirlenen kısmını arsa sahibine teslim edecektir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesine göre Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi tutulmaktadır.
Mezkur Kanun’un 2’nci maddesinin birinci fıkrasına göre teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya onun adına hareket edenlere devredilmesidir. Bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii de teslim hükmündedir. Aynı maddenin beşinci fıkrasında ise trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu, KDV Kanunu’nun uygulanmasında arsa karşılığı inşaat işlerinde; arsa sahibi tarafından konut veya işyerine karşılık müteahhide arsa payı teslimi, müteahhit tarafından arsa payına karşılık arsa sahibine konut veya işyeri teslimi yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Adi ortaklık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620 ve müteakip maddelerinde düzenlenmiştir. Bahsi geçen Kanun’un 620’nci maddesine göre adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır.
Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olamamaktadır. Adi ortaklık tarafından elde edilen gelirler ortakları tarafından ortaklık payları dahilinde beyan edilmektedir. Ancak KDV uygulamasında adi ortaklıklar, bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptir. Buna göre; adi ortaklıklarca defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz gibi vergi ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerinin ortaklarından ayrı olarak yerine getirilmesi, ortaklığın KDV ile ilgili hesaplarının, ortakların varsa şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı yapılması gerekir.
KDV yönünden işletme bazında değerlendirilen adi ortaklıklarda, KDV beyannamesi ortaklık adına düzenlenir ve ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle ilgili vergi dairesine verilir. Ortakların verginin ödenmesi bakımından müteselsil sorumluluk taşımaları nedeniyle, ortakların adı, soyadı, adresleri ve bağlı bulundukları vergi dairelerini gösteren bir liste vergi dairesine verilir. Listede yer alan bilgilerde değişiklik olması halinde bu değişikliler de vergi dairesine bildirilir.
Adi ortaklık tarafından arsa karşılığı inşaat işinde inşa edilen taşınmazların satışında adi ortaklık tarafından fatura düzenlenmesi ve faturada hesaplanan KDV’nin ise vergi dairesine beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Bu çalışmamızda adi ortaklık tarafından arsa karşılığı inşaat işi kapsamında inşa edilen taşınmazların ortaklara satılması hususunun KDV Kanunu’nda yer alan teslim hükümleri ve vergi iadesi açısından değerlendirilmiş olup vergi idaresinin görüşü ve yargının konu hakkındaki kararına da yer verilmiştir.
2.KDV KANUNUNA GÖRE TESLİM
2.1.Teslim Kavramı
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 2’nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya onun adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlanmıştır. Yine aynı maddeye göre bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii de teslim hükmündedir. Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci veya sürücüye tevdi edilmesi de mal teslimidir.
KDV Kanunu’nda teslimi oluşturan malları taşınır mallar ve taşınmaz mallar olarak ikiye ayırabiliriz.
4761 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 762’nci maddesine göre taşınır mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddî şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir
Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir. Bir taşınırın zilyetliğini iyi niyetle ve malik olmak üzere devralan kimse, devredenin mülkiyeti devir yetkisi olmasa bile, zilyetlik hükümlerine göre kazanmanın korunduğu hâllerde o şeyin maliki olur.