Maliye Postası Dergisi
ANONİM ŞİRKETLERDE YURTDIŞI ŞUBE ZARARLARININ İNDİRİM KONUSU YAPILMASI
Salih ÇALAL
1. Giriş
Şubeler hukuki, idari ve ekonomik olarak merkeze bağlı olsalar da fiilen üçüncü şahıslara karşı merkezden ayrı bir yerde faaliyette bulunurlar. Yurt dışı şubeleri merkezin bir ilavesi niteliğinde olduğundan şube açılırken başka bir ortak girişi veya mevcut ortaklıkta yurt dışı şube için hisse değişimi olmamasına özen gösterilmelidir. Ayrıca yurtdışında iş yeri açmak için bulunulan ülkede işyeri açma şartlarını taşımak gerekmektedir.
Bu çalışmada, anonim şirketin yurtdışında şubesinin bulunması ve bu şubenin zarar etmesi halinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili zararın kurum kazancından indirilip indirilemeyeceği, yurt dışı şube zararının genel sonuç hesaplarına intikal ettirilip ettirilmeyeceği ve merkezin yurt dışı şubesine masrafların karşılanması amacıyla gönderdiği tutar için değerleme yapılması gerekip gerekmediği hususları değerlendirilecektir.
2. Yurtdışı Şube Zararlarının İndirim Konusu Yapılması
Yurt dışı şubeler o ülkelerin yasalarına ve mevzuatına göre kurulmak ve faaliyette bulunmak zorundadır. Yurt dışında şube açılması ile ilgili olarak Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 13’üncü maddesi şöyledir.
(1) Türkiye’de yerleşik kişilerin, yurt dışında yatırım yapmak veya ticari faaliyette bulunmak amacıyla şirket kurmaları, ortaklığa katılmaları ve şube açmaları için, nakdi sermayeyi bankalar aracılığıyla, ayni sermayeyi ise gümrük mevzuatı hükümleri çerçevesinde ihraç etmeleri serbesttir.
(2) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında irtibat bürosu, temsilcilik ve benzerlerini kurmaları ve bunların kuruluş masrafları ile faaliyet giderlerinin bankalarca transferi serbesttir.
(3) Bankalar ve gümrük idareleri yurt dışında yatırım veya ticari faaliyette bulunmak üzere sermaye ihraç eden Türkiye’de yerleşik kişileri, her bir işlem tarihinden itibaren 30 gün içinde Müsteşarlığa bildirirler.
(4) Bakanlık, bu maddenin uygulaması ile ilgili olarak Türkiye’de yerleşik kişilerden istenecek bilgi, belge ve bunların gönderilme sürelerine ilişkin esasları belirlemeye yetkilidir.
Karardan anlaşılacağı üzere yurt dışında şube açılması ve bu şubelere sermaye transferi mümkündür.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde, “Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanunun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde, “Kurumların yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimî temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri aşağıdaki şartları taşıyan kurum kazançları;
1) Bu kazançların, doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
2) Kazançların elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması,
3) Ana faaliyet konusu, finansal kiralama dahil finansman temini, sigorta hizmetlerinin sunulması veya menkul kıymet yatırımı olan kurumlarda, bu kazançların doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması.
Bu bent uyarınca toplam vergi yükü, birinci fıkranın (b) bendindeki tanıma göre tespit edilir.” hükmü yer almaktadır.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmeyeceği hükmüne yer verilmiştir.