Maliye Postası Dergisi
ALACAĞIN TEMLİKİ KAVRAMININ İSTEKLİLER BOYUTUYLA İHALE KAPSAMI ALIM TÜRLERİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI
4734 sayılı Kanunun “Kapsam” başlıklı 2 nci maddesine baktığımızda, söz konusu maddede Kanun kapsamına giren idareler sayılmış ve sayılan idarelerin her türlü mal, hizmet ve yapım işleri ile ilgili olarak yapacakları ihalelerini anılan kanunda yer alan usullere göre sonuçlandırması gerektiği belirtilmiştir.
Bilindiği gibi, kamu ihale mevzuatına göre, ihale onayının alınmasından sözleşmenin imzalanmasına kadar geçen süre, ihale süreci olarak kabul edilmekte ve anılan süreç, 4734 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmekte, buna karşın, sözleşmenin imzalanmasından sonra ihalenin uygulanmasına ilişkin süreç ve işlemlerde ise, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Bu bağlamda, 4735 sayılı Kanun, Kamu İhale Kanununa tabi kurum ve kuruluşlar tarafından söz konusu Kanun hükümlerine göre yapılan ihaleler sonucunda düzenlenen sözleşmeleri kapsamakta olup, Kanunun amacı da Kamu İhale Kanununa göre yapılan ihalelere ilişkin sözleşmelerin düzenlenmesi ve uygulanması ile ilgili esas ve usulleri belirlemek şeklinde hükme bağlanmıştır.
Söz konusu Kanuna göre düzenlenecek sözleşmelerde ise, ihale dokümanında yer alan şartlara aykırı hükümlere yer verilemeyeceği gibi, Kanunda belirtilen haller dışında sözleşme hükümlerinde değişiklik yapılamayacağını ve ek sözleşme düzenlenemeyeceğini bu kapsamda belirtebiliriz. Diğer taraftan, 4735 sayılı Kanunun muhtelif maddelerinde, anılan Kanuna göre düzenlenecek sözleşmelerde bulunması gereken (7.md.) hususlar ile sözleşmede değişiklik yapılma ve sözleşmenin devrine ilişkin şartlara yer verildiğini görmekteyiz.
Ancak söz konusu alım süreçlerinde bazen idare ile yüklenici arasında çeşitli hukuki sorunlar yaşanabilmektedir. Nitekim özellikle mal alımı ihaleleri sözleşmelerine yönelik istekli veya yüklenici konumundaki firmalardan, ihaleler sonrası imzalanan sözleşmelere "alacağın temlik edilemeyeceğine" dair hükümlerin konulmaması yönünde talepler gündeme gelebilmektedir. Öyle ki kamu idareleri ile idarelere mal ve hizmet satan yükleniciler arasında temlik mevzuundaki anlaşmazlıkların artmasının yanında, temliknamelerin zaman zaman suistimal edilmesi de söz konusu olabilmektedir.
Bilindiği gibi, alacağın temliki, borçlunun rızasına bağlı değildir. Ancak herhangi bir borç ilişkisinde, borçlu ile alacaklı, anlaşarak alacağın temlikine yasak getirebilirler. Bu bağlamda, borç ilişkisinin borçlu tarafı olan kamu idareleri de sözleşmelerin tanziminden önce, ödeme yapılacak olan taraflarla anlaşarak temlik konusunda birtakım sınırlamalara başvurabilirler.
Bu çalışmamızda ise, alacağın temliki hukuksal anlamda irdelendikten sonra, konu ihale mevzuatı ile ilişkilendirilerek, temlik işleminin yasak olup olmadığı ve hukuki yansılamaları değerlendirmeye konu edilecektir.