Maliye Postası Dergisi
ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERİN SERMAYE ARTIRIMI İŞLEMLERİNDE DAMGA VERGİSİ VE HARÇ İSTİSNASI
Mustafa YAVUZ
1. GİRİŞ
Anonim ve limited şirketlerde sermaye, ortakların şirkete getirmeyi taahhüt ettikleri nakdi, ayni veya hak şeklindeki malvarlığı toplamının para olarak ifadesidir. Bu değerin, esas sözleşmede sabit bir rakam olarak gösterilmesi zorunludur. Asgari sermaye miktarı, anonim şirketlerde elli bin TL’den limited şirketlerde de on bin TL’den az olamaz. Söz konusu şirketler, zaman zaman finansman ihtiyaçlarını karşılamak, özkaynak benzeri fonları sermayeye dönüştürmek, sermayelerini güçlendirmek, azalan sermayelerini tamamlamak veya bir kanuni zorunluluğu yerine getirmek amacıyla sermaye artırımına gitmektedir. Mevzuatta öngörülen usulün izlenmesiyle finansal tablolardaki sermaye kaleminin artırılması şeklinde tanımlanabilen sermaye artırımı, esas sözleşme değişikliğinin özel bir türünü oluşturur.
Kanun koyucu, ekonomin yapı taşları olan anonim ve limited şirketlerin sermaye artırımına gitmelerini teşvik etmek, prosedürü kolaylaştırmak, şirketlere avantaj sağlamak, sermayeyi tabana yaygınlaştırmak ve sermaye piyasasını güçlendirmek amacıyla bu şirketlerin sermaye artırımı işlemleri için damga vergisi ve harç istisnası öngörmüştür. Nitekim 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün 16. fıkrasında, “Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile yatırım fonlarının kuruluşlarına, pay devirlerine, sermaye artırımlarına ve süre uzatımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtların damga vergisinden istisna edileceği” hükme bağlanmıştır. Aynı şekilde, 492 sayılı Harçlar Kanununun(3) 123. maddesinin üçüncü fıkrasında da, “anonim, eshamlı komandit, limited şirket ve kooperatiflerin kuruluş, pay devri, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemlerin (…) anılan Kanunda yazılı harçlardan müstesna olduğu” belirtilmiştir.
İşte bu çalışmada, anonim ve limited şirketlerin sermaye artırımına dair işlemlerinde damga vergisi ve harç istisnası tüm yönleriyle ele alınmış ve incelenmiştir.
2. GENEL OLARAK ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERDE SERMAYE ARTIRIMI
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa(4) (TTK) göre anonim şirketlerde sermaye artırımı, “sermaye taahhüdü yoluyla/dış kaynaklardan artırım”, “iç kaynaklardan sermaye artırımı” ve “şarta bağlı sermaye artırımı” olmak üzere üç şekilde yapılabilmektedir. Limited şirketlerde ise bu yöntemlerden şarta bağlı sermaye artırımı dışında kalan diğer yöntemler uygulanmaktadır. Söz konusu yöntemler aşağıda kısaca açıklanmıştır.
2.1. Sermaye Taahhüdü Yoluyla (Dış Kaynaklardan) Artırımı
Sermaye taahhüdü yoluyla (dış kaynaklardan/bedelli) artırım, payın karşılığının ortaklar veya diğer üçüncü kişiler tarafından nakdi veya ayni olarak taahhüt edilmesidir. Bu usul, kendi içerisinde “esas sermaye sistemi” ve “kayıtlı sermaye sistemi”(5) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. TTK’nın 456/1. maddesinde yer alan “İç kaynaklardan yapılan artırım hariç, payların nakdi bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılamaz.” hükmü gereğince, dış kaynaklardan sermaye artırımının ilk koşulu, pay bedellerinin tamamının ödenmiş olmasıdır. Ancak, sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez.
Öte yandan, mezkûr Kanunun 462. maddesinin üçüncü fıkrasında, bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması halinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılamayacağı kuralı getirilmiştir. Dolayısıyla, anonim ve limited şirketlerin dış kaynaklardan sermaye artırımı yapabilmesi için söz konusu şartın sağlanmış olması gerekir. Bununla birlikte, hem bu fonların sermayeye dönüştürülmesi hem de aynı zamanda ve aynı oranda sermayenin taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılabilir.
Son olarak belirtelim ki, sermaye şirketlerinde her ortak, sermaye artırımı kapsamında, yeni çıkarılan payları, mevcut paylarının sermayeye oranına göre alma (rüçhan) hakkını haizdir (TTK md. 461/1, 590). Ortağın yeni payları almaya dair rüçhan hakkı, ancak haklı sebeplerin varlığında ve ağırlaştırılmış nisapla sınırlandırılabilir veya kaldırılabilir.
2.2. İç Kaynaklardan (Bedelsiz) Sermaye Artırımı
Anonim ve limited şirketlerde diğer bir sermaye artırım türü de iç kaynaklardan (bedelsiz) sermaye artırımıdır. Söz konusu şirketler, esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonları sermayeye dönüştürerek iç kaynaklardan bedelsiz sermaye artırımı yapabilir (TTK md. 462/1). İç kaynaklardan sermaye artırımı, ya yedek akçeler ya da fonlar sermayeye dönüştürülerek yapılır.
İç kaynaklardan yapılan sermaye artırımında ortaklar, herhangi bir nakdi veya ayni kaynakla sermaye artırımına katılmaz, artırım tamamen şirketin iç kaynaklarından karşılanır. Dolayısıyla pay sahipleri sermaye taahhüdünde bulunmadığı için hem sermaye taahhüdüne hem de rüçhan hakkının kullanılmasına ilişkin işlemlerin yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ayrıca bu halde sermayenin belli bir tutarının peşin olarak ödenmesi de söz konusu değildir. Çünkü artırılacak kısım tamamen iç kaynaklardan karşılanmaktadır.(6) Anılan yöntemde şirket malvarlığında bir büyüme olmaz, yalnızca bilançoda malvarlığını oluşturan kalemler arasında yapılan bir muhasebe işlemi ile esas sermaye miktarı artırılır. Başka bir deyişle, şirketin ödenmiş sermayesi artar, ancak özvarlığı değişmez. Bir önceki bölümde yer verildiği üzere, bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması hâlinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılamaz (TTK md. 462/3).
2.3. Şarta Bağlı Sermaye Artırımı